Başbakan'dan Suriye'ye sert mesajlar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin Türk savaş uçağını düşürmesinin ardından yapılan ilk grup toplantısında Suriye’ye sert mesajlar verdi.
A+A-
Suriye’nin Türkiye sınırında oluşturduğu güvenlik risklerinin bundan böyle hiçbir şekilde tolere edilmeyeceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, yaşanan olayın ardından Türkiye ve Suriye arasında yeni bir döneme girildiğini belirterek, “Bundan böyle Suriye’den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir” dedi.
AKP’nin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Suriye makamlarının telsiz kayıtlarının ve arama kurtarma çalışmaları sırasında CASA tipi Türk askeri uçağına açılan taciz ateşi ile takınılan tavır ve yapılan propagandaların Türk uçağının düşürülmesinde kasıt olduğunun ispatı olduğunu vurguladı. Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarını saklı tuttuğunu ve bu menfur saldırı karşısında gerekli gördüğü adımları atacağını Suriye’ye bir diplomatik notayla bildirdiğini söyledi.
-“SURİYE ARTIK TOLERE EDİLMEYECEK”-
Türk uçağının düşürülmesinin Suriye tarafından kasıtlı olarak yapıldığına dair Türkiye ve dünya kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarının devam edeceğini belirten Erdoğan, “Tüm dünyaya açıkça şunu ifade ediyoruz: ‘Türkiye yerini zamanını ve yöntemini kendisi tayin ederek bu haksızlığa karşı uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak gereken adımları kararlılıkla atacaktır. Biz Suriye yönetiminin kendi halkı için tehdit halinde geldiğini görüyoruz ama bu son olay Esad yönetiminin kendi halkıyla birlikte Türkiye’nin güvenliğine de açık ve yakın tehdit haline geldiğini ortaya koymuştur. Bu olaydan sonra artık yeni bir aşamaya geçilmiştir. Türkiye olarak Suriye rejiminin sınırımızda oluşturduğu güvenlik risklerini hiçbir şekilde tolere etmeyecek ve karşılıksız bırakmayacağız” diye konuştu.
-“YAKLAŞAN ASKERİ UNSURLAR ASKERİ HEDEF OLACAK”-
TSK’nın angajman kurallarının da gelinen yeni aşamaya göre değiştirildiğini belirten Erdoğan, “Suriye’den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir” dedi. Suriye rejimini bir hata yapmaması ve Türkiye’nin dirayetini sınanmaması için uyaran Erdoğan, Türkiye’nin sınırları zorlanacak, dostluğu ya da husumeti test edilecek bir ülke olmadığının altını çizerek, “Eğer bunu bugüne kadar anlamayanlar varsa, biz tereddüt etmeden Türkiye’nin sınanamayacağını çok açık, net ve kararlı şekilde ispat ederiz ve edeceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, Suriye’nin Türk uçağını uluslararası hava sahasında düşürdüğünün eldeki verilerle kesin olarak belirlendiğini belirterek, “Türkiye her kardeşinin emin olacağı bir ülkedir ama Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse gazabı da o kadar şiddetli ve kahredicidir” diye konuştu.
AKP’nin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Erdoğan, konuşmasına 12 Haziran 2012’de yapılan son grup toplantısından bu yana yapılan yurtiçi ve yurt dışı temaslar hakkında bilgi vererek başladı. Meksika’daki G-20 ve Brezilya’daki BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’na katıldıklarını fakat programı sırasında Hakkâri’den gelen 8 şehit haberini aldıklarını anlatan Erdoğan, “Maalesef umutların yeşerdiği her dönemde terör örgütü karanlık yüzünü gösteriyor bu tür provokatif eylemler yapıyor. Sıkışıklık yaşayan terör örgütü tek çareyi intihar saldırısı türü eylemlerde görüyor” dedi.
