Milletvekili listelerinin hazırlanması sırasında Millet İttifakı’nın ince eleyip sık dokuduğu, tabiri caiz ise kılı kırk yardığı şüphe götürmeyecek kadar açık ve net.

Hal böyle iken CHP listelerinde bazı isimler üzerinde tartışma çıkarılmak isteniyor ve hassasiyetler bilinçli olarak kaşınıyor. Yetkililer konuya açıklık getirse, o isimlerin ittifak gereği CHP listelerinden seçime girdiği söylense de bu kulak arkası ediliyor.

O kumpas dönemin en derin acılarını yaşayan Ahmet Tatar, "Bu eşiği geçmek için, vatanını seven herkesin bağrına taş basarak gereken fedakârlığı göstermesi ve ülkemizi esenliğe kavuşturmak için elinden geleni yapması gerekiyor." derken, tartışmayı devam ettirmenin kime ne faydası var?

İktidar olmak mı istiyorsunuz, iktidarın değirmenine su mu taşıyorsunuz?

Millet İttifakı cephesinde bakıldığında CHP ve İYİ Parti'nin her iki bölgedeki 1. sıra adayları Bursa kamuoyunda karşılığı olan şahsiyetler. Prof. Dr. Kayhan Pala’yı bırakın Bursa’yı Türkiye’de tanımayan var mı? Salgın dönemindeki açıklamaları bütün canlılığıyla hafızalardaki yerini koruyor.

Selçuk Türkoğlu’nu tanımayan var mı? Gerek Kamu-Sen İl Temsilciliği, gerek İYİ Parti İl Başkanlığı sırasında hayata geçirdiği projeler ve gerçekleştirdiği eylemler ülke gündemine oturdu. "Medya sizinse meydanlar bizim!" sözleri zihinlerde yer etti. Çalışmalarıyla diğer illere örnek oldu. Uzun ve meşakkatli bir yolun sonunda sıralamada hak ettiği yerini aldı.

Bilgisayar Mühendisi Hasan Öztürk, Balkanlar'daki Türkler'in, Türkiye'deki Balkan göçmenlerinin problemlerini iyi biliyor. Balkanlardaki Türkler ve diğer akraba toplulukları ile Türkiye arasındaki işbirliğinde önemli rol oynayacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Dijital dünyanın mesleklerini, dolayısıyla nitelikli insan yetiştirmenin artı değer üretmedeki önemini çok iyi biliyor. “Gençlerimiz ülkemizde yaşayarak, yurt dışına gitmelerine gerek kalmadan da dünya ile işbirliği içinde olabilirler.” diyor.

Hasan Toktaş, İYİ Parti Kurucular Kurulu ve GİK Üyesi. Siyasi tecrübe ve insanlara dokunma açısından diğerlerinin bir hayli önünde. Bursa’da gitmediği ayak izinin olmadığı yer yok, dersek fazla abartmış olmayız. İnsana dokundu. Önemli anlarında insanların yanlarında bulundu. Mutluluk ve üzüntülerini paylaşmaya özen gösterdi, gönüllerde iz bıraktı.

Daha önceki adaylıkları sırasında gerilerde yer almasına rağmen ilk sıradaymış gibi çaba harcadı. Gösterdiği fedakârlık ve teşkilat disipliniyle her zaman çevresinin saygısını kazandı. O da uzun ve meşakkatli bir yolun sonunda sıralamada hak ettiği yerini aldı.

İlk sıralardaki adayların özelliklerinden bahsediyor olsam da, İYİ Parti ve CHP listelerde yer alan adaylar, Bursa kamuoyunun yakından tanıdığı ve toplumda karşılığı olan liyakat, sahibi saygın kişilerden oluşmaktadır.

İYİ Parti Bursa ile birlikte 15 ilde temayül yoklaması yapmış, Bursa’da Selçuk Türkoğlu ile Hasan Toktaş açık ara birinci olmuşlardı. Listelerin temayül sıralamasına göre oluşturulmasında adaylara, yöneticilere ve üyelere verilen mesaj açık ve net.

“Buyurun, liste sizin istediğiniz şekilde. Hiç bir mazeretin arkasına sığınmak yok!  Kıvılcımdan ateş olacaksınız! Tüm tehditlere, tüm iftiralara direneceksiniz. Tüm zorluklara göğüs gerip, milletimize güneş olacaksınız! Gülmeyen yüzleri güldürmek için, susmuş sesleri haykırmak için, çöken karanlığı dağıtmak için 40’dan 40 bin olacaksınız! Ve… 15 Mayıs’ın şafağında tarih yazacaksınız!”

"40’dan 40 bin olacaksınız! 40’dan 40 bin olunur mu? Olunur!"

İnsanları davanızın savunucusu yapmak istiyorsanız oyuna dâhil edin. İster kamuda, ister bir şirkette çalışan, ya da her hangi bir organizasyonun gönüllüsü hiç fark etmez insanlar dâhil edildikleri şeyi sahiplenir. "Ben de varım!" duygusunun karşılandığı oranda da davanızın ateşli savunucusu olur. Bursa’da İYİ Parti listelerinin üye tercihleri doğrultusunda şekillenmesi, üyelerin listeyi sahiplenmesiyle sonuçlanacaktır.

Millet İttifakı özellikle de İYİ Parti açısından bu seçimin bir başka önemi de kitle iletişim araçları yerine insana doğrudan dokunmanın ön planda olması. Takdir edersiniz ki kitle iletişim araçları arasında orantısız bir güç var. Bunu aşmak için de "40’dan 40 bin olacaksınız!" stratejisi ortada.

İnsanlar dâhil edildikleri konuları ne kadar anlamlı bulurlarsa, o konuda fikirleri ne kadar dikkate alınırsa, kendilerine ne kadar yetkinlik verilirse, "Ben de varım!" duygusunun karşılandığı oranda kendilerini o kadar değerli hisseder ve tatmin olma duyguları o oranda artar.

İnsanların tatmin olma duyguları ne kadar artarsa, ekip çalışmalarına koyacakları katkı da o kadar artar. Bu da iş birliğini artırarak çalışma temposuna yansır, sinerji yaratır. Sinerji, hedefe odaklanmada itici gücü oluşturur ve adanmışlıkla zirveye çıkar.

Sinerji; artı güç, görevdeşlik, ortak istek, güçleri birleştirmek, birlikte çalışma olarak tanımlansa da, daha fazlasıdır.

 Sinerjide yönleri ve doğrultuları aynı olan kuvvetlerin bileşkesinden daha fazlasıdır. Sinerji grup enerjisidir. Burada 1+1= 2,  2+2= 4’ten daha fazladır. Sinerjide 1+1= 11 ve hatta 111 de olabilir. Sinerji patlamalı çoğalmadır! 

Sinerji, küçük gruplar ya da büyük organizasyonlarda harcanan enerjiden daha fazla iş üretilmesini sağlar. Bu da grup üyelerinin moralini yükseltirken, rekabette avantaj sağlar. Katılımlar katlanarak artar, "40’dan 40 bin!" olunur.

"40’dan 40 bin olacaksınız! Söz mü?"

"Söz!" diyenler ve ittifakın diğer paydaşları kendilerine sık sık "Var olma sebebimiz ne?" dediklerinde sinerji oluşacak ve o zaman "40’dan 40 bin!" olunacaktır.