Arınç, AHaber'de katıldığı programda polisin ve güvenlik güçlerinin işbaşında olduğunu kaydederek; "Yetmiyorsa jandarma işbaşında, yetmiyorsa yine illerde 'İl İdaresi Kanunu'nca valilere tanınan yetkilerle TSK unsurlarında bile istifade edilebilir.

Bizim endişemiz, bizim aldığımız istihbarat, bizzat eylemcilerin kendi içinden ölülerin artmasına yönelik bir çaba sarfettikleri noktasıydı. Buna bir televizyon spikeri farkında olmadan bir TV'de söylemiş oldu; 'Ah 3-4 tane de ölü olsaydı ne kadar güzel olacaktı." Ama eylemciler çok profesyonel ve kendi içersinden ölüm olaylarını arttıracak, bunların istismarıyla olayları çığ gibi büyütecek bir çabanın içersinde olduklarını da biliyoruz. Ateşli silahlar da dahil, kafasına vurmak da dahil. Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyor' burası park olmaktan çıkarılacak' diyerek çevre duyarlılığı ile başlayan masum gösteriler bence tamamen bitmiş, bu gösterileri de başlatanlar da Başbakan'ımızın verdiği sözle artık tatmin olmuş kabul ediyoruz" diye konuştu.

"ÖN RAPOR TANZİM EDİLDİ"

Başbakan Yardımcısı Arınç, polisin aşırı güç kullandığı iddialarının soruşturulduğunu belirterek şunları söyledi; "Bizim bu düşüncelerimizi Başbakan'ımız paylaştılar ve emniyet müdürü, vali ve orada aşırı güç kullanma varsa bununla ilgili soruşturma yapmak üzere; hem mülküye müfettişi hem de polis baş müfettişi görevlendirdi. Benim bildiğim kadarıyla bir ön rapor tanzim edilmiş durumda ve bunun sonucu mutlaka idari açıdan Bakanlığı'mız, Emniyet Genel Müdürlüğü'müz yerine getirecektir. Ama şunu açık yüreklilikle söyleyeyim; Orada bu davranış belki olayı büyütmüş olabilir, belki farklı mecralara sürüklemiş olabilir ama daha sonra yapılanları hiçbir şekilde mazur göstermez. Çünkü onun karşılığı böylesine yakıp yıkmak hiçbir zaman olmamalıydı. Bir defa polis sokakta seyyar satıcı değil, kolluk gücü, güvenlik gücü. Kendisine kanunların vermiş olduğu bütün yetkileri kullanacak. Kimse polisten şikayet etmez. Polisten kim şikayet ediyor, her şeyi yakıp döken 'her yer benimdir, hiç kimse bana karışmasın' diyen eylemciler. Kusura bakma, burası Dingo'nun ahırı değil."

Arınç, polisin AVM'lere ve otellere girip gaz bombası attığı iddialarını da değerlendirerek; "Eğer bir suçlu takip ediliyorsa, suç işledikleri hakkında kesin bilgi ve kanaatlar kaydedilmişse, belki sadece onları yakalamak amaçlı girilmiş olabilir. Yoksa masum insanların içinde bulunduğu, alışveriş yapıldığı veya insanların istirahat ettiği bir alana polisin girmesi ve orayı gazlaması, şiddet kullanması hiçbir zaman mümkün değildir" dedi.