1. YAZARLAR

  2. Zeynel KOZANOĞLU

  3. ATATÜRK DİNE KARŞI DEĞİLDİ...
Zeynel KOZANOĞLU

Zeynel KOZANOĞLU

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

ATATÜRK DİNE KARŞI DEĞİLDİ...

A+A-

Son yıllarda moda oldu. Hükümet edenlerin gözüne girmek isteyenler Atatürk’e saldırıyor. Nasıl olsa bir ömür boyu önce ölmüş olduğundan akıllarına gelen iftirayı desteksiz dile getiriyorlar. Ve nasıl olsa ne denilse inanacak milyonlarca “saf insan” var. Bu kelimeyi bilerek kullandım.

Elle tutulan, gözle görülen gerçeklerin aksine  inanan kişiler yabancımız değil. Bırakınız siyasetin tepesinde olup bitenleri, ben siyasetin dışından örnek vereyim. Banker Bilmem kimin neyine güvenerek trilyonlarını adamın hesabına yatırdık. Hadi insanlık hali aldandık diyelim.

Peki, o banker yurt dışına kaçtıkten nice sonra geri geldiğinde yine aynı yöntemle para toplamaya başlayınca kaç kişi adama “Hadi oradan” diyebildi? Aynı soygun tezgâhını yeniden kurdu ve trilyonları bir daha istif etti. Sonra Allahtan intihar etti de, üçüncü dalga soygundan insanlarımız kurtuldu.

Bir başka örnek... Türkiye’nin en büyük hastanelerinden birine serserinin biri geliyor ve doktor olduğunu söylüyor. Hastanenin bütün personeli zıpçıktıyı bağrına basmakta adeta yarışıyor. Ben onlarca yıl sigortalı olarak çalıştım, yüzlerce kez SSK doktorlarıyla yüz yüze geldim.

Hiçbir doktordan görmek hakkım olan saygıyı görmedim. “Aç ağzını...hımm.  hart hurt...”

O hastanenin başhekimi, doktorları, hemşireleri hiç mi düşünmezler bu arkadaş evraksız, yazısız, selamsız, sabahsız geliyor. Ve aylarca hastanede doktormuş gibi dalgasını geçiyor.

Ben örnek vereyim derken konunun ucunu kaçırdım. Soytarının biri “Atatürk son yıllarında dine karşı idi” dedi. Dine karşıydı, derken hangi dine karşı olduğunu söylemedi. Şimdi ben buradan bu yazıyı okuyanların vidanına sesleniyorum. Atatürk neymiş, ne değilmiş, onu bir yana bırakalım.

Şu konu üzerine kafa yoralım:

İnsanımıza bin dört yüz yıldır anlatılan bir din var. Cüppeli cüppesiz bir takım kimselerin anlattığı din. Nihat Hatipoğlu’nun ve benzeri sözde bilim adamlarının anlattığı din...“Elini öpecek olsan bile kaynananın eline dokunman günah” Allah kadını süs olsun diye yarattı.” Bir müslümanın kafasını keserken bile Allahu Ekber” diyenlerin peşinden gittikleri bir din.

Bir de insanların bin dört yüz yılda hiç bir zaman yüz yüze gelemedikleri pırıl pırıl bir din var. Hırsızlığı yasaklayan, gıybeti, iftirayı, zinayı, insan öldürmeyi günah sayan bir din... “Yok yere birini öldüren kişi, bütün insanlığı öldürmüş kadar günah işlemiş olur” diyen bir din...

Hz. Ali’yi dinden çıktı diye öldürenlerin, Peygamberin torununu çoluk çocuğuyla birlikte kılıçtan geçirenlerin anladığı bir din ile Hz. Ömer’in anladığı din.

Şimdi soruyorum. Siz bu anlayışlardan hangisine karşısınız? Kırk kez yazdım, tekerlekli sandalye ile dolaşan adamı görünce “Şu Allahın işine bak” diyen adama “Bunun Allahla ilgisi yok arkadaşım” dediğim için adam anlamadan dinlemeden bana “Öyleyse sen Allahı inkâr ediyorsun” dedi.

Şunu demek istiyorum ki, Mustafa Kemal Atatürk “Madem ki Allah yarattı, rızkını da ille verir” anlayışıyla tembelliğin koynunda yatıp uyumayı öğütleyen din anlayışına karşıydı. Benim çocukluğumda köyümüzde dağlarda kendiliğinden yetişen ahlat dışında buğday ve arpa dışında sebze ve meyve benzeri olarak soğan bile yetiştirilmiyorken Ilgaz’ın öyle köyleri vardı ki, sebze ve meyvenin bin bir çeşidi yetiştiriliyordu. Atatürk çalışmayı özendiren din anlayışını benimisemişti.

Bugün bile Anadolu “Ölünün altı üstü” diye bir soytarılıktan kırılıyor. Yetmiş beş yıl önce ölen babamız için mevlit okutmadık diye bugün bile kınanmakta olduğumuzu işitiyorum, hissediyorum. Sanki mevlit okutmaya paramız oldu da biz o parayı barda pavyonda yedik. Bugünlere nasıl gelebildiğimizi soran yok, ama aslında dinde bulunmayan ve din adına kimseye de bir yararı dokunmayan ayrıntılara bakarak inanları yargılayan ahmaklar dünyasındayız. Mustafa Kemal Atatürk dini doğru anlayanların yanındaydı. Dinimizi din olmaktan çıkaranlara karşıydı. Nur içinde yatsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.