Hacı yolu gözler gibi beklenen ittifak yasası nihayet geldi Meclis’e. İşin teknik yönü ve açıkça anayasaya aykırı hükümlerini geçen gün yazdım. Yasa tasarısının sistemi tümüyle bozduğu, seçim güvenliğini yok ettiği iktidarın istemediği bir sonucun çıkmasını engelleyebilecek mayınlar içerdiği ve dolayısıyla seçimin daha şimdiden şaibeli hale geldiği aşikar.

Siyaseten değerlendirme babında ise şu sorulara cevap vermek gerek.

1-Referandumda evet deyin koalisyonlar dönemi kapansın dediler,  şimdi neden seçim öncesi koalisyon kuruyorlar?

2-C.Başkanlığı sistemi henüz yürürlükte olmasa da zaten %50+1 ile seçileceğinden anlamsız,  gereksiz ve haksız hale gelen % 10 barajını niye kaldırmıyorlar?

3-AKP ve MHP anketlerdeki gibi oy alacaksa daha şimdiden neden koalisyon kuruyorlar?

Demek ki size hep olduğu gibi gene yalan söylüyorlar. Son soruda sizce kimden korkuyorlar? Üstteki sorulara cevap veremezler biliyorum. Ama son soruya cevabı vereyim siz üsttekilere de verilmiş sayın. Karanlıkta ıslık çalma kabilinden hart hurt etmelerine bakmayın. Herkes biliyor ki İYİ Partiden korkuyorlar.

Bugün seçim hilesini perdelemek için yeni sistemi anlatan eski bir adalet bakanı izahına rastladım. Tam bir fecaat, tam bir ahlaksızlık.. Efendim seçimlerde pusula ve zarfa mühür basma görevi sandık kurullarınınmış onların yaptığı hata veya kasti ihmalden dolayı vatandaşın ne günahı varmış mış mış. İki kez genel seçim yapmış eski bir hakim olarak söylüyorum. Bu izah kasta makrun bir yalan dolan. Çünkü mühür basma işi (çok küçük vakalar dışında) asla unutulmaz. Çünkü YSK seçim takvimi işlerken en az 5 kez bu konuda ilgilileri ve yetkilileri uyarır. İki kez genel seçim yapmış eski bir hakim olarak ifade ve iddia ediyorum öyle, böyle unutma vs olmaz, olamaz.

YSK arşivi ellerinde açıp baksınlar ve şu zamanda olmuş desinler de görelim. Bir örnek var o da son referandum. Orada da unutma falan yok bilinçli örgütlü bir tezgah var. YSK üyesi birinin eşi hakime hanımın başlattığı kasten unutma sonrasında oy verme işlemi devam ederken mühürsüzlüğü geçerli sayan bir kurul! Hem de 298 s.y.nın 98 madde gerekçesinde’’ işbu mühür olması seçim hilelerini önlemek amaçlıdır’’ yazmasına rağmen. Dahası bunu yazan da 2014 yasama yılında AKP! Tam kanunsuzluk yapıp geçerli saymanın yarınlarda başlarına bela açacağını düşündükleri için bu tasarıyla geriye dönük meşrulaştırma gayretindeler.

Olmaz ya farz edelim oldu ve sehven mühür vurulmadı. Çözümü çok basit. Sandık kurulu orda yani oy verme yerinde. Seçmen bakar mühür yoksa orda mühürlenir sorun biter. YSK olarak sen bunu oy verme gününden önceki 3 gün kamu spotu yaparsın olur biter. Kaldı ki hiçbir Hakim kendiliğinden zarf ve pusulaları mühürsüz bırakmaya cesaret edemez! Yani bu düzenleme şimdiden alenen seçim hilelerine gebe..

Bir de seçmen iradesinin çöpe atılması var ki adaletsizliğin nirvanası. Örneğin; İttifak yapmayan bir parti %9.9 oy alsa-ki bu yaklaşık 5 milyon oy demek-  Meclise giremeyecek.  Ama ittifak yapan bir parti %0.01 oy alsa-ki bu yaklaşık 50 bin oy demek- Meclise girecek.  Esasen RTE açısından saltanat, DB açısından da koltuk yani iki kişi için yapılan adına Cumhur denilen, fakat AKP için iktidar, MHP için cukka amaçlı ittifakın  yerli milli olması imkansızdır. Yerli olanlar mahallesinden milli olanlar da milletinden korkmazlar. Korkulara dayalı ittifak milli değil şahsi olabilir ancak. Ahali anladı bunu şimdi sakin biçimde seçimi beklemekte.