Hatırlarsanız TBMM'nde yeni olduğu zamanlarda Hakan Şükür'e Türkiye gündemi ile ilgili bir soru soran gazeteciler cevap olarak"...ben bilmem büyüklerim bilir..." demişti. Hatta o zaman büyüğünün Başbakan mı yoksa Fetullah GÜLEN mi olduğu konuşulmuştu.O zaman Bülend Arınç bu kafı "...arkadaşımız siyasette henüz acemidir.." diyerek geçiştirmeye çalışmıştı.

Bilahare Hakan Şükür TRT 1'de yorumcu olarak yer aldığı spor programından dolayı gündeme gelmiş ve iktidar M.Vekili olan bir kişinin devletin TV kanalı olan TRT'de yüksek bir ücret karşılığı program yapması "Siyasi Ahlak" açısından TBMM Genel Kurulunda gündeme getirilmişti.Hakan Şükür bu hadise ile ilgili yaptığı açıklamada da "...Beyefendi bu konuda bilgi sahibidir..." diyerek Başbakan'ı işaret etmişti.

Geçen günler içinde de Eski futbolcu ,yeni M.Vekili Hakan Şükür Mehmet Akif Üniversitesin'de katıldığı bir toplantı da "Ben Türk değilim Mehmet Akif gibi Arnavutum demştir.

Şimdi hadisenin değerlendirilmesine son hadiseden başlayalım. Hakan ŞÜKÜR'ün "...ben Türk değilim..." dediği dönem Türkiye'nin gündeminde AKP'nin adını müzakere süreci koyduğu apo iti,BDP,İmralı ile görüşmeler yaptığı bir dönemdir.O nedenle bu açıklama tesadüfi olarak değerlendiremez.Zira bir şekilde Türkiye'de şöhret sahibi olan İbrahim Tatlıses,Hülya Avşar,Müjdat Gezen,Acun Ilıcalı v.b zatlar da benzeri açıklamalar yapmaktadırlar.

Bu açıklamaların tamamı tek bir merkezden başlatılan toplum mühendisliği çerçevesinde yürütülmektedir.Türk Milleti suya yavaş yavaş batırılan kurbağ konumuna sokulmak istenmektedir.Bu çerçevede AKP zihniyetli şehit ailelerine demeçler verdirilmekte ve güya anketler düzenlenerek Türk Milleti yönlendirilmeye ve yapılan rezalete ortak edilmek istenmektedir.

Bu ve benzeri şeyler Türk Milleti üzerinde ilk defa yapılan oyunlar değildir.Ancak Oslo'da başlatılan tezgah PKK tarafından deşifre edildiği için bu defa toplum mühendisleri daha dikkatli davranmaktadırlar.

Hakan Şükür'ün yukarıda ifade ettiğim son açıklaması olan" Ben Türk değilim" açıklaması bilerek ya da bilmeyerek toplum mühendislerinin beyhude çabalarını bir ölçüde baltalamıştır.Aynen 1. Habur rezaletinde olduğu gibi.Bu nedenle Başbakan dün Hakan Şükür'ün demecine ilşikin olarak özel açıklama yapma ihtiyacı duymuştur.Başbakan ayrıca "Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldık" açıklamasını da kendince düzeltmeye çalışmış ve siyasi riyakarlık yaparak demeçlerini kendince tashih etme yolunu izlemiştir.

Bu çerçevede TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in açıklamaları da dikkat çekicidir."...bu süreçte herkes az konuşmalıdır..." demektedir Cemil Çiçek.Bu beyan da yukarıda belirttiğimiz "Müzakere Süreci" denilen yıkım kooalisyonu'nun gerçek yüzünün deşifre olmaması için yapılan bir açıklamadır.

Kannatimce Hakan Şükür'ün "Ben Türk değilim..." demeci "Yıkım Koalisyonu" 'nun sürecini akamete uğratan bir türde kabul edildiği için Başbakan acemi M.Vekili Hakan Şükür adına açıklama yapma ihtiyacı duymuştur.

Ancak şuna inancımız tamdır.Türk Milleti tarihteki bir çok örneklerinde olduğu gibi AKP'nin patronajlığında ve PKK,apo iti,BDP,ABD,AB,İsrail korosu tarafından yürtülen bu oyunu bozacaktır.

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!