Asgari ücrete ara zam mümkün
Çalışanların emekleri karşılığında alacağı ücretin en alt düzeyi olan 'asgari ücret' her ne kadar uygulamaya konulduğu yıllarda iyi niyetler ile düzenlense de yıllar içerisinde bu düzenleme art niyetler ile kullanılmıştır.
Bunun başlıca sebebi 'asgari ücret' düzeyi belirlenir iken bazı kıstaslar ortaya konmamış olmasıdır. Bu kıstaslar uygulamaya geçmeden önce konulsaydı günümüze kadar gelen art niyetli uygulamalara sebebiyet vermezdi.
Günümüzde daha belirgin olan yanlış 'asgari ücret' uygulamalarını şöyle sıralayabiliriz:
- Asgari ücretin sadece yeni işe başlayan çalışanlara uygulanması gerekir iken bu ücret tüm çalışanlara çalışma süresine bakılmadan uygulanması,
- Asgari ücretin yapılan işe ve emeğe bakılmaksızın tüm çalışanlara uygulanması,
- Asgari ücretin çalışanın almış olduğu eğitim ve uzmanlığına bakılmaksızın tüm çalışanlara uygulanması,
- Asgari ücretin tüm ülke genelinde çalışma ücreti olarak kabul edilmesi,
- Asgari ücretin bölge, iklim ve şehir kıstaslarına bakılmaksızın tüm ülkede aynı seviyede uygulanması,
Yukarıda ana hatları ile değinmeye çalıştığım yanlış 'asgari ücret' uygulamalarından ilk olarak çalışan emekçinin kaybı göze çarpsa da aslına bunun devamında sektör ve ülke ekonomimizde kötü yönde etkilenmektedir.
Bunu kötü gidişatı şöyle açıklayabiliriz; Ülke şartlarının asgari ücret ile geçinmek için yeteri olmadığını gören çalışanlar ikinci bir ek iş yapmak yâda sürekli çalışsa dahi daha yüksek bir ücret alacağı iş takip etmesinden sebep hem çalışanın hem de sektörlerin verimliliği sürekli düşmektedir.
2021 Yılında brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 825 lira olan asgari ücret 2022 yılı için yüzde 50 oranında artırılarak brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira olarak belirlendi.
Türkiye’de toplam çalışan sayısı 20 milyon, bunun 15 milyonu asgari ücret ve asgari ücretin yüzde 10 fazla ücret ile çalışmaktadır. Bu rakamlar bize asgari ücret seviyesinin ülkedeki çalışan sayısına bakıldığında yüzde 60’ından fazla çalışanı direk etkilediğini görmekteyiz.
2022 Yılının nisan ayına geldiğimizde devletin resmi kurumu TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) enflasyonu yüzde 61,14 açıklarken, bağımsız ekonomistler ve akademisyenlerden oluşan ENAGrup tarafından açıklanan enflasyon oranı yüzde 142,63 değerlerinde oldu.
Devletin resmi istatistik kurumu TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranını bile göz önünde bulundursak yılın daha dördüncü ayına geldiğimiz şu günlerde asgari ücret ile çalışanların almış olduğu yılın başındaki yüzde 50’lik artışın mevcut enflasyon karşısında kar gibi eridiğini görmekteyiz.
Kamu harcamalarında tasarruf ve önceliği olmayan projelerin ileri tarihlere ertelenmesiyle yaratılacak kaynaklar ile asgari ücret çalışanlara ara zam mümkün olacaktır.
Ülke ekonomisin adeta yangın alanında döndüğü ve çalışanların çarşıda, pazarda, markette ve zorunlu faturalarda daha çok hissetmekte olduğu enflasyon karşısında bir nebze nefes alabilmesi için asgari ücrete yılın ortasında artış yapılması elzem olmuştur.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.