2019'UN DÖNÜŞÜ YOK!
2019'UN DÖNÜŞÜ YOK
Dr. Sakin ÖNER
Türk milleti, 2019 yılında üç farklı seçim yapmak zorunda. Mart 2019’da Yerel Yönetimler Seçimi, Kasım 2019’da Milletvekili Genel Seçimi ile Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak. Bu seçimlerin en önemlisi de, 16 Nisan 2017’de yapılan Referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğinden sonra, Partili Cumhurbaşkanlığı bölümü gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemine Geçiş Seçimidir.
Bu seçimle, Türkiye’nin 23 Nisan 1920’den bu yana uyguladığı Parlamenter Sistem ve Tarafsız Cumhurbaşkanlığı Sistemi sona erecektir. Bütün devlet kurumları da bu sisteme göre yeniden yapılandırılacaktır. Dolayısıyla 2019’da yapılacak seçim, normal bir seçim değil, milletin tabi olmak istediği rejimi tercih etme seçimidir.
Bu sistemde, Cumhurbaşkanı, Meşrutiyet dönemi padişahlarının yetkilerinden daha çok yetiye sahip bir konumda. Parlamenter sistemin dayandığı, “Hakimiyet kayıtsız ve şartsızdır milletindir” sözü, bir anı olarak kalıyor.
Artık millet ülkeyi, kendi seçtiği vekilleri eli ile kendi yönetmeyecek. Bu yetkiyi seçtiği, tarafsız olmayıp aynı zamanda partisinin genel başkanı olarak seçtiği tek kişiye, Cumhurbaşkanına verecek. Her iki sistemde de, seçimi halk yapıyor, kaderini kendi tayin ediyor.
2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi, adı konulmamış Türk usulü “Başkanlık Sistemi” isteyenler ile “Parlamenter Sisteme dönülsün” diyenler arasında geçecek. Bu seçim partiler arasında değil, rejimler arasında geçecektir. Türk demokrasisi 2019’da büyük bir imtihana hazırlanıyor. Herkesin safını belirleyip, bunu da halka açıkça belirtmesi gerekir. Ayrıca halka iki sistem arasındaki farklar ayrıntılı olarak anlatılmalıdır.
2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra, geriye dönüş yoktur. Eğer“ Başkanlık Sistemi” kazanırsa, her şey Cumhurbaşkanının yetkisinde olacağından, bir daha “Parlamenter Sisteme dönülmesi” gündeme getirilemeyecektir. “Parlamenter Sistemi” savunanlarca, bunun sürekli millete hatırlatılması, altının kalın hatlarla çizilmesi gerekir. Bu seçim, bundan sonraki yönetim biçimimizin, tabi olacağımız rejimin belirleneceği bir kader seçimidir.
Kararımızı, konuya uzun vadeli bakarak, Recep Tayyip Erdoğan'a göre değil, ondan sonra seçilecekleri de göz önünde bulundurarak verelim. Konuyu, günlük siyasetin dalgalanmalarına, siyasi partilerin istikbal hesaplarına göre değil, ülkenin geleceğini düşünerek, rejim tercihimize göre değerlendirelim, safımızı ona göre belirleyelim. Çünkü, 2019’un dönüşü yok.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.