12 Mart ve tribünler...
Önsöz: "Bir şeyi iyi anlamak, o şeyi oluşturan paçaları iyice gözetlemekle mümkündür." (Thomas Hobss)
"İhtilaller tarihinde iki büyük akım, eğilim ve kanata rastlanır. Bu iki akım, eğilim ve kanat, her ülkede başka renklere ve kişiliklere bürünür. Ancak iki ana eğilim, her zaman kendi sözcülerini arar ve bulur.
Birinci eğilim, kurulu düzeni değiştirmeye yönelik ilerici ve devrimcidir. 1789 Fransız devriminde bu ilerici ve devrimci kanadı Jakobenler oluşturmuştur... Jakobenler, Fransız ihtilalinde devrim cumhuriyet yanlısıydılar.
İkinci eğilim, kurulu düzeni savunur. kurulu düzenin ayrıcalıklarına dayanır. 1789 Devrimi'nde Jakobenler'e karşı Jirondenler toprak burjuvasinin çıkarlarını korumak için biraraya gelmişlerdir.
Tabi her ülke, bu jakoben-jironden çatışmasını çok başka dönemlerde ve çok başka adlarla yaşamıştır. jakobenlik ve jirondenlik, her toplumda siyasal kadroların önüne çıkan bir yol ağzıdır. Yakın tarihimizde ittihatçı diye anılan asker-sivil aydınlar, Türk jakobenleri olarak adlandırılırlar. ittihatçılar, içten içe çürümüş olan imparatorlukta Abdülhamit yönetimine karşı ordu içinde örgütlenmişlerdi. Ve İttihatçlar sonunda bu "ipotekli imparatorluğun" yönetimini almışlardı."
"Makus talihi" yenme kararlıları olan cumhuriyet döneminin Türk jakobenleri ise bir kez sahneye çıkmış, bu yakın tarihimizde "27 Mayıs" diye tecelli etmiştir. Ancak bu öncü Türk Jakobenleri başladıkları devrimi tamama erdirememişlerdir. 27 Mayıs'ın devamı/tamamlayıcı Türk Jakobenlerini "Ziverbey kurbanları" olarak adlandırmak yerinde olacak, çünkü 12 Mart suikastçıları tarafından yapılan makus baskın sonucu onların da "yolculukları" akamete uğratmıştır.
12 Mart jirondenleri, ya da daha uygun tanımla "12 Mart ourboys"ları, sadece "bir avuç Türk jakobeleri"ni değil, Türk umut ışıklarını da söndürmüştür...
Sonsöz: Bir bakış açınız yoksa, hiçbir şey göremezsiniz...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.