1. YAZARLAR

  2. Ercüment TUNÇALP

  3. Ab ülkelerinde enflasyonla mücadele
Ercüment TUNÇALP

Ercüment TUNÇALP

Ortakses Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Ab ülkelerinde enflasyonla mücadele

A+A-

Yıllardır yüksek enflasyona karşı savunmasız kalan tüketici kesiminin korunması amacıyla kamu müdahalesini savunan yazılar yazıyorum. İki sene önce de, “Serbest piyasa düzeninin sınırları” başlıklı bir yazı kaleme almış, ‘sınırsız serbestlik olamayacağı’nı ayrıntılı şekilde açıklamıştım. Elbette bu arada aynı görüşte olmayanlar da çıktı ve tam serbestliği savundular. Ancak bazı görüşlerin sırf devletin enflasyonla mücadelesini siyaseten eleştiri amacı taşıması bir yana, batıda tam serbestlik olduğu yönünde gerçek dışı beyanlarda bulunmaları da çok şaşırtıcıydı. Bizim amacımız siyaset olmadığı gibi okulda öğrendiklerimizle piyasada edindiğimiz tecrübeleri birleştirip, neticesi ‘kimleri memnun eder, kimleri üzer’ diye düşünmeden çıkardığımız doğruları ortaya koymaktan ibarettir. Yukarda işaret ettiğim yazım da diğerleri gibi sadece ülkemin geçim zorluğu çeken insanları için ekonomik çözümleri içermekten öteye geçmez. Kaldı ki iktisat kitaplarının yazdıkları dışında ve küresel coğrafyanın da benimsemediği herhangi bir şey söylemiyorum.

İşte en taze örnek :

Bu günkü ilk konumuz; AB ülkesi olan Yunanistan’ın ‘enflasyonla mücadele kapsamında 51 ürünün fiyatını sınırlayacağı’ ile ilgilidir.   

Bu ülke Avrupa Birliği düzeyinde kabul edilmiş hedef ve kurallar çerçevesi dışına çıkamaz. Nitekim AB’ye göre de; tüketici serbest piyasa ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisidir ve yasalarla korunmaya ihtiyacı vardır. 2007 tarihli Lizbon Anlaşması ile revize edilen “Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma’nın 169. maddesi “Tüketicinin Korunması” başlığını taşımakta ve AB’ye bu konuda görev vermektedir. Anlaşmada, “Birlik, tüketicilerin çıkarlarını desteklemek ve yüksek düzeyde korunmalarını temin etmek için sağlık, güvenlik ve ekonomik çıkarlarının korunmasına, bilgilendirilme ve eğitim hakları ile çıkarlarını korumak amacıyla örgütlenme haklarının desteklenmesine katkıda bulunur.” şeklinde kayıt altına alınmıştır. (Kaynak: Ayşe Şahin/ Hulusi Demir)

Yani AB’de tüketiciyi merkeze konunmlandırmış durumdadır. Yunanistan’ın son kararı sadece bu politikalara uygun tavır almaktır. Üstelik mücadele kararı aldığı enflasyon oranı Eylül’de yüzde 12,1 seviyesinde iken, Ekim’de yüzde 9,8’e gerilemesine ve bizim yüzde 85’in çok gerisinde kalmasına rağmen…

Habertürk’ün bildirdiğine göre ; bu ülkenin kabul edilen yasa teklifinde, “Yıllık cirosu 90 milyon euro ve üzerinde olan market zincirleri 51 üründen oluşan alışveriş sepetindeki ürünlere mart ayına kadar serbestçe zam yapamayacak.” Marketler bu süreçte devlet tarafından fiyat denetimine tabi tutulacaklar…         

