-Altın fiyatının iki günde 200 dolar eriyerek 1980 yılından bu yana en yüksek düşüşüne imza atması, en büyük alıcısı olan merkez bankalarını ikiye böldü. 
Fiyatların düşüşünün ardından rezervlerinin önemli bir bölümünü altın olarak tutan ve geçen yıl boyunca altın rezervlerini artıran merkez bankalarından açıklamalar gelmeye başladı.

- Kore Merkez Bankası, yaptığı açıklamayla herhangi bir endişelerinin bulunmadığını belirtti ve "Buna gerek yok. Çünkü zaten uzun vadeli stratejimiz çerçevesinde rezerv çeşitlendirmek amacıyla kullanıyoruz" denildi.

- Avustralya Merkez Bankası altının gerçek bir değerinin olmadığının altını çizerken gelinen seviyenin düşük ya da yüksek olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

- En ilginç açıklamalardan biri ise Sri Lanka Merkez Bankası'ndan geldi. Başkan Ajith Nivard Cabraal, altındaki düşüşün kendileri açısından fırsat olduğunu, rezervlerine katabilmek amacıyla yeni altın alımını düşünebileceklerini aktardı.

- Güney Afrika Merkez Bankası, rezerv stratejilerinde değişikliğe gitmeyi düşünmediklerini belirtirken, Başkan Gill Marcus durumu "Oldukça endişe verici" ifadeleriyle niteledi.

Devletlerin ve kamu kurumlarının ellerinde tuttukları toplam altın miktarı 31 bin 700 ton seviyesinde bulunuyor. Almanya ve ABD, altın rezervi en yüksek ülkeler olarak dikkat çekiyor. İki ülkenin rezervlerinin yüzde 70'lik kısmı altından oluşuyor. Merkez Bankaları, dünyadaki toplam altının yüzde 19'luk kısmını rezervlerinde bulunduruyor. 
2012 yılı, merkez bankalarının 1964 yılından bu yana en yüksek miktarda altın aldığı yıl olarak tarihe geçmişti.