Sosyal bilimlerde niyet okunmaz. Var olan olgulardan hareket edilerek önümüzdeki süreç hakkında ön görülerde bulunulur.

16 yılda AKP sadece devlet denilen organizasyonu bitirmekle kalmadı, toplumsal değerleri ve onlara ruh veren dini değerleri yerle yeksan etti. AKP’nin milli, dini ve ahlaki değerlerimize verdiği zararı Marksist sistemle yönetilen Demirperde ülkelerinde dahi verilmedi. AKP; İffetin, hayanın, hakkın, hukukun, doğruluğun ve inanmışlığın içini boşaltarak bireyleri birbirinin kurdu haline getirdi.

"Fırat kenarında bir koyun kurt kaparsa sorumluluğunu nasıl taşırım?" anlayışından yalanın, talanın, yolsuzluğun kol gezdiği ülkeye döndük. Beytül malın başında kendisi, anahtarı damadında bir devlet anlayışını ilkel toplumlarda dahi görmedik. Emevi zihniyetine rahmet okutan post modern diktatörlük iki ayda toplumu yüzde 60 fakirleştirdi.

Türk devletine, Türkiye Cumhuriyeti kurucu felsefesine ve kurucularına açtığı savaş devam ediyor. Camileri, kuran kurslarını, İmam Hatip Liselerini ve İlahiyat Fakültelerini siyasetin üsleri haline getirdi. İnsanımızın kutsal değerlere olan bağlılığı; riyakarlıkları, yalanları ve yolsuzlukları sonucu azalmaya başladı. İmam Hatip Liselerinde bu çarpık din anlayışından dolayı DEİZM hareketleri zuhur etti.

Baskı, şantaj sonucu TSOB gibi kuruluşlar bile alanlarıyla ilgili okullar açacakları yerde İmam Hatip Liselerini açmak zorunda kaldılar.

Diğer yandan ülkeyi betonlaştıran plansız-programsız devasa yapılarla hem yandaş zengin sınıf oluşturuldu hem de etrafındakileri nemalandırdılar. Hiçbir üretim tesisini açmayan, Cumhuriyetle kurulan milli sanayi kuruluşlarımızı satan bu iktidar; utanmadan-sıkılmadan YERLİ ve MİLLİ olduğunu, kendilerinin oynadığı kendilerinin dinlediği kitle iletişim araçlarında dile getirebildiler.

18 Milyon insanımızı hiç emek harcamadan tembelleştiren, onlara oturdukları yerde para pompalayan bu iktidar; sosyal adalet adına sosyal virüs kültürünü yaydı.

Basın-yayında sözüm ona basın mensubu olarak geçinen paralı kalemşörlerle algı operasyonuna sürekli başvurdular. Yolsuzluğa bile dini fetva veren gafil fıkıhçıların rezaletini yaşadık.

Ekonomi çöktü, piyasalar saat başı dalgalanmalarla önü kestirilemeyen bir noktaya hızla gitmekte. Hukukun olmadığı, güvenin tesis edilmediği piyasalardan sadece yabancı değil yerli sermaye de kaçmaya devam etmektedir.

Eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten dış politikaya kadar her alanda devletin çivisi çıkmıştır.

Suriyeliler'in ülkenin dört bir tarafına dağıtılması toplumda önümüzdeki günlerde çok büyük sosyal problemlerin ortaya çıkacağının da işaretidir. Bunun için müneccim olmaya gerek yok. Yaşanılan hadiseler bizi doğrulamaktadır.

Evet, AKP için yolun sonu göründü. Büyük bir tahribatı, hukuksuzluğu, dejenerasyonu ve birkaç neslin yok olmasına sebep olan politikalarıyla tarihin çöplüğüne gömülmeye doğru hızla yol almaktadır.

Yerel seçimlere kadar gidebilirse, yerel seçimlerde yaşayacağı bozgunla küçük ortağıyla birlikte çözülecektir. Büyük ihtimalle 2019 yılı sadece yerel seçimler değil, ya milli mutabakat hükumeti kurulur ya da seçimle iktidara gelecek yeni bir partiyle ülkemiz yoluna devam edecektir.  16 Yılın hesabını da düzelecek olan yüce Türk adaletine herkes verecektir.