Başbakan Erdoğan, MUSİAD Genel Kurulu'na Katıldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde MUSİAD Genel Kurulu'nda konuştu.
A+A-
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Gün artık tribünlerden seyretme ya da tribünlere oynama günü değildir.
Gün sürecin karşısında durup kendi terörünü yaratma günü değildir.
Çözümü parçası olmayanlar sorunun parçası olurlar.
Erdoğan konuşmasının başında bir Nasreddin Hoca fıkrası anlattı. İşte o fıkra:
Nasreddin hoca bir gün Akşehir’de camide vaaz vermek için kürsüye çıkar. Ancak canı çok sıkkın olan ve bir şey anlatacak hali olmayan Hoca, bu durumdan kurtulmak için;
"Ey cemaat bugün size ne söyleyeceğimi biliyor musunuz" diye sormuş.
Camideki topluluk: "Bilmeyiz" diye karşılık verince Hoca:
-"Siz bilmeyince ben size ne söyleyeyim" diyerek kürsüden inmiş ve camide kendisini dinlemeye hazırlanan topluluğu yüzüstü bırakarak cübbesini giydiği gibi camiyi terk etmiş.
Hoca ertesi günü yine vaaz vermek için aynı kürsüye çıkmış. Bu sefer yine topluluğa aynı soruyu sormuş camideki topluluk bu sefer hocayı kaçırmamak için:
-"Biliriz" cevabını vermiş, Hoca bu seferde onlara:
-"Madem ki biliyorsunuz o halde benim söylememe ne gerek var" demiş ve yine topluluğa küserek cübbesini giydiği gibi camiyi terk etmiş.
Ertesi gün camideki topluluk hocayı vaazdan kaçırmamak için yarısı biliriz yarısı da bilmeyiz demeyi kararlaştırmışlar.
Hoca ertesi gün vaaz için kürsüye çıktığında topluluğa yine aynı soruyu sormuş. Toplulukta daha evvelden kararlaştırdıkları gibi bazıları biliriz bazıları da bilmeyiz diye karşılık vermiş. Bu sefer hoca büyük bir ciddiyetle topluluğa dönerek onlara:
-"Ne âla öyleyse bilenleriniz bilmeyenlerinize öğretsin cevabını vererek yine kürsüden inmiş ve cübbesini giyerek camiyi terk etmiş."
Türkiye’de kardeşliğin tarihi yeniden yazılırken kimse dışarıda kalmasın istedik. Ana muhalefet ve diğeri (CHP-MHP) bu işin dışında durmayı hatta karşısında durmayı tercih ettiler.
CHP hiçbir şey bilmiyoruz, anlamıyoruz diyor. Türkiye’de herkesin gördüğünü anladığını maalesef CHP genel başkanı duymuyor görmüyor anlamıyor.
Bir zahmet MHP genel başkanı CHP genel başkanına olup biteni anlatsın.
Zaten ikisi de aynı yolun yolcusu tek yumurtanın ikizleri…Bilen bilmeyene anlatsın. Ha yine de anlamazlarsa biz Akil İnsanlar Heyeti’nden rica ederiz CHP genel başkanına anlatırlar.
Bizim partimiz kapatılıyor diye dert yananlar, partilerinin kapatılması engelleyecek anayasa değişikliğini oylamak için meclise gelmediler. Maalesef bizim aramızdan da sürece ihanet eden arkadaşlarımız oldu.
Şimdi yine bakıyorsunuz, partimiz kapatılıyor diye söyleniyorlar. Bunu siz istediniz. Karşı adımlar attık siz yanımızda yer almadınız. Değişikliğin Türkiye’ye neler kazandıracağıyla hiç ilgilenmediler.
Sonuçta milletim sandıkta onlara gerekli cevabı yüzde 58 ile verdi,
Bakın şimdi terörün çözümü konusunda aynı şey oluştu. CHP MHP ve İşçi Partisi sürece karşı oldular. Bunların ortak noktası Silivri.
Şuanda Silivri’de bulunan ve milletin oylarıyla milletvekili oldukları iddia edilen kişilerin eğer hukuk devletiysek bunların böyle bir hakkı yok.
Arkadan dolanarak bunları parlamentoya taşıdılar.
Bunlar vekil seçilip içeri girmediler. Yargı yoluyla bunları çıkaramayanlar bu sefer başka yolları denediler.
Eğer yargı böyle karar veriyorsa bunun bedelini kimse Ak Parti’ye kesemez. CHP de MHP’de biliyor bunu. Bildikleri halde mağduru oynuyorlar.
İşçi Partisi liderinin Beka Vadisi’nde terör örgütü ile çektirdiği fotoğraflar onlara verdiği akıllar çok iyi biliniyor.
İşte bu parti CHP VE MHP’yi parmağında oynatıyor.
Üniversitelerimizdeki durumlar durup dururken olmadı. Dumur aynen 80 öncesi tabloyu teşvik etmek içindir. MHP’ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Merhum Türkeş’in paritisini İşçi Partisi’nin yedeği durumuna sokan Bahçeli’yi iyi tanıyın diyorum.
MHP’nin hiçbir kaygısı gerçekçi değildir. MHP yönetiminin tek arzusu şehitlerin gelmesinin devam etmesi bunlar üzerinden istismarın sürdürmesidir.
CHP’de MHP’de terör bittiğinde istismar edecekleri bir şey kalmayacaklarını biliyorlar. Her iki partinin tabanında da çözüm sürecini destekleyenler daha fazla.
Bu sürecin hızlı ilerlemesi, kalıcı olabilmesi için MÜSİAD’ın da tüm sivil toplum örgütlerinin de samimi fayret göstermesi en büyük arzumuzdur.
MÜSİAD üyelerin doğuya güneydoğuya gittiğini yatırım için araştırmalar yaptığını biliyoruz. Biz üzerimize düşerse yapmaya hazırız.
Baharın tekrar kışa dönüşmesini engellemek için yıllardır beklenen özlenen kucaklaşmayı gerçekleştirmeliyiz. Yıllardır Cudi’den çiçekler toplamak istiyorduk, Ağrı’da piknik yapmak istiyorduk, Dicle’de Fırat’ta serinlemek istiyorduk. Bugün hasretlerin özlemlerin vuslata dönüşmesi için çalışma günüdür.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.