Hafta boyu misafirim vardı. Nasıl misafir anlamadım. Benim residansım Ankara’da adam tutturdu gelmem de gelmem. Bak Adem ağam gel etme eyleme zaten cebim delik masrafın beni yıkar Ankara’ya gel. Olmaz da olmaz. Ne yapıyım o kadar uzaklardan gelmiş gidelim bari adam Adem Ağa, Bidon Ağa değil ki es geçeyim. Ne olur ne olmaz sağ gösterip sol atabilir. Her ne kadar boksör değilsem de ona nakavt mı olacağım. Adem efendi ben malikaneme gidinceye kadar müşterilerden ne kadar yaramaz adam varsa hepsini toplamış. Şirketimin ürettiği mallar hakkında bilgi almış. Hiç yakışıksız olmadı. Gel de dellenme. Biz neyiz burada, bostanın korkuluğu değiliz. Gocaman gemileri olan, sat say bitmeyen arazilerin sahibi, herkese aş iş veren, olmadı iane babından yardım eden, Dua alan şirketin ceosuyuz. Yabana atılacak bir adam mıyım lan ben.

Her dört yılda bir olmadı altı ayda bir mallarımızın kalitesi ve beğenisi üzerine anket yaptırıyorum. Öyle bir destek çıkılıyor ki deme gitsin hemen genel kurulu derdest ediyorum ‘’Ömür boyu olmak üzere’’ kendimi ceo seçtiriyorum. Şu Adem efendinin yaptığına bak böyle bir ceoyu sen nasıl pas geçersin lan. Bak tepemin tasını arttırma. Baş patronun bile tırsıdı, karşımda duramıyor. Kendi yerine seni gönderdi, sende haddini bil. Bu seferlik oldu bir daha olmasın ha. Sonra sayıp sıralarım. Şirketimi batı şirketlerine ortak edeceğime, kuracağım Afrika şirketler birliğine baş patron yaparım. Sizde avucunuzu yalarsınız.

Her neyse çok kızdım ama Adem’le işim var. Hammaddeyi ondan alıyoruz hep. Başka veren olmadığı için. Mademki muhatap almış gelmiş. Biz misafir sever insanız. İkramda kusur etmeyiz. Adalara, Modalara karşı panoramik bir yerde yan yana oturduk. Gazetecilerimi çağırdım. O nasıl oturuyor hava basıyorsa bende aynısını yaptım. Ondan ne eksiğim var hatta üstünlüğüm var o ceo yardımcısı bende ceoların ceosu. Her neyse Adem’in yaptığına çok içerledim. Adam en zengin şirket bizim şirket diyerek bazı şeyler dayatıyor. Şirketimin mali, idari, sosyal işlerine karışıyor. Yemezler, hiç izin verir miyim. Tabi ki vermem. Attım bacak bacak üstüne ey Adem efendi  benim isteklerimi not et dedim. Kırmızı çizgilerimi sıralamaya başladım. Bu işi her zaman yaparım. Ne hikmetse çizgiler silinir gider. Görünmez boyalı olsa gerek. Çok geride kalmışız herhalde Baden söylememe rağmen not tutmuyor, not ettiği yok. Meğer teknolojinin bu denli geliştiğinden haberim yok. Adem’in şirketinin genel merkezine ne konuşuyorsak anında gidiyormuş. Neyse karşılıklı kem küm ettikten sonra nezaket ziyaretimiz sona erdi. Koltuktan kalktım adam kalkmıyor. Neymiş Dünya ceolarına mesaj vermemiz lazımmış, reddettim. Ne mesajı ya. Ben öyle numaralara gelir miyim hiç.

Bütün ceolar beni kıskanıyor. Hele büyük ceolar çıkarları olmasa yüzüme bile bakmayacaklar. Ama şirketim çok böyük şirketi yıkmaya güç yetiremiyorlar. Göle yoğurt çalıyorlar. Ya tutarsa diyerek. Tutmaz boşuna uğraşmayın. Şirket üzerinde öyle bir sistem geliştirdim ki deme gitsin. Hem ben hiç yanlış yapmam. Sesi çıkanın boynunu anında vururum ha bilesiniz. Gazetecilerime döndüm. Yazın bakıyım, önce Adem’in söylediklerini yaptıkların yazmayacaksınız her zaman olduğu gibi, beni eleştirecek olanlara karşı saman torbanızı hazırlayın, eleştirmeden önce gereğini yapın. Sorunuz var mı? Dedim. Arka sıralardan bir kol çıktı. Neyin nesi bu dedim. Bana soru sorma cesaretini nerden buluyor bu adam. Hem ekmeğimi yiyecek hem soru soracak olacak iş mi? La havle çektim. Ne diyorsun bakıyım? Sayın ceom manşete ne yazacağız. Ne mi yazacaksın? Hımmm. Yaz ‘’En büyük benim, benden başka büyük yok.’’ Toplantı bitmiştir.

Kusur ettiysek affola !

Not: Şahıslar hayalidir. Hiçbir kişi ve kurumu simgelemez. Güldürü mahiyetinde karikatürize olup, insanımızın gülümsemesi amaçlanmıştır.