1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. Akşener’den Afgan göçmen açıklaması: Beka ile ilgili sorun olacaktır

Akşener’den Afgan göçmen açıklaması: Beka ile ilgili sorun olacaktır

İYİ Parti lideri Meral Akşener son günlerin tartışma konusu düzensiz Afgan göçmenler hakkında Erzincan'da konuştu.

A+A-

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyaretlerine devam ettiği Erzincan kent merkezinde ziyaretleri sırasında basın açıklaması yaptı. Akşener, açıklamasında, yaptığı ziyaretlerin değerlendirmesini yaparak, bütün meselenin seçmenin velinimet olmasını sağlamak, kutuplaştırmaları ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.

“DİNLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Akşener, açıklamasında şunları söyledi:

"Bugün sadece dinliyorum, sizden bir sürü şey öğreniyorum. Oy almaya geldiğim zaman, bana veya diğer siyasi partilerden gelen arkadaşlarıma soracaksınız, bununla ilgili ne yapacaksınız diye, ona göre karar verin.

Biz bunu başardığımızda, bunu herkesin mecburen uyduğu bir dil ve eylem haline getirdiğimizde kazanan siz olacaksınız. Ben de bunu başarmak için yola çıktım. Dinlemeye devam edeceğim.”

PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ…

Akşener, erken seçim konusunda vatandaşın algının nasıl olduğunun sorulması üzerine şu cevabı verdi:

"Ben iki şey söylüyorum bir partili cumhurbaşkanlığı meselesi yaramadı Türkiye'ye. İlginç bir biçimde sayın Erdoğan'a da yaramadı. Zengin diye eleştirilen dükkan sahibi de muhtemelen iktidar partisinin sempatizanı veya oy vereniydi, bakın ne kadar tuhaflık oluşmuş ki, 9 işçi çalıştıran arkadaşımız beni zenginin yanına gitmekle suçladı.

Argümanlar filan darmaduman olmuş. O kadar kolay oy alınmaya alışılmış ki, biraz durup düşünmek gibi gayret lazım, bunu görmedim. Kimin kim olduğu karışmış.

Partili cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'de siyasetin baştan aşağıya dikey hiyerarşisini tahkim etmiş, yatay hiyerarşi dediğimiz seçmenden, genel başkana kadar giden, toplumla iç içe olan alanı mahvetmiş.

Çünkü nasıl olsa bir kişinin iki dudağı arasında, o her şeye karar veriyor ‘benim düşünmeye ihtiyacım yok’ haline dönmüş. Partilisi de sempatizanının da böyle bir rehavetini gördüm.

Gördüğüm şey şu, sayın Erdoğan'a da bu iş zarar vermiş. Seçmeni zaten çırak çıkarmış durumda. Partili cumhurbaşkanlığı meselesinden Türkiye'nin behemehal vazgeçmesi gerekmektedir.

VATANDAŞ BU SİSTEMDEN KURTULMAK İÇİN BİRAN EVVEL SEÇİM İSTİYOR

Vatandaş bu sistemden kurtulmak amaçlı biran evvel seçim istiyor, kulağıma söylüyor. Büyük bir korku var yüksek sesle bağırmıyor insanlar. Ben gördüklerimi söylüyorum kendi fikrimi ortaya koymuş değilim.

Bir tek sizden öğrendiklerimle çözüm üretiyoruz, o çözümleri paylaşıyoruz. Gördüğüm o vatandaşta çok fakirleşme var. Şahsıma dair bir çalışma yapmıyorum. Öyle olsa zaten bilirsiniz anlarsınız. Türkiye'nin önünü tıkamayacağım dedim. Mesele sayın Erdoğan'a düşmanlık değil, konu sayın Erdoğan da değil.

Türkiye'deki konu şu anda içinde bulunduğumuz partili cumhurbaşkanlığı sistemi. Bunun değişmesi gerekiyor. Sizin oyunuzun, sizin fikrinizin, sizin düşüncenizin, sizin üzerinizden rekabet edilebilmesinin yolu bu ucube sistemden kurtulunmasından geçiyor.

Bütün anketlerde de vatandaş bu ucube sistemden kurtulalım diyor. Benim önceliğim bu ucube sistemden kurtuluşun yolunu açmak. Onu engelleyecek hiçbir hareket içinde olmayacağım.

Bu netlikte söylüyorum. Çünkü çocuklarımıza bu Türkiye'yi bırakamayız. İyi gitmiyor, öncelikle sistem sorunumuz var bizim insanlar meselesi değil, kimse kimsenin düşmanı değil.”

“BEKA İLE İLGİLİ ELBETTE BİR SORUN OLACAKTIR…”

Bir gazetecinin “mülteciler konusunda ülkemizin beka sorunu var mı?” şeklindeki sorusunu ise Akşener şöyle yanıtladı:

"Üç tane sorun var, birincisi 1990'lı yıllardan itibaren Avrupa'nın Türkiye'den istediği bir şey vardı, mülteciler konusunda Türkiye'nin hendek olması. Türkiye'yi yöneten hükümetler 2002'den sonraki fasla kadar hangi hükümet gelirse gelsin hiçbiri Avrupa'nın bu hendek olma teklifine rıza göstermedi.

Hatta 2001'de dışişlerinin talebi ile ben Avrupa Parlamentosu'na gittim bu kararı engellemek için. Sonra bu Ak Parti hükümeti 2002 ile 2007 arasındaki süreçte bu karar kabul edildi, hendek olmuşuz biz.

