1. YAZARLAR

  2. İzzettin ÖNCÜL

  3. Asırlar sonra Necaşi’yi arayan Müslümanlar
İzzettin ÖNCÜL

İzzettin ÖNCÜL

Şair - Yazar
Yazarın Tüm Yazıları >

Asırlar sonra Necaşi’yi arayan Müslümanlar

A+A-

Mekke’de inançlarından dolayı şiddet, baskı ve zulüm gören Müslümanların dayanacak güçleri kalmamıştı. Hz. Muhammed, Müslümanlara Habeşistan’a gidin orada adaletli bir kral var diye buyurdu. Bunun üzerine ilk Müslümanlardan birçok kişi Habeşistan’a hicret etti. Bu Müslümanların ilk hicreti olarak tarihteki yerini aldı. Habeşistan’ın o zamanki Kralı Necaşi idi. Kendisi Hristiyan’dı, ama adalet üzerine ülkesini yönetiyordu. Ne olursan ol, adaletli ol.

Ne yazık günümüzde Müslüman Müslümana zulüm ediyor, zulümden kaçan Müslümanlarda Allah’ın evi Kâbe’nin bulunduğu Sudi Arabistan’a veya başka bir Müslüman ülkeye değil yine Hristiyan ülkelerine göç ediyor. Her cuma günü hutbe, 'Allah CC adaleti emrediyor' diye başlasa da heyhat adalet Müslümanlara Kaf dağındaki Anka Kuşu. Müslümanlar hep kaçıyor; özgürlük, güvenlik aş, iş arıyor. Müslüman ülkelerine baktığımız zaman birçoğu yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları yönünden çok zengin ama bu kaynaklar adaletli bir şekilde dağıtılmıyor. Yönetenler ve bir avuç yakınları alın teri dökmeden milyar dolarların sahibi oluyor. Kısaca kul hakkı yiyorlar, kimsede çıkıp bir şey diyemiyor. Diyenler ya cezaevlerinde çürüyor veya sesiz sedasız ortadan kaldırılıyor. Ama adımız Müslüman. Dünyanın gözünün önünde ortadan kaldırılan Sudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı gibi binlerce masum. Fakat adalet öyle bir şey ki ateşe koşan kelebekler misali insanlık hep adaleti aradı, sonsuza kadar da arayacak. Canı pahasına.

Lafı fazla uzatmadan ülkemizin içinde bulunduğu duruma bir göz atalım. Yakında bir seçim geçirdik aman Allah, seçim değil sanki savaş varmış gibi, bir telaş bir telaş. Ülkede beka meselesi yerel seçimlere indirgendi, 'AKP ve MHP’nin dışındaki partiler terörle işbirliği yapıyor' diye televizyonlarda her gün onlarca yayın. Birisi çıkıp 'Yapmayın etmeyin. Ayıptır günahtır. Halkı bu kadar kutuplaştırmayın' demek istese bin kere düşünmek mecburiyetinde kaldı. Veba salgını gibi iki kara ve korkunç terör örgütüne yardım ve yataklık ediyor korkusu olmayan kaç tane eli kalem tutan yazar var bu ülkede? Ne yazık Türkiye’de hukukun üstünlüğü yok; üstünlerin hukuku var. Birçok örnek verebiliriz. Başkanlık sistemine nasıl geçtik? Sayın Erdoğan hukuka uymadığı için, Sayın Devlet Bahçeli 'İki başlılık oluyor! Gelin anayasayı Sayın Erdoğan’a uyduralım' diye bir öneri ortaya attı böylece başkanlık sisteminin önü açılmış oldu. Durum ortada: Ekonomi tamtakır, etrafımız kuşatılmış, toplum ikiye bölünmüş, Doğu Akdeniz, Irak, İran ve Suriye barut fıçısı. Başka bir örnek Sayın Erdoğan'ın 'AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum' açıklaması kulaklarımızda. Yine Sayın Erdoğan’ın 'YSK kendisini aklasın' açıklaması insanın aklına çok farklı sorular getiriyor. Bu açıklama çok vahim bir açıklama olarak tarihe geçti. Bu açıklamayı televizyondan izlerken 'eyvah' dedim, bu açıklamayı yapan bir ülkenin Cumhurbaşkanı acaba altında hangi ince mesaj var diye düşündüm ve o açıklamadan sonra İstanbul seçimlerinin kesinlikle yenileneceğini düşündüm. Öyle de oldu. Çünkü Allah’ın gücünden sonra devletin gücü gelir. Sayın Erdoğan hukuken Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıdır. Hepimize eşit mesafede olmalı, maalesef hepimize eşit davrandığı söylenmez. Merhum Atalay Şahinoğlu’nun cenaze merasiminde İstanbul Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu’nun elini sıkmaması ve öncesinde yaptığı açıklamalar ortada. Sayın Erdoğan, bu olup bitenlerden sonra Türkiye İttifakı diye bir öneri ortaya attı, ama önce zillet diye aşağıladığı partilerle şimdi nasıl Türkiye İttifakı kuracak? Gerçi Büyük Atatürk "söz konusu vatansa gerisi teferruattır" diye Türk milletine yol göstermiştir. Vatan için Türk milletinin yapamayacağı hiçbir fedakârlık yoktur. Ancak Türk milletini idare etme şerefine erenlerde Türk milletini birleştirmeli herkesi kucaklamalı. Ne yazık bu ucube başkanlık sistemi şimdiden sıkıntı yaratmaya başladı. Türk milleti ikiye bölündü. Birini ak dediğine diğeri kara diyor. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yargı bağımsızlığından ve Cumhurbaşkanının tarafsız davranmamasından şikâyetçi. Bu sistem böyle gidemez. Türkiye Norveç İsveç değil. Ateş adasının tam ortasındayız. Çıkış yolumuz birlik ve beraberlikten geçer. Birlik ve beraberliğin temeli de Türk tarihinden günümüze kadar gelen kadim değerler, Atatürk ilke ve inkılaplarıdır. Umarım bu vahim durumdan bir an önce kurtuluruz. Aksi halde Türk milleti de Necaşi bulmak için yollara düşer. Allah CC Türk milletine böyle bir felaket yaşatmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.