Alçak bile değil 'çukur' bunlar...
Çok zor bir yazı bu benim için. Zor çünkü içimizin kaldıramayacağı iğrençlikleri yapan, insanlık suçunu işleyen ve dinimizi kendi sapıklıklarına meşruiyet aracı yapmaya çalışan herif-i naşeriflerin (şerefsiz heriflerin) hikayesini yazmak kolay değil.
· 6 yaşındaki iken evlendirilen bir kız çocuğu.
· Bu yaştaki çocukla evlendikten sonra yıllarca cinsel istismarda bulunan 29 yaşındaki mürit. (Kadir İstekli) Bu yaratık halen vaazlar verip "halkı irşat etmekte" imiş.
· 6 yaşındaki kendi kızını müridine veren ve kızının yıllarca zincirleme cinsel istismarına göz yuman bir cemaat lideri. (İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel.)
· Olay ortaya çıktığında çocuğun doğum kayıtlarına bakacağı yerde kemik yaşı tespiti isteyen savcı. Mağdure 14 yaşında iken yapılan kemik yaşı tespitine O’nun yerine 21 yaşında başka birinin götürülmesi.
Bu yaratıklardan bahsederken ağzını bozmadan yazmak kolay değil. Bugüne kadar ağzından küfür ve sövgü ifadesi çıkmamış biri olduğum için alışkanlığım yok. Aslında bu yaratıklar çok daha fazlasını hak ediyorlar.
* * *
NELER OLDU?
· 6 yaşında evlendirilen (şimdi 24 yaşında olan) H.K.G adlı kız çocuğunu uyandıran olay radyodan çocuk evliliklerine dair dinlediği bir konuşma olmuş. Yaşadıklarının bir cinsel istismar olduğunu böyle fark edebilmiş. Daha sonra gittiği bir doktor da H.K.G’ye, evlendirildiği kişinin yaptığının tecavüz olduğunu anlatmasıyla şikayet süreci başlamış.
· İddianameye göre, 2012’de H.K.G 14 yaşında iken hamilelik şüphesiyle hastaneye gittiğinde doktor yaşı küçük olduğu için polise bildirdi. İlk soruşturma yapıldı.
· H.K.G nüfus kayıtlarına göre 14 yaşında olmasına rağmen; kendisine öğretildiği şekilde verdiği ifadesinde "17 yaşında olduğunu ve kendi isteğiyle evlendiğini, şikâyetçi olmadığını" söyledi.
· Ancak iddianameyi hazırlayan savcıya göre, H.K.G’nin doğum raporu alınması gerekirken kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk edildi. Yerine başka biri muayene ettirildi. Kemik yaşının 21 olduğuna dair rapor verilince savcı soruşturmayı kapattı. Oysaki özel bir hastanede doğan H.K.G’nin doğum kaydı 1998 tarihli idi.
· İddianameye göre, müşteki H.K.G 30 Kasım 2020’de (22 yaşında iken) savcılığa başvurdu ve başına gelenleri anlatarak şikâyetçi oldu. Anlattıklarına delil olarak ses kaydı ve fotoğraflar sundu. H.K.G’nin iddianamedeki ifadesine göre, babasının talebesi olan Kadir İstekli ile 6 yaşında "dini nikâhla evlendirildi." Nikâhı da babası kıydı. O sırada Çengelköy’de, Kadir İstekli ile aynı binada karşı dairelerde oturuyorlardı.
· İddianame hazır, deliller toplanmış ama ilk duruşmanın 22 Mayıs’ta yapılmasına karar verildi.
· HSK "kovuşturmaya yer olmadığı" yönünde karar veren savcı hakkında inceleme başlattı.
· Evlendirilen "koca" Kadir İstekli için 67 yıl 10 ay, anne ve baba için 22 yıl 6 ay hapis cezası istendi. Ama tutuklama yapılmadı.
* * *
HERKESİN BİLDİĞİ SIR
6 yaşında evlendirilen H.K.G’nın durumunu yakın çevresi ve tarikat mensupları elbette ki biliyordu. Ama bu insanlık suçunu işleyen bizzat cemaatin lideri (Hiranur Vakfı'nın kurucusu) idi. Cemaat ve tarikatlarda şeyhin yaptığını sorgulamak mümkün değildir.
Şeyhine aklını, iradesini ve vicdanını devreden müritlerin anlayışına göre şeyhin yaptığı şeyler bir nevi dinin gereğidir. Bu mensuplar 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesini helal sanıyorlar. Bu yüzden cemaat mensuplarının bu konuda şikayetçi olması mümkün olamazdı.
Bu olayı bizler C. Savcısı'nın hazırladığı iddianameye ulaşan gazeteci Timur Soykan'ın haberleştirmesi ve Halk TV’de açıklamasıyla öğrendik.
Toplumun haber alma hakkına hizmet eden, gazeteciliğin yüz akı, Timur Soykan'a teşekkür edileceği yerde "#
Bu zihniyettekilerin de bir şikâyeti söz konusu olamazdı. Çünkü bunlar içinden daha önce "6 yaşında çocukla evlenilebilir" diye fetva veren sözde hocalar da vardı.
Bu gruplarla yakın temasta bulunan siyasetçilerin de oy kaygısıyla bu tür olayları görmezden geldiğine de alıştık. Daha önce belli cemaatlere ait kurs ve yurtlarda kız ve erkek çocuklara tecavüz olaylarında da suskun kalmadılar mı?
* * *
RESMİ NİKAH OLMADAN DİNİ NİKAH KIYMAK
Osmanlı’da, Padişah II. Mahmut döneminde, yaşanan olumsuzluklar sebebiyle, din adamlarının dini nikah kıyması yasaklanmıştı.
2015’ten önce resmi evlilik olmadan imam nikahı kıymak yasaktı.
AKP döneminde, 2004 yılında, evlilik dışı ilişki (zina) suç olmaktan çıkarıldı.
Bu değişiklik sebebiyle Anayasa Mahkemesi Mayıs 2015’te resmi evlilik olmadan imam nikahı kıymayı cezalandıran kanun maddesini iptal etti.
Yani halen kanunen evlenmeleri yasak olan küçüklere "imam nikahı" kıymak suç sayılmıyor.
"İstanbul Sözleşmesi’nin 37. Maddesi" taraf devlete çocuğu kasten evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal ve diğer tedbirleri alması yönünde sorumluluk yüklemişti.”
Devletin görevi çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve engellenmesine yönelik yaptırımların ve denetimlerin etkinleştirilmesi iken, tam tersine CB Erdoğan tek imza ile İstanbul Sözleşmesini kaldırdı.
“İstanbul Sözleşmesini kaldırmak çocuk yaşta evlilikleri meşrulaştırmak anlamına geliyor” diyenleri dinlemedi.
Çocuk Hakları aktivisti Ezgi Koman’ın dediği gibi; “Çocuk evlilikleri bir şiddet türüdür. Sadece bir cinsel şiddet değil. Çocuklar evlendirildikleri zaman eğitim hakkından sağlık haklarına, tedaviye erişime, sosyal gelişimleri açısından birtakım sınırlamalarla karşı karşıya kalıyorlar.”
6 yaşında evlendirilen kız çocuğu gibi facia boyutundaki olayların yaşanmasında, en başta görevinin gereğini yapmayan AKP iktidarı sorumludur.
Bu yüzden AKP’liler ne yapacağını bilemez haldeler. Bir kanadı çirkin olayı kınarken, bir kısmı da olayı ortaya çıkaranları “dine saldırı” ile suçlamaya çalışıyor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.