İkincisi ise Suriye'deki göçmen meselesi. Suriye'deki işe biz müdahil olduk, sonuçta ne oldu ne bitti kimsenin anlamadığı bir biçimde 4-5 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi.

Soru şu, bir taraf Ensar diye alkışlıyor, bir taraf çocuğu, kendisi işsiz kaldığı için güvenlik sorunları yaşandığı için endişeli, düşmanlığa evrilmedi henüz endişeli.

Şimdi ne yapmak gerekiyor; Suriye için iki yıl evvel ben söyledim ‘gönder beni sen gidemiyorsan, ben konuşayım Beşer Esat ile insanlarını alsın ve biz de ona garantör olalım, oraya gitsinler memleketlerinde yaşamaya devam etsinler’, herkes kulağının üstüne yattı. İkincisi demografi ile alakalı, yarın sorun yaşayacağız.

Nüfusun değişmesi ile ilgili beka olup olmadığına kendiniz karar verin. Beş yaşında gelmiş çocuk şu anda 15 yaşında, 10 yaşında gelen 20 yaşında burada doğan çocuklar var. Ensar diye alkışlayanların yaptığı hiçbir şey yok. Entegrasyona yönelik yaptığı bir şey yok.

Üçüncüsü ise bu Afgan meselesi var. İddia şu, ben henüz bunu bilmiyorum ama basından okuduğumuz iddia, Amerikan kaynaklarından yayınlanmış iddia, o da şu; Biden ile sayın Erdoğan'ın yaptığı anlaşmanın neticesinde Taliban'a karşı Amerika'nın yanında yer almış Afganların Türkiye'ye getirildiğine dair bir iddia var.

Bakın bu bir iddia, bu iddianın doğru olup olmadığını açıklayacak olan iktidardır ve açıklamalıdır. Afganlar yıllardır İran'a çalışmaya gelir sonra da giderler. İran sınırı açtı, bizim sınırda hiçbir şey yok arabalara doldurulup çeşitli yerlerde bu insanlar buğday atar gibi dökülüyor. Bu nedirin cevabı var mı sizin içinizde? Ben de de yok.

Dışişleri Bakanı ne olup, ne bittiğini açıklaması lazım. Hepsini bir araya koyduğumuz zaman Türkiye'ye yönelik itişme kakışmanın olabilirliği daha beka ile alakalıdır.

Bir demokrasinin değişmesi, iki beka ile ilgili elbette bir sorun olacaktır, olabilecektir, bunun önüne geçmemiz lazım. Bu da nedir? Şeffaflıktır, doğru bilgidir, açık bilgidir. Bu endişenin giderilmesi yolu, iktidar açıklayacak o kadar."

“ERZİNCAN'IN PARASI ERZİNCAN'DA KALMIYOR” 

Bir eczaneyi ziyaret eden Akşener, eczacıya işlerin nasıl olduğunu sordu. Eczacı, “İşlerimiz çok iyi değil ama çok şükür diyoruz. Bir de Erzincan'da zincir marketler çoğaldı. Erzincan'ın parası Erzincan'da kalmıyor. Esnaf, özellikle küçük esnaf çok zor durumda. Bunlara çözüm gerekiyor ama nasıl çözülecek belli değil. Esnafın onlarla mücadele etme şansı yok. Marketler her esnafın ürünlerini satabiliyor burada” dedi.

 “BU ÜLKEDE RAHAT YAŞAMAK İSTİYORSAN YABANCI OLACAKSIN”

Daha sonra vatandaşlar ile bir araya gelen Akşener, sorunlarını dinledi. Erzincan'da işsizliğin hakim olduğundan yakınan vatandaşlar, zincir marketler karşısında küçük esnafın durumunun daha da kötüye gittiğini ifade etti.

Bir vatandaş, “Zaten bu ülkede rahat yaşamak istiyorsan yabancı olacaksın. Suriyeli olacaksın, Afgan olacaksın” dedi. Bir başka vatandaş ise, “Tabi dışarıdan Suriye'den, Afganistan'dan gelenler onlar da işsizliği arttırıyor. Çünkü ucuza ve sigortasız çalışıyorlar tabi işverenin de işine geliyor. Tabi ki etken oluyor olmuyor değil” ifadelerini kullandı. Ardından bir başka vatandaş ise, “Hem işsizliği (artırıyorlar) hem de huzuru kaçırıyorlar” dedi.

“CEBİMDE 15 LİRA PARA VAR ŞU AN”

Çayırlı ilçesinde bir beyaz eşya dükkanını ziyaret eden Akşener, burada vatandaşlarla sohbet etti. Beyaz eşya dükkanı işletmecisi alım gücünün düştüğünü ifade ederek satışların beklenilen seviyenin altında olduğunu ifade etti. Çiftçilikle geçimini sağlayan bir vatandaş ise, pancar ekiminin artan fiyatlar karşısında bittiğini söyledi. Pancar üretisi bir başka vatandaş ise şunları söyledi:

“Gübre pahalı. Biz nasıl ekip nasıl üreteceğiz? Hayvanlarımızı da satamıyoruz şu anda. O kadar kötü bir durumdayız yani. Geçinemiyoruz. Cebimde 15 lira para var şu an bunu siz düşünün. İnsanların halini görün.”

Esnaf ziyaretlerinin ardından Akşener, Çayırlı esnafını ve Hacı Bektaş-ı Veli Birlik Cemevi’ni ziyaret etti.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.