1. YAZARLAR

  2. Ercüment TUNÇALP

  3. Baz etkisi geçince ne olur ?
Ercüment TUNÇALP

Ercüment TUNÇALP

Ortakses Yazarı
Yazarın Tüm Yazıları >

Baz etkisi geçince ne olur ?

A+A-

Bu günlerde bazı siyasilerin dilinden düşmeyen bir söz var; “Haziran’dan sonra enflasyon düşecek” şeklinde…

Bu sözde gerçeklik payı var  mı ?

Kısmen var. Ancak ne yüzde 50’ye gelen politika faizinden ne de enflasyonla mücadelede kazanılmış herhangi bir nedenden kaynaklanmış şekilde  değil…      

2023 yılının Temmuz ve Ağustos aylarına ait anormal yüksek çıkan aylık enflasyon oranlarının sistemden çıkacak olmasına dayanan baz etkisinden…  

Bu konuya şimdiden girmemin sebebi; sonradan birilerinin çıkıp bu önceden belli olan tabloyu “önce söyledik, sonra da yaptık” diye sunmalarının esasında otomatik bir sihirli dokunuş olduğunu kayıt altına almak içindir.

Peki daha sonraki aylarda ne olabilir ?     

Büyük ihtimalle şimdiye kadar ne olduysa aynı şekilde devam edebilir…

Yıl sonunda TÜFE yüzde 55’in üzerinde çıkar. Bu benim 1 ay önce kayıt altına aldığım resmi enflasyon tahminimdir. Elbette yaşanacak olana dair tahminim daha da yüksektir. Merkez Bankası tahmini ise hâlâ yüzde 36’dır.

Biraz daha açalım…

Geçmişteki enflasyon oranları gelecekteki enflasyon oranlarını etkileyebilir. Yani geçmişteki yüksek enflasyonun, gelecekteki enflasyon oranlarını baz etkisiyle aşağı çekeceği veya yukarı iteceği çok önceden tahmin edilebilir.

Baz etkisi (Base Effect), karşılaştırma yapılacak iki farklı dönemden, bir önceki dönemde yaşanan aşırı yükselme ya da düşüşün sonraki dönemin sonuçları üzerinde yarattığı etkiye denir. İlgili ayın enflasyon verisi hesaplanırken, bir sene öncenin aynı ayındaki genel fiyatlar seviyesinin yüzdesel farkı alınır. O bir önceki yılın ilgili ayındaki referans alınan değer düşükse yüksek bir değişim oranı yaratır. Tersine önceki yılın aynı ayında daha yüksekse bu sefer de düşük bir değişim oranı yaratır.   

Ağustos ayı başında açıklanacak olan Temmuz ayı TÜFE hesabından bir sene önceki aynı ayın yüzde 9,49’luk oranı buharlaşır, onun yerine yüzde 3-4 arası bir oran sisteme yerleşir. Böylece düşüşün birinci etabı yıllık enflasyonu da düşürecek şekilde tamamlanmış olur.    

Eylül ayı başında açıklanacak olan Ağustos ayı TÜFE hesabından da bir sene önceki yüzde 9,09’luk oran çıkar, onun yerine de yine muhtemelen yüzde 3-4  arası bir oran sisteme dahil olur. Bu da düşüşün ikinci etabı olarak yıllık enflasyona olumlu etki yapar.      

Sonra ?

Enflasyon normal seyrine devam eder…

Çünkü Ekim ayında açıklanacak olan Eylül ayı TÜFE hesabından bir sene önceye ait  nispeten daha makul sayılabilecek yüzde 4,75’lik oran çıkıp, yine buna yakın bir oranın sisteme dahil olmasıyla sihirli dönem sona erer. Devamında da 2023’ün Ekim, Kasım, Aralık aylarına ait enflasyon oranları yüzde 3,5 altında gelmiş olduğundan baz etkisi diye bir şey kalmaz.       

Şimdilik çok az kişi tarafından kabul gören yukardaki yüzde 55’lik tahmini nasıl yaptığımı biraz açayım. Önce bu hesabı TÜİK verilerine göre yaptığımın altını çizeyim. Örneğin Mart ayına ait yüzde 3,16’lık TÜFE oranını gerçekçi bulmasam da yine de bu oranı dikkate aldım.  

2024 yılı ilk çeyreğe ait (% 6,70+ 4,53+ 3,16) aylık resmi enflasyon oranlarının kümülatif toplamı yüzde 15,05’dir. Geriye kalan her ayı yüzde 3’den hesaplarsak yıl sonunda yüzde 50 yıllık enflasyon oranına ulaşırız. Arada sürpriz yapacak ayları da hesaba katarsak yüzde 55 çok makul gözüken bir tahmin olarak karşımıza çıkar.

Geleceğe dair aylık yüzde 1,5’lik enflasyon tahminlerini gerçekçi bulmak mümkün değildir. Bunun için devam eden fiyat artışlarına bakmak yeterlidir.  

Sonuç olarak; yukarda belirttiğim 2023 Temmuz ve Ağustos aylık enflasyonlarını yıllık olarak yaşayan ülkeler acil tedbirleri devreye sokarlarken, bizler sistemden çıkacak anormal oranların getireceği kısmi iyileşmeyle yetinemeyiz. Bu vesileyle geçici olarak 10-12 puanlık düşüşü enflasyonda kalıcı düşüş gibi göstermek gerçekçi olmaz. Zira bu güne kadar enflasyonu yükselten olumsuz şartları düzeltmeden, sadece gecikmiş faiz artışlarıyla (hâlâ reel faiz eksidir) netice alınacağını sanmak veya toplumu inandırmak mümkün olmaz. Hele hele günümüz şartlarıyla en az 4 senelik zaman dilimi içinde tek haneli enflasyon oranlarını öngörmek şaka gibidir…  

Örneğin gri listeye nasıl girdiğimizi hiç sorgulamadan, çıkma ihtimaline bile davul çalmak henüz hangi noktada olduğumuzu gösterir. Dünyada o listeye anlık bile girip çıkmış olan bize benzeyen bir ülke bulunmuyor. Dolayısıyla bize bu tabloyu sunan  olumsuz sebepleri ortadan kaldıracak ve tekrarını önleyecek yapısal iyileştirmelere ihtiyaç vardır.

Kamuda tasarruf hâlâ sahaya yansımadığı halde tüketiciyi sıkıştıran kararlar çok rahat alınabiliyor. Nitekim Dünya Bankası, “halen Türkiye’nin yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile boğuştuğunu, bunun da yoksul kesimleri ‘orantısız baskı’ altına aldığını” tespit olarak paylaşıyor.    

Dünyada yaşanan enflasyonla bizim ülkemizde yaşananın en küçük bir benzerliği olmadığı artık genel kabul görmelidir. Birçok ülke enflasyonu yüzde 5’in altına düşürerek sıkıntıyı aştıkları halde tedbiri elden bırakmıyorlar. Bütün dünyada gıda fiyatları düşerken bizde hızlı artış sürüyor.

Kaldı ki, savaş halindeki Rusya’nın yıllık enflasyonu yüzde 7,7, Ukrayna’nın yüzde 8,7 iken, bizdeki yüksek enflasyon için etrafımızdaki savaş ortamını sebep göstermek de artık anlamını yitiriyor.

Mali sıkılaştırmada öