Deniz üzerinde ve nehirler üzerinde bulunan ada, adacık ve kayalık gibi coğrafi formasyonlar, deprem, sel vb. doğal olaylar ya da kanal inşaası veya baraj inşaası nedeniyle sular altında kalarak kaybolur. Örneğin, Tuna nehri üzerinde bulunan Türk Adası Adakale, 1968 yılında yapılan baraj inşaası nedeniyle sular altında kalarak kayboldu.17

Günümüzde ise adalar haritadan silinerek kaybediliyor, yapay olarak batırılıyor ve denizin dibine gömülüyor. Doğa’nın ve insanların yapamadığını Dr. Cihat Yaycı başardı. Dr. Yaycı, KRİTER Dergisi’nin Ocak 2020 sayısında yayınlanan makalesindeki haritada, Yunanistan’ın 2004 yılında işgal ettiği 18 Türk Adası’ndan 17’sini silmiş, işgal edilen 18.Gavdos Adası’nı da Yunan Adası olarak göstermiş. Haritanın altında bulunan Anadolu Ajansı’nın logosu da dikkat çekiyor. Adaların, doğa üstü ve insan üstü  olarak batırılmasına Anadolu Ajansı da ortak olmuş.

Anadolu Yarımadası’nın doğal uzantısı olan 17 Türk Adası’nı harita üzerinde batıran ve denizin dibine gömen makalede, Yaycı’nın üniformalı resmi kullanılmış ve Tümamiral rütbesinde olduğu vurgulanmış.

Dr. Cihat Yaycı’nın makalesinde kullandığı haritada, Yunanistan’a ait Batnoz Adası haritada gösterilirken, Batnoz’un kuzeyindeki ve iki misli büyüklükteki Hurşit Adası gösterilmemiş. Karayolları haritasında bile gösterilen Koyun, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Koçbaba ve Keçi adaları haritadan silinmiş. 

Türk Tarih Kurumu ve Deniz Kuvvetleri haritası ile Karayolları haritası, Tümamiral Cihat Yaycı’nın makalesindeki haritayı yalanlıyor.

LOZAN’DAKİ VE 1974 YILINDAKİ TÜRK ADALARI, 2020’DE NASIL YUNAN ADALARI OLDU ?...

Yaycı’nın makalesinde kullandığı haritada, egemenliği antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmeyen adalar da Yunan adaları olarak gösterilmiş. Adalar (Ege) Denizi kuzeyinde bulunan, Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Sakız, Sisam ve Ahikerya  adaları Yaycı’nın makalesindeki haritada Yunan adaları olarak gösterilmiş.

1923 Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesine göre Yunanistan’a söz konusu adaların sadece kullanma hakkı (possession) verilmiş adaların egemenliği ile deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye’de kalmıştır. Bu durum Türk Deniz Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından 1974 yılında onaylanan haritada da tescil edilmiştir.

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan, anılan adaları 1974 yılında yayınlanan haritada Türk adaları olarak gösterirken ne oldu da 46 yıl sonra aynı Deniz Kuvvetleri’nde görevli Tümamiral Cihat Yaycı, aynı adaları Yunan adaları olarak gösteriyor? Yaycı bu soruya cevap vermeli ve kamuoyunu aydınlatmalıdır.

BU NASIL KAZANÇ?

Yaycı makalesinde, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve iradesi ile 27 Kasım 2019’da Türkiye-Libya Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası imzalanmıştır” diyerek muhtıra ile çok şey kazandığımızı anlatmış. 

Ancak muhtıraya baktığımızda, Yunanistan’a 35 bin kilometrekare, Libya’ya 30 bin kilometrekare ve Mısır’a 15 bin kilometrekare olmak üzere toplam 80 bin kilometrekarelik Türk Kıta Sahanlığı terk edildi. Yaycı’ya soralım, “Bu nasıl kazanç?”.