Başkentgaz - Kızılay - Ensar ve Türken vakıf sarmalı
Maalesef sütten ağzı yanan Türk toplumu artık yoğurdu üfleyerek yemeye başladı. Bunun nedeni; siyasal İslamcıların, dini pervasızca kullanmalarıdır. Toplumda yaygın kanaat; Siyasal İslamcıların, Allah’tan korkmadıkları kanaatidir.
Son günlerde yüz yılı aşkın toplumun yüz akı ve kara gün dostu olan Türk Kızılay’ının, içine düşürüldüğü parasal çalkantılar konuşulmakta. Türk insanı kadir kıymet bilendir. Elbette eleştirileri asla ve asla yüz akımız, hayır kurumumuz Kızılay’ımızın manevi ve kurumsal kimliğine değildir.
Başında bulunan Kerem Kınık ve ekibinin, Kızılay’ı hukuk dışı amaçlara alet ettiğinedir.
Sn. Erdoğan ve ailesine yakınlığı ile bilindiği söylenen Başkentgaz’ın Kızılay’a yaptığı 8 milyon dolar paranın Kızılay üzerinden (çocuk tacizleri ile gündeme gelen) Ensar Vakfı'na, Ensar üzerinden de ABD’de kurulu ve Erdoğan ailesinin yönetimindeki TÜRKEN Vakfı'na yurt yapımı için aktarılması çok konuşulmakta.
*Neden bu bağışa Kızılay alet edilmiştir?
*Neden Başkentgaz böylece vergi kaçırmıştır?
*Türkiye’de yurt sorunu yok mu da ABD’de yurt yapılmak istenmekte?
*M.E. Bakanlığı varken bu işler neden Ensar Vakfınca yürütülmektedir? Gibi gerekçelerle eleştirilmekte ve neden böylece Kızılay’ın bu, şaibeli işlere bulaştırıldığı sorulmaktadır.
Bunun pek çok nedeni elbette vardır. Bir vergi kaçırma söz konusudur. Kızılay’ın eski Genel Başkanı Sn. Küçükali, böyle bir şeyin olamayacağını belirterek, “Gözlerim doluyor. Kızılay’ın böyle bir şaibeye bulaştırılmasına” derken pek çok vergi uzmanı da, bunun bir vergi kaçırma peçelemesi olduğunu söylemekteler. Yani vergi kaçırıldığı noktasında hemfikirler. Kerem Kınık’ın, toplumun aklıyla alay edercesine pişkin pişkin, “Bu, vergi kaçırma değil, vergiden kaçınmadır.” kelime oyununa da kendisinden başka kimse inanmamaktadır.
Bu işlem, hukuki ve yasal olsa bile “ETİK olarak doğru mudur?” sorusu sorulmakta. Elbette ki doğruluktan ve İslami düsturlardan bahseden bir anlayışın; bunları yapması yadırganmaktadır.
CHP’li, S.P’li ve İYİ Partili siyasetçiler bunun etik ve ahlaki olmadığını ısrarla belirtmekteler ki, Kerem Kınık'ın bu uygulaması bize göre doğrudan da Sn. R.T. Erdoğan’ın yıpratılması anlamına gelmektedir. Muhalefet Kızılay üzerinden kimi hedef tahtasına oturtmakta bir düşünülsün!..
İYİ Parti Millletvekili Sn. Yavuz Ağıralioğlu, “Bu işlemi tersinden alalım. Bu iş, CHP’nin iktidarında olsaydı. Başkentgaz, Kızılay üzerinden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bu kadar milyon doları bağışlasa idi. Sn. Erdoğan ve AKP’liler ne der nasıl davranırlardı? Biz onun yapılmasını istiyoruz” diyerek, “benim kötüm iyidir.” anlayışına vurgu yapmıştır. Ama kötü her zaman kötüdür.
Sahi bu iş, CHP’nin iktidarlığında ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun döneminde yapılmış olsaydı Sn. Erdoğan ne derdi, nasıl davranırdı?
Kişiler gelip geçicidir. Aslolan kurum ve kuruluşlarımızdır. Kızılay, K. Kınık’ın bu ve buna benzer uygulamalarıyla büyük bir “ACABA”ya açık hale getirilmiştir. Bu, hukuki olsa bile “Etik ve Ahlaki” olarak şık değildir.
Kızılay, hayır kurumu ve kara gün dostumuzdur. Onun böyle eylemlere alet edilmesine gönlümüz asla razı olmaz. Bizim eleştiri ve çekincelerimiz Kızılay’ı bu tür karanlık sarmallara alet eden yöneticilerinedir.
Vergi veriyorsam, hayır yapıyorsam nereye harcandığını ve nereye hayır yapıldığını da sormak en temel hakkımdır. Bu da böyle biline. Harcamaya vakit bulanlar, hesap vermeye de lütfen vakit bulsunlar.
Esen kalınız.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.