İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Gençler İçin Gençlerle Beraber" programının altıncısını gerçekleştirdi.

Akşener, “Evinde oturmaya mahkum edilen, bütün gününü iş aramakla geçiren, gündelik işlerle, hayatını sürdürmeye çalışan gençlerimizin sesini ve dertlerini duyurmak için” bu buluşmanın düzenlendiğini söyledi. Akşener gençlere, “5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Sizin hakkınızdaki tanımlamalar, sizi nasıl etkiliyor? Bir gününüz nasıl geçiyor? Yurt dışına gitmek konusunda soru işaretleriniz, düşünceleriniz nedir? Mutluluk sizin için ne demek?” gibi sorular sordu.

“ÇOCUĞUMA ALDIĞIM BEZİN FİYATI GEÇEN AYA GÖRE 150 LİRA ARTTI”

Gençlerin Akşener'e verdiği cevaplar şöyle oldu:

"31 yaşındayım. Uzun süredir işsizim. Bebeğim var. Lüks bir geçimimiz yok. Sadece giderlerimizi karşılıyoruz. Geçen ay aldığım bezle şu anki arasında 150 lira fark var. İmkanım olursa bu ülkeden gitmeyi istiyorum. Kardeşim Kanada'da çalışıyor. Orada temizlikçilik yapıyor. Saatliği 20 dolar. Bizim aldığımız maaşın bir gününe denk geliyor. Ben ona, ‘Domates 35 lira oldu, gelme, orada kal' diyorum.

“MUTLULUK BENİM İÇİN İŞ BULMAKTIR” 

Öğretmenim ama iş arayışım sürüyor. KPSS'de atanmak çok zor. 5 sene sonraki hayalim atanmak ve mesleğimi yapmak. 2 sene önce 95 alan birinin ataması yapılmamış. Niye atamalar yapılmıyor anlamıyorum. Okullarda 30 senesini geçirmiş olan öğretmenler, hala öğretmenliğe devam ediyor. O zaman gençler niye okuyor? Gençlerin önünü açmamız lazım. Ücretli öğretmenlikte de gençlere gelecek oluşmuyor. Mutluluk demek benim için iş bulmaktır.

“EVİMİN ÖNÜNDE HİÇBİR TÜRK İLE KARŞILAŞMIYORUM” 

İstanbul Üniversitesi mezunuyum. Esenyurt'ta yaşıyorum. Evimden dışarıya çıktığım zaman orada hiçbir Türk ile karşılaşmıyorum. Sokağa çıktığım zaman hep Suriyeli, hep Afgan. Ben orada hayatımdan endişe ediyorum. Onların kendi dükkanlarına gittiğimiz zaman bile bize satış yapmak istemiyorlar. Böyle bir ortamda mutlu olamıyorum. Çalışmıyorum işsizim. Sivil havacılık mezunuyum. Ben şu ehliyet kursuna gidip, kurye olmak için uğraşıyorum. Biraz para toplayıp yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.

“UZUN SÜRELİ HAYAL KURAMIYORUM” 

Ben artık uzun süreli hayal kurmuyorum. Gerçekleşmiyor. İlk hayal kurduğumda lisedeydim. Tarih okuyacağım dedim. Büyük ihtimalle 2 yıl sonra işsiz olacağım. Babamın yüzüne bakmayacağım. Babam bana, ‘Varsa imkanın yurt dışına git oğlum' dedi. Bir baba oğluna ‘git' diyor başkanım. Zeytinburnu'nda Suriyeliler, Afganlarla arkadaş oluyoruz, isteseniz de istemeseniz de. Hatırlıyorum 6-7 yaşında sahile gidip ailece mangal yapabiliyordum. Şu anda kardeşim sahilden otobüsle gelince ben onu almaya gidiyorum. Suriyelilerin çoğunda kimlik yok. Kız kardeşimin başına bir şey gelse adalet yerini bulmayacak. Ben kendim bile korkuyorum.

“İSTANBUL’DA İŞ GÖRÜŞMESİNE GİTTİĞİM HASTANEDE TÜRKÇE BİLEN YOKTU”

24 yaşındayım, radyoloji teknikeriyim, 4 yıldır işsizim. Kendi işimi yapamıyorum şu anda. Bir hastaneye iş görüşmesine gittim Fatih'te. O binada hiç kimse Türkçe bilmiyormuş. Arapça konuşuyorlar. Doktorları da dahil hiç kimse Türkçe bilmiyor ve bu şekilde işe almaya çalışıyorlar. Görüşmeye yaptığım kişi de normalde Arapça konuşuyor, kendisi az Türkçe biliyor.

“FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR BİREYLER YETİŞTİRMEK İSTİYORUM”

Ben yurt dışına gitmek istemiyorum. Benim mesleğim çocuk yetiştirmek. Kendi ülkemin çocuklarına bir faydam dokunsun çok istiyorum. 5 sene sonraki en büyük hayalim, elimde güzel bir mesleğim olsun. Fikri hür, vicdanı hür bireyler yetiştireyim yeter benim için.