Söz konusu sepet ürünleri; pirinç türleri, tost ekmeği, somun ekmek, peksimet, spagetti, paketlenmiş et ürünleri, paketlenmiş kümes hayvanları, soğuk etler, dondurulmuş balık, taze tam yağlı süt, taze az yağlı süt, buharlaştırılmış süt, yoğurt, peynir, paketlenmiş domates suyu, yumurta, margarin, sızma zeytinyağ, ayçiçek yağı, dondurulmuş sebzeler, beyaz şeker, bebek formülü, bebek sütü, kahve, çay, kakao tozu, şişelenmiş su, portakal suyu, en az bir çeşit sodalı içecek, deterjanlar (sıvı, katı), temizleme sıvıları, bulaşık deterjanları, mutfak havluları, diş macunu, tuvalet kağıdı, hijyenik ped, tamponlar, şampuan, sabun kalıpları, yetişkin bezi, ıslak mendil, bebek şampuanı, köpek maması, kedi maması… 

Tek tek saymamın nedeni ; temel tüketim maddelerinin sosyal devlet anlayışı içindeki yerinin iyi anlaşılması içindir. Yıllardır serbestliğin bu temel tüketim maddelerini kapsamaması gerektiğini savunuyorum. İşte bunun için en küçük bir sıkıntıda bile AB içinde kabul gören bu tezi canlı örnekle göstermek istedim.

Habere, Kalkınma ve Yatırım Bakanı Adonis Georgiadis’in sözleri ile devam edelim. “Sepetteki ürünlerin fiyatı haftalık olarak belirlenecek. Her çarşamba ürünler için mümkün olan en düşük fiyat marketlere zorunlu tutulacak.” diyen Bakan, “Sepet amacının enflasyon nedeniyle yaşam kalitesi krize giren savunmasız vatandaşlar için bir koruma kalkanı oluşturmak olduğunu” da ilave ediyor.      

Bir düşünelim; tüketiciyi koruma kalkanı, kişi başı geliri bizim 2 katımızdan fazla, enflasyon oranı ise bizim 10’da birimiz kadar olan ülkeye bizden daha mı fazla gereklidir ?

Elbette hayır ama insana verilen değerin bir ölçüsü var ki her yerde aynı sonucu vermiyor. Bakınız bu konuda Büyük Atatürk ne demiş; “ Kesin zaruret olmadıkça piyasalara karışılmaz, bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş bırakılmaz.” Bu ileri görüş, ‘zaruret’ ihtimaline güçlü şekilde vurgu yaparken, ‘piyasanın başıboş bırakılamayacağı’ sözü ile de kamu otoritesinin önemine dikkat çekiyor…   

Henüz o tarihlerde Avrupa Birliği’nin kuruluş düşüncesi bile ortada yok ! 

Bir başka AB ülkesi Almanya’nın hükümeti, doğalgaz fiyatlarındaki ani yükselişin, Alman halkında ve sanayiinde yarattığı etkiyi (bu da halka yansıyacağından) azaltmak amacıyla önemli bir karar aldı. Buna göre Almanya’daki tüm evlerin, iş yerlerinin ve küçük sanayi işletmelerinin doğal gaz faturalarını hükümet ödeyecek. Elbette belli bir süreyi kapsayacak ama sonrasında da kamu desteği sürecek. Belki 2023 sonuna, belki de 2024 yazına kadar…

Tesadüf bu ya Alman hükümeti de bu uygulamaya “koruma kalkanı” adını vermiş. 

Sonuç olarak; gelişmiş ülkeler için yüzde 2-3’ü aşan enflasyon oranları yüksek kabul ediliyor ve tedbir almayı zorunlu kılıyor. Bizim yüzde 85’e (resmi olanı) nasıl ulaştığımızı ise hiç merak etmiyorlar, çünkü biliyorlar. Ancak tedavi için gerekli olan ilacı neden kullanmadığımıza ise muhtemelen şaşırıyorlar.   

İşte yukardaki Yunanistan ve Almanya örnekleri; en serbest piyasaların bile kriz başlangıcında aldığı tedbirleri gösteriyor ve AB’den de teşvik görüyor.   

Üstelik bizim kronik derdimizle kıyaslanamayacak ölçekte küçük bir orana sahip olmalarına rağmen…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.