Ah İstanbul ah!
Müslüman her şeyden önce adaletli olmalıdır. Unutmayın mülk adaletle kaimdir. Aleyhimize de olsa gerçeği, hakikati söylemek zorundayız. Yarın merdivenden inerken, ayağın kıvrılır, yuvarlanıp kafanı çarpıp ölmeyeceğimiz ne malum!
Bu İstanbul Belediyesi demek ne tatlı imiş ki adamlar kafa, bel, el, kol, p... kıvırıp duruyorlar. Kaç gündür melekleri de, şeytanı da şaşırtıp, belediyeyi kazananın elinden almak için tüm hileler, tüm ayak oyunları kullanılıyor. İmamoğlu ailesinden bir arkadaşıma sordum; "Bu sizin akraba nasıl biri?"
Kısa ve öz: "Haklıya hakkını teslim eden, kontrolü elinde tutan zeki, becerikli, ufku geniş bir adam! Başka söze gerek yok" dedi!
Şimdiye kadar böyle biri İstanbul'u kazandı mı?
Hayır!
Ama adamlar kazananın elinde alavere ile İstanbul'u almak için eğri, büğrü, riyalı ne yol varsa deniyorlar. Kaç gündür sonuçlanmayan İstanbul kurtulmak için direniyor. Şeytanın aklına gelmeyen oyunlar deniyorlar. İktidardan nemalananlar, devlet işlerini bırakmış, İstanbul'u almak için dehlizlerde mahzen kazıyor, küçük bir uyku sersemliğinde, "İşte buldum işte buldum" çığırtıları ile malı tekrar götürme çabası harcıyorlar! Açıkça görülen bu. Ama geri zekalı, cahil ve saf isen bu tacirlere hala inanmaya devam eder durursun vesselam!
Akepe teşkilatlarının çoğunluk masrafları buradan karşılanıyor. Belediyede gerçekte çalışan sayısı 20 bin,maaş alan sayısı 80 binmiş! İki bin adet kiralık araç hangi teşkilatlarda kullanılıyormuş? Hele bir de o mitinglere bedava taşınanlar ve belediye çalışanlarının miting alanına zorla götürülmesini de hesap edersek, anlaşılır sanıyorum durum... Ayrıca o cemaatlere vakıf adı altından aktarılan paraları da hesap edersek böyle bir kaymağı bırakmak, haksızlığa alışanlar için akla ziyan...
Ve en acısı da 'Ülkücüyüm' diyen, bu ülkenin çilesini çekmiş, MHP'de siyaset yapanların, Ülkücüleri eşrefi mahlukat saymayanlara, onlara 'hayvan, köpek' diyenlere oy vermesi! Bu entrikaları, bu haksızlıkları, bu götürmeleri bildikleri halde, malı yıllardır götürenlere gidip saf saf oy vermeleri ne acı, ne hazin, ne kadar şaşırtıcı...
İstanbul'un altında, dünyada üç yerde olan enerji üreten göz var... Amerikalılar defalarca bu göze yaklaşıp, girip çıkmışlar! Bu enerjiden faydalandılar mı bilmiyorum ama yerin altındaki tünelleri, mazgalları, mağaraları defalarca yerli işbirlikçilerle gözden geçirip araştırdıklarını yıllar önce güvenilir bir kaynaktan öğrenmiştim. Şimdi kaç gündür İstanbul ile yatıp kalkmak niçin derseniz, İstanbul'u alan Türkiye'yi aldı demektir! Ah İstanbul ah, sen nelere kadirsin!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.