Ankara'ya çıkarma yaptılar
ERGENEKON, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk, Oda TV, Şike, Gizli Belge, 28 Şubat, Zirve Yayınevi davalarından tahliye olanlar ve aile yakınları, bugün Ankara'ya çıkarma yaptı.
A+A-
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD), Vardiya Bizde Platformu ve Fenerbahçeliler Derneği üyelerinin katılacağı program saat 10.00'da Anıtkabir ziyaretiyle başladı. Aslanlı Yol'dan gelerek mozoleye çelenk koyan grup daha sonra Mamak Askeri Cezaevi'nde beyin kanaması geçirerek hayatını kaybeden Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp ve 'Amirallere suikast' davası sürecinde intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın Karşıyaka Mezarlığı'ndaki kabirlerini ziyarete gitti. 13.00'da Anayasa Mahkemesi önüne gelmeyi planlayan grup, burada askeri casusluk davası nedeniyle halen cezaevinde bulunan arkadaşları için 'Adalet nöbeti' tutarak basın açıklaması yapacaklar.
Programa, Balyoz Davası sanığı emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, emekli Koramiral Can Erenoğlu ve çok sayıda subay da katıldı. Öte yandan dava süreçlerinde TSK'dan tepki olarak ayrılan general ve amiraller de geldi.
ONLAR KÜÇÜLÜYOR
Karakuş Anıtkabir Özel Defterine şunları yazdı: "Silah arkadaşlarımızın özgürlükleri gasp edilse de bizi yıldırmaları mümkün değildir. Bize haksızlığı ve adaletsizliği uygun görenler küçülürken biz büyüyoruz. Onurumuz için baş verir ancak boyun eğmeyiz."
TÜM KURUMLARA SIZAN YAPI
Grup adına yapılan ortak açıklamada şunlar kaydedildi: "Devletin tüm kurumlarına sızarak devlet içinde devlet haline gelen karanlık odaklar Cumhuriyetin değerlerini yok etmek için kendisine engel gördüğü Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetim ve liderlik kadroları ile topluma önderlik edecek nitelikteki sivil kadrolarda görevli akıl ve bilimi esas alan, Atatürkçü, aydın ve yürekli insanları tasfiye etmiş ve bu kumpas gerçekte emperyalist güçlerin amaçlarına hizmet etmiştir."
TEHDİT KENDİLERİNE YÖNELİNCE
"17 Aralık 2013 tarihinden itibaren tehdit kendilerine yöneldiğinde, bu davalar kastedilerek; Orduya kumpas kurulduğu, insanların sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım polis, basın ve yargı mensuplarının işbirliği ile mahkum edildikleri, içerde yatan insanların günahsız olduğu, sadece iktidar değil, iktidar yanlısı basın ve hukukçular tarafından da ifade edilmiştir. Aslında bu kumpas Türk Silahlı Kuvvetlerine değil Türkiye Cumhuriyeti'ne kurulmuş ve Türkiye'nin geleceği açısından nesiller boyu hissedilecek telafisi çok zor kayıplara yol açmıştır."
ASRIN İHANETİ
"Kararlı ve azimli bir şekilde yürütülen adalet mücadelesi sonucunda son olarak Asrın İftirası ve İhaneti olan Balyoz davasında da keyfi olarak tutuklanan; tarafsızlığını, bağımsızlığını ve işlevini yitiren sözde mahkemelerde şekli olarak yargılanarak özgürlükleri gasp edilen Atatürkçü ve yurtsever şerefli insanlar da tahliye edilmişlerdir. Anayasa Mahkemesinin oybirliği ile verdiği hak ihlali kararı sonrasında da olsa tahliye kararı verilmesi asla adaletin yerine geldiğini göstermez. Bu tertipte, adalet ancak bu kumpası kurduran, kuran ve bu insanlık suçuna kayıtsız kalarak onlarla işbirliği yapan sorumluların tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil bir şekilde yargılanarak cezalandırılması ile yerine gelecektir. Şimdi sıra, halen 11 şerefli Türk Askeri ve 1 öğretim görevlisinin tutsak bulunduğu Askeri Casusluk, Gizli Belge Bulundurma ve Zirve Yayınevi Yalanları davalarındadır."
TEKERLEKLİ SANDALYESİYLE ASLANLI YOL'DA
1994 yılında Sason'da mayına basarak iki ayağını da kaybeden Jandarma Er İzzet Ertunç da tekerlekli sandalyesiyle Aslanlı Yol'dan yürüyüşe katıldı. Anıtkabir merdivenlerinde engelli olduğu için 'Amirallere Casusluk' Davası sırasında intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar'ın kucağında mozoleye çıktı.
Programa, Balyoz Davası sanığı emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş, emekli Koramiral Can Erenoğlu ve çok sayıda subay da katıldı. Öte yandan dava süreçlerinde TSK'dan tepki olarak ayrılan general ve amiraller de geldi.
ONLAR KÜÇÜLÜYOR
Karakuş Anıtkabir Özel Defterine şunları yazdı: "Silah arkadaşlarımızın özgürlükleri gasp edilse de bizi yıldırmaları mümkün değildir. Bize haksızlığı ve adaletsizliği uygun görenler küçülürken biz büyüyoruz. Onurumuz için baş verir ancak boyun eğmeyiz."
TÜM KURUMLARA SIZAN YAPI
Grup adına yapılan ortak açıklamada şunlar kaydedildi: "Devletin tüm kurumlarına sızarak devlet içinde devlet haline gelen karanlık odaklar Cumhuriyetin değerlerini yok etmek için kendisine engel gördüğü Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetim ve liderlik kadroları ile topluma önderlik edecek nitelikteki sivil kadrolarda görevli akıl ve bilimi esas alan, Atatürkçü, aydın ve yürekli insanları tasfiye etmiş ve bu kumpas gerçekte emperyalist güçlerin amaçlarına hizmet etmiştir."
TEHDİT KENDİLERİNE YÖNELİNCE
"17 Aralık 2013 tarihinden itibaren tehdit kendilerine yöneldiğinde, bu davalar kastedilerek; Orduya kumpas kurulduğu, insanların sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım polis, basın ve yargı mensuplarının işbirliği ile mahkum edildikleri, içerde yatan insanların günahsız olduğu, sadece iktidar değil, iktidar yanlısı basın ve hukukçular tarafından da ifade edilmiştir. Aslında bu kumpas Türk Silahlı Kuvvetlerine değil Türkiye Cumhuriyeti'ne kurulmuş ve Türkiye'nin geleceği açısından nesiller boyu hissedilecek telafisi çok zor kayıplara yol açmıştır."
ASRIN İHANETİ
"Kararlı ve azimli bir şekilde yürütülen adalet mücadelesi sonucunda son olarak Asrın İftirası ve İhaneti olan Balyoz davasında da keyfi olarak tutuklanan; tarafsızlığını, bağımsızlığını ve işlevini yitiren sözde mahkemelerde şekli olarak yargılanarak özgürlükleri gasp edilen Atatürkçü ve yurtsever şerefli insanlar da tahliye edilmişlerdir. Anayasa Mahkemesinin oybirliği ile verdiği hak ihlali kararı sonrasında da olsa tahliye kararı verilmesi asla adaletin yerine geldiğini göstermez. Bu tertipte, adalet ancak bu kumpası kurduran, kuran ve bu insanlık suçuna kayıtsız kalarak onlarla işbirliği yapan sorumluların tarafsız ve bağımsız mahkemelerde adil bir şekilde yargılanarak cezalandırılması ile yerine gelecektir. Şimdi sıra, halen 11 şerefli Türk Askeri ve 1 öğretim görevlisinin tutsak bulunduğu Askeri Casusluk, Gizli Belge Bulundurma ve Zirve Yayınevi Yalanları davalarındadır."
TEKERLEKLİ SANDALYESİYLE ASLANLI YOL'DA
1994 yılında Sason'da mayına basarak iki ayağını da kaybeden Jandarma Er İzzet Ertunç da tekerlekli sandalyesiyle Aslanlı Yol'dan yürüyüşe katıldı. Anıtkabir merdivenlerinde engelli olduğu için 'Amirallere Casusluk' Davası sırasında intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar'ın kucağında mozoleye çıktı.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.