Kore Vakfı tarafından, Atlantik Konseyi’nde düzenlenen bir oturumda konuşan Tillerson, Kuzey Kore’ye yönelik diplomatik çözüm bulma sürecinin sürmekte olduğunu söyleyen Tillerson, ‘Aslında tüm yaptırım rejimi, baskı kampanyası diplomasi politikasının bir parçası. Bu, Kuzey Kore’de, dünyanın nükleer gücü kabul etmeyeceğinin anlayışı oluşturma çabası. Bu denemeleri sürdürürlerse, izolasyon da sürecek, yani bu da diplomatik yolun bir parçası’ dedi. 

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’in Kuzey Kore’ye petrolü kesmesini istediğini, Kuzey Kore’nin en son masaya oturmayı kabul ettiği zamanın Çin’in petrolü kesmeye karar vermesinden kaynaklandığını anlatan Tillerson, ‘Bu yüzden Başkan Trump, Çin’e baskı uyguluyor. Diplomatik açıdan, Kuzey Kore ne zaman konuşmak isterse biz konuşmaya hazırız. Hatta birinci görüşmeyi ön koşulsuz yapmaya da hazırız. İsterlerse havadan sudan da konuşabiliriz, ama en azından oturup birbirimizle yüz yüze görüşmüş oluruz. Masaya ne koyacaksınız, biz masaya ne koyacağımızı söyleyeceğiz. Önemli olan masa başına gelip konuşmaya başlayabilmek’ diye konuştu. 

Kuzey Kore ile masaya oturmanın koşulu olsaydı, bunun ‘görüşme ortasında başka bir füze denemesi yapmaya kalkışmak’ olacağını vurgulayan Tillerson, ‘Görüşmelerin ortasında başka bir füze ateşlemeye karar verirlerse elbette ki konuşmak çok zor. Bence onlar da bunu, bir süre sessiz kalmak gerektiğini onlar da anlıyor. Bir süre sessiz kalınmazsa, üretken görüşmeler yapmak zor olacak. Bir süre sessiz kalın diyoruz, bize konuşmak istediğinizi söyleyin diyoruz. Kapı açık ama biz, siz konuşmaya hazır olduğunuzda ortaya çıkacağız’ dedi.