Yaşanan terör olayları sebebiyle Brezilya programının bir kısmını iptal edip dönüşe geçtikleri sırada Suriye’nin düşürdüğü Türk uçağıyla ilgili haberi de aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Suriye’nin 13 deniz mili açığında Doğu Akdeniz’in uluslararası hava sahasında RF-4 tipi askeri uçağımıza saldırı düzenlendi. Uçağımız Lazkiye’nin 8 deniz mili açığa Suriye karasularına düştü. Uçağımız Suriye karasularında değil uluslararası sularda vurulmuştur. Vurulduktan sonra Suriye sularına düşmüştür. Bunun bilinmesi lazım. Bunu saptırmak isteyen ağırlıklı olarak içeride ve kısmen de dışarıda bazı mahfiller var” diye konuştu. Erdoğan, pilotların bulunması için başlatılan arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
-“TÜRKİYE’NİN GAZABI ŞİDDETLİ VE KAHREDİCİDİR”-
AKP hükümeti olarak ekonominin, demokratikleşmenin, sosyal kalkınmanın ve dış politikanın iç içe olduğunu, bu alanlarda eş zamanlı büyümenin yaşanması gerektiğini ifade etti. İdari maslahat anlayışıyla sorunlara çözüm bulunamayacağının bilincinde olduklarını söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin aktif dış politikasıyla büyümeyi devam ettirdiğini kaydetti. Türkiye sanal bariyerleri, psikolojik engelleri tek tek aştığını, ulaşabildiği her halka ulaştığını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin hiçbir komşusunun toprağında gözü yoktur ve olmayacaktır. Türkiye hiçbir ülkenin iç işlerine karışmamıştır, karışmayacaktır. Türkiye’ni dostluğu değerlidir. Türkiye’nin dostu olan her ülke bilsin ki onun sırtı sağlamdır, emniyet içindedir ve güven içindedir” dedi. Türkiye’nin komşularının yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle, zayıflıklarıyla ilgilenmediğini belirten Erdoğan, Suriye’ye yönelik olarak “Bugün Şam, Halep, Hama, Humus dediğimizde bir hesabın peşinden değil kanı akıtılan kardeşlerimizin arkasından haykırıyoruz. Türkiye her kardeşinin emin olacağı bir ülkedir ama Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse gazabı da o kadar şiddetli ve kahredicidir” ifadelerini kullandı.
-“BİZ TARİHİ YAPARIZ”-
Türkiye’nin yumuşak başlı ve sağduyulu tavrının acziyet gibi algılanmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hamaset diliyle değil ecdattan aldığı mirasla konuştuğunu söyledi ve “Anlattıklarımıza hamaset diyenler önce kendilerine sonra bu milletin tarihine baksınlar. Kimseye tarih dersi verecek değilim. Biz tarihi yaparız. Onu kimin yazacağına, kimi okuyacağına, ondan kimin ders alacağına karışmayız” diye konuştu. Türkiye’nin büyümesinde rahatsız olanların Türkiye’ye dönük terörü desteklediklerini, bölgedeki kukla yönetimleri Türkiye’ye karşı kışkırttıklarını ifade eden Erdoğan, “Büyüyen Türkiye bölge için risk değil fırsattır. Güçlü Türkiye’den rahatsızlık duyanlar karşısında nasıl bir devlet olduğunu anlasın adımlarını ona göre atsınlar. Bölgede kadastro mühendisliği yapılmasına Türkiye asla göz yummayacaktır. Biz büyük Türkiye’den rahatsız olanların taşeronu kanlı terör örgütüne karşı geri adım atmadan mücadele edip Türkiye’ye hasmane tutum sergileyen çevrelere karşı yakıcı bir azap olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
-“TÜRKİYE SONUNA KADAR HAKLIDIR”-
Hedef saptırma gayreti içinde olan bazı köşe yazarlarının olduğunu kaydeden Erdoğan, karşı görüş belirten köşe yazarlarına “Sanki bu milletin evladı değil bunlar, sanki bu ülkenin vatandaşı değil bunlar” diye yüklendi. Erdoğan, tek başına, silahsız, kimliği açık şekilde uçan ve hasmane görevi bulunmayan eğitim amaçlı havalanan Türk keşif uçağının düşürüldüğü olayda Türkiye’nin sonuna kadar haklı olduğunu belirtti.
-“TÜRKİYE’NİN VE KUZEY KIBRIS’IN HAKLARI VAR”-
Suriye’nin tavrı karşısında Doğu Akdeniz’in Türkiye için hassasiyet kesbeden bir bölge haline geldiğini ifade den Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hakları olduğuna, Türkiye’nin garantörü olduğu Kuzey Kıbrıs’ın da aynı bölgedeki haklarına ve konumuna dikkat çekti. Türk uçağının Suriye tarafından uyarılmadan vurulduğunu kaydeden Erdoğan, “Sonra utanmadan sıkılmadan dost olarak gördüklerini söylüyorlar. Bu tutum hasmanedir. Kısa süreli sınır ihlalini hiç kimse haksız, hukuksuz ve vicdansız bir saldırı için mazeret olarak gösteremez” ifadelerini kullandı.
-MUHALEFETE TEŞEKKÜR ETTİ-
Olayın gerçekleştiği andan itibaren Türkiye’nin yaptıklarını ve sergilediği soğukkanlı tavrı anlatan Erdoğan, Mecliste grubu bulunan partilerin genel başkanlarıyla fikir teatisinde bulunduklarını belirtti ve “Ben tabi gösterdikleri hassasiyet ve nezaket için teşekkür ediyorum. Bu tür günlerde birlik ve beraberlik içinde olmak, ortak akılla hareket etmek, el birliği ve güç birliği yapmak millet olmanın sorumluluk sahibi olmanın gereğidir” dedi. Yaşanan olay sonrası yurtiçinde ve yurtdışında hükümetin Suriye politikasını sorgulayan değerlendirmelerin de değerlendirmeye tabi olduğunu belirten Erdoğan, olayda TSK’yı insafsızca hedefe koyanların “aymazlık ve sorumsuzluk” içinde olduğunu söyledi.
-“ERDOĞAN’IN UÇAĞI DEĞİL TÜRKİYE’NİN UÇAĞI”-
Suriye konusunda kimsenin karnında konuşma, lafı geveleme lüksü olmadığını kaydeden Erdoğan, “Uluslararası hava sahasında Ak Parti’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağı değil Türkiye’nin uçağı hedef alınmıştır” dedi. Erdoğan, haksız eleştirilerde bulunanların tarih önünde mahkûm olacağını ifade etti.
Türkiye’nin tarihten bu yana Ortadoğu bölgesinin ve özellikle Şam’ın koruyucusu olduğunu belirten Erdoğan, “İstanbul ve Şam’ın tıpkı Türkler, Kürtler ve Araplar gibi tarihleri bir, kaderleri bir, gelecekleri bir olan iki kardeş şehirdir. Suriye’nin cetvelle çizilmiş sınırları, Suriye’nin başına getirilmiş işbirlikçi ve despot yöneticiler Suriye ve Türkiye halklarının kardeşliğini törpülemeye yetmez” diye konuştu. “Bundan 100 yıl önce çil çil altınlar karşılığında hem kendi ruhunu hem de Kudüs’ü satan bir takım çapulcular nasıl ki Arap kardeşlerimizi temsil etmiyorlarsa bugün Suriye’deki yönetim de Suriyeli kardeşlerimizi temsil etmiyor” diyen Erdoğan, oğul Beşar Esad’ın başta baba Hafız Esad’ın baskıcı yönetimini bitireceği izlenimi doğurduğunu, bunun için sözler verdiğini fakat verilen bu sözlerin tutulmadığını söyledi. Esad’a verdiği sözler nedeniyle destek verdiklerini ama süreç içerisinde hem kendi halkını hem Türkiye’y,i oyaladığını anladıklarını ifade eden Erdoğan, “Beşar Esad’ın babasının izinden gitmekte ısrar ettiğini gördük. BM temsilcisi Kofi Annan’ın planını da bugüne kadar oyalayarak getirdi. İkaz ve tavsiyelerimize kulak asmayan Suriye yönetimi, kendi halkını katlederek kendi sonunu hazırlamıştır. Gelinen noktada, Suriye yönetiminin hiçbir meşruiyetinin kalmadığı çok açıktır” diye konuştu.
-“ULUSLARARASI HAVA SAHASINDA SALDIRILDIĞI KESİNDİR”-
Başbakan Erdoğan, kendisinin Suriye’ye yönelik ifadelerinin bazı köşe yazarları tarafından sert ve köşeli bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Bize gelin özel bir ders verin nasıl konuşacağımızı sizden öğrenelim. Sizin köşelerinizde yaptığınız dal kavukluğu biz Türkiye Cumhuriyeti’nin başında yapamayız. İstisnalar bir taraf kalemleriniz belki belli yerlere satılmış olabilir. Oysa bu siyasi irade halka ve hakka teslim olmuş bir siyasi iradedir” dedi. Türkiye’nin kimsenin etkisinde kalmadan kimsenin maşası ve taşeronu olmadan kendi tepkisini gösteren bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, Suriye tarafından düşürülen Türk uçağıyla ilgili olarak özetle şunları söyledi:
“Uçağımıza uluslararası hava sahasında saldırıldığı kesindir ve bu olay tarafımızdan belgelenmiştir. Uçağımız, test görevini, yalnız, silahsız ve tanımlanma sistemi açık şekilde yaparken yanlışlıkla kısa süreliğine Suriye hava sahasına girmiştir. Bu ihlalin bildirilmesi üzerine hava sahasından çıkmıştır. Dünyanın her ülkesinde kısa süreli ihlaller yaşanabilmektedir. 1 Ocak’tan bu yana farklı ülkelerin askeri uçakları tarafından Türkiye hava sahası 114 kez ihlal edilmiştir. 5 kez de Suriye helikopterleri ihlal etmiştir. Bunlara gerekli uyarılar yapılmıştır. Bu durumda uyarı yapılması gerekir. Uçağımız hata sonucu değil kast-ı mahsusa ile hasmane bir tutumla hedef alınmıştır.“
-“TÜRKİYE SURİYE HALKININ YANINDADIR”-
Türkiye’nin uluslararası sularda uçağının düşürülmesine sessiz kalacak bir ülke olmadığını vurgulayan Erdoğan, olayın üzerine uluslararası hukuk çerçevesinde kararlılıkla gidileceğini söyledi. “Suriye halkı kardeşimizdir. Onlar, bu eli kanlı diktatör ve çetesinden kurtulana kadar Türk halkı gereken her türlü desteği verecektir. Buradan bir kez daha Suriyeli kardeşlerimizi yürekten selamlıyorum. Muhakkak ki Allah’ın yardımı yakındır. Haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu da bir kez daha ifade ediyorum” diyen Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de olay karşısında birlik mesajı verdiği konuşmasına da teşekkür etti.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.