Baskın seçim ve yapılacaklar
Ülke 24 HAZİRAN'da seçime gidiyor. Şu an itibariyle iki Cumhurbaşkanı adayı var, biri öncelikle MHP'nin, sonra AKP'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan, diğeri İYİ'lerin adayı MERAL AKŞENER. Hayırlı olsun vatana millete.
Seçim kararı alındıktan sonra, özellikle iktidarın ve onu kayıtsız şartsız destekleyen MHP'nin açıklamaları internete düştü. Gerçi her akşam bütün yandaş, candaş, yoldaş kanallarda söyleniyordu erken seçimin olmadığı. Hatta erken seçim istemek vatana ihanetti, geri kalmış ülkelerin uygulamasıydı, vs..
Sayın Devlet Bahçeli salı günü kükredi ve seçime davet etti.
Daha önce de iki defa yapmıştı bu seçim çıkışını.
Kimin için istiyor bu erken seçimi, kendisi aday mı veya adayı var mı.? Yok...! Gani gönüllüdür Sayın BAHÇELİ,
Gönüldaşı Recep Tayyip Erdoğan için istiyor. Gerçi onun Cumhurbaşkanı olamayacağını bütün açıklığıyla anlatmıştı geçmişte, ama olsun geçmiş geçmişte kaldı!
Vurduğu yerden ses getirdiği için anında sesi yankı buldu ve seçim 66'ya bağlandı. (Malum ilan edildiğinde 66 gün vardı seçime)
Vatandaş olarak aklımıza gelenleri ifade etmek istiyorum.
Dün dediğinin bugün tam tersini yapanlara biz nasıl inanacağız.
Bizi niçin kandırıyorsunuz arkadaş?
Bu işte bir terslik var valla çözemedik!
Zira, herkes sizi kandırıyor, (PKK, FETO, PYD, ESET,
Karşımızda muhalefet yok dediniz, bir Topuklu EFE çıktı: ''Hodri meydan ben varım.'' dedi. Ne yapacağınızı şaşırdınız. Gümbür gümbür geliyor. Seçime sokmamak için tükürdüğünüzü bile yalayıp erkenin de erkeni seçim kararı aldınız.
Ama işiniz zor mu zor.
Geri adım atmıyor, inat mı inat, halkın sesi, halkın vicdanı olmuş.
Allah doğruların, İYİ'lerin yardımcısıdır inşallah.
Şimdi halkın sesi, vicdanı olan Topuklu Efe'nin ekibine birkaç sözümüz var.
Genel merkez, uzman kişilerden oluşan bir ekiple, seçim stratejisini, programını tez elden hazırlayıp açıklamalı.
Seçim kazanıldığında ne yapacaksınız?
Eğitim, adalet, ekonomi, iç, diş siyaset, işçi, köylü, emekli, memur, esnaf... Ne olacak?
Hırsızın, yolsuzun, haksızın yaptığı yanına kâr mı kalacak?
Ezilen, sürülen onlarca idarecinin durumu ne olacak?
Bunlar ve diğer konularla ilgili görüşler açıklanmalı.
Hazırlanan program acilen illere gönderilip, herkesin bunları aynen dillendirmesi sağlanmalı.
İller, ilçeler, her mahallede, köyde birimler oluşturup,halkla birebir iletişime geçecek organizeyi yapmalı.
Birim yöneticileri, yaptıkları çalışmaları, yazılı veya sözlü olarak bağlı bulunduğu birime bildirmeli, görüş alışverişinde bulunulmalı.
Kimseye sataşmadan, sataşanlara cevap vermeden yapılacaklar anlatılmalı.
SANDIK GÜVENLİĞİ BİRİNCİ ÖNCELİK OLMALI.
Mutlaka her sandık için en az iki kişi görevlendirilmeli ve bunlar mutlaka eğitimden geçirilmelidir. (Seçim öncesi, seçim esnasında ve seçim sonrasında neler yapılacak?)
Genel Merkez ve taşradaki birimler, hukukçu ağırlıklı birim oluşturup,gelen şikayetleri değerlendirip önlem almalı.
Genel Merkez, yurt sathından gelen verilerin değerlendirildiği bir birim oluşturmalı, iller de kendi içinde bu birimi İhdas etmeli.
Mutlaka il ve ilçelerde imkanlar ölçüsünde basın büroları kurulmalı, basın bilgilendirilmeli.
Cumhurbaşkanlığı seçimi aslında 24 Haziran'nın omurgası.
100 bin dilekçe için Genel Merkez mutlaka matbu bir örnek hazırlamalı, böylece, gerekli bilgilerin eksiksiz doldurulması sağlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki planlı programlı çalışma başarının garantisidir.
İYİ'ler başarmaya mecbur hatta mahkum, ülkemizin geleceği için çocuklarımız için, torunlarımız için...
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.