Milletvekili and'ı; "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim."

Hükümetin ve kamu yöneticileri hesap verecek, demiştiler ama, şimdi hesap soruyorlar. "İma ettin", diye dava açıyorlar. "Bilgileri ifşa ettin" diye hapse atıyorlar. 

Yargıya ayar veriyorlar.  Yüksek yargı kurumları planlı olarak birbirine girdi ve Cumhur İttifakı taraf oldu. 

Erdoğan'ın bu sözler nasıl unutulur?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 3 kez başvuran, ülkemizdeki yargı sisteminden ve parlamenter sistemden her daim rahatsız olan Erdoğan; 12Eylül 2010'da AKP ve FETÖ işbirliği ile 24 maddelik Anayasa değişikliğini halka onaylattılar.

Erdoğan; "12 Eylül üzerindeki dokunulmazlık zırhını kaldırmak için 'EVET' diyoruz. Bu ülkede bir daha darbelerin yaşanmaması, ülkenin geleceğinin karartılmaması için, demokrasinin kesintiye uğramaması için 'EVET' diyoruz. 

Büyük Türkiye, güçlü Türkiye, itibarlı Türkiye için 'EVET' diyoruz.''

ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İÇİN EVET OYU İSTİYORUZ"

Erdoğan'ın bu sözlerine Pennsylvania'dan FETÖ cevap gelmişti; 'Elimde olsa ölüleri diriltir, evet, dedirtirim'. 

Ölüler değil ama diriler Erdoğan'a inandı ve "evet" dediler. Baştan aşağı devlet kurumlarına ayar verdiler. 

FETÖ'ye Yargı ve AYM teslim edildi

FETÖ'ye teslim olan yargı için Bülent ARINÇ ne diyordu: "Allah verdikçe veriyor" diyordu

O zaman; BAHÇELİ ve tüm MHP teşkilatları meydan meydan hayır kampanyası için çalıştı.

Haziran 2015'te; BAHÇELİ  miting meydanından sesleniyor: "Her gün bize sövüyor, her gün yalan söylüyor. Peki, kimdir bu gafil? Kendisine Cumhurbaşkanı diyen Erdoğan; be hey densiz, be hey kanun tanımaz, ahlak bilmez! Sen, Cumhurbaşkanısın, sen devletin başısın! Ne geziyorsun meydanlarda? Bizimle ne uğraşıyorsun? Biz, zalim Esad'a çok şükür 'kardeşim' demedik, ailecek tatile çıkmadık. Hele hele Kandil'in yolunu hiç bilmedik. Kandil'in tavizsiz havarisi, Ermeni hısmı, Türklüğün yaşayan düşmanısın!" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli Bugün Erdoğan'la kanka oldular.

Cumhurbaşkanından gelen olumlu, olumsuz ne varsa MHP grubu AKP ile TBMM sinde onaylıyor.

Cumhurbaşkanı "Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyorum" dedi

Bugünkü BAHÇELİ ise: (14.Kasım.2023 günü MHP grup konuşmasından) "Hukuksuz devlet, adaletsiz hukuk olmaz, olamaz." diyor.

Konuşmanın devamında; "Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzenin safrası ve sancısıdır. Anayasa Mahkemesi yetki alanını genişleterek TBMM’ne ve diğer yüksek yargıya parmak sallamaktadır. Her yanlış karar da zulümdür. Nitekim Anayasa Mahkemesi zulmün yanında, milletin ve devletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. Bize göre Yargıtay 3.Ceza Dairesi görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Bugünkü sorun yumağının temelinde de Anayasa Mahkemesi’nin vatan ve millete kast eden lekeli kararları bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. AYM Başkanı'nın haddini çok açık bir şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil'e git" diyor.

Geldiğimiz bu aşamada karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: "YA ANAYASA MAHKEMESİ KAPATILMAKI, YADA YENİDEN YAPILANDIRILMALIDIR"

Devamında şartsız desteklediği Erdoğan gibi; 'Bunu da yeni bir anayasaya ile hayata geçirmek hedefimizdir." diyor.

Şimdi gelinen nokta. Cumhur İttifakı partiler Anayasa'yı tanımıyorlar.

2011 genel seçim sonucu Sayın Engin Alan MHP İstanbul 1.bölge milletvekili seçildi. Ama! Balyoz'dan hapiste yatıyordu. Sn. Engin Alan Anayasa Mahkemesi kararıyla hapisten çıktı.

TBMM'de yemin etti... BAHÇELİ bir grup konuşmasında "İyi ki  vicdanlı Anayasa Mahkemesi üyeleri var" diye övgüler diziyordu.

YENİ ANAYASADA kapsamlı analizlere gerek yok: 

AKP FETÖ’yle işbirliği yaparak yargıyı önce birlikte ele geçirdi, anayasayı defalarca değiştirdiler. Şimdi bu anayasayı beğenmiyorlar. Bahçeli’nin tarifiyle söylersek "Madem Erdoğan anayasaya uymuyordu, Anayasa Erdoğan’a uydurulmalıydı" dedi.

16 Nisan 2017 tarihinde Bahçeli'nin tarifi ile referandum yapıldı. Anayasa Erdoğan'a uyduruldu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uygulandı.

Kısacası rejimi yıktılar ve inşa etmekte oldukları yeni rejime yasallık, anayasallık kazandırma peşindeler. Bu nedenle de “yeni anayasa” yapmak istiyorlar. Anayasanın 153'cü maddesini tanımayan Cumhur ittifakı bu Meclis'te anayasa yapamaz.

1- Bu meclis 5 yıl için yasama yetkisi almıştır. 

2- Meclis üyeleri mevcut anayasaya sadakat yemini etmiştir. 

3- Anayasanın 1'nci ve 2'nci maddede belirtilen nedenlerle bu meclisin bir yeni anayasa yapma yetkisi yoktur.

4- Yeni bir anayasa yapma şartlarını oluşturmak için, evvela halkın yeni bir anayasa isteyip istemediği referanduma sunulur. 

5- Nitelikli çoğunlukla kabul edildiği takdirde barajsız bir seçimle kurucu meclis oluşturulur. 

6- Bu kurucu meclisin hazırlayacağı yeni anayasa taslağı yeniden referanduma sunulur.

Bu kadar net ve basittir.

MHP ve liderinin Türkiye'yi yönetmek, partisini iktidara taşımak gibi ne ideali ne de ülküsü var...

BAHÇELİ bunları bilmiyorsa!

Anayasa Mahkemesi'nden önce BAHÇELİ ağzını kapatmalı...