Ah O, ahlı taşlar...
Hep “benim” ve “bizim”, “benden” ve “bizden olanların olsun” diyerek, varlıklarını peşkeş çektikleriniz ve her şeylerini aldığınız her “AH”, kocaman bir taşa dönüşür ve “kahrol düşman, al sana bomba” diye başınıza yağar.
Ahları ateşli bombalara dönüşen taşların altında kalıp ezildiğinizde, “imdat” dediğiniz anda, senden ve sizden olanlara, benden ve bizden alıp dağıttıklarınızın hiç birini bulmadığınız gibi, senden ve sizden olanların hepsi kendilerini kurtarmak İçin, hem sizi satar ve hem de sizden kurtulmak İçin taşları büyük bomba diye üzerinize atarlar.
Senden ve sizden olmayanlar ise, sizleri seyrederek halinize acır ve geçmişte yaptığınız haksızlıklara iç çekerek, “vah vah vah” diyerek, sana ve sizlere değil, yarınlarını alt üst ettiğiniz, kendi hallerine ağlarlar.
Hz. Musa İLE Ramsey’in; dehşet dolu, kaçma ve kovalama hikayesini okumanızı tavsiye ediyorum.
Yeter artık. Dağıttıklarınızın içinde olan haklarımızı ve darmadağın ettiğiniz hakkımı iade edin. Taşlar bomba olmadan, benim ahım hasenin, senin ve sizlerin başına, yağmur gibi yağmadan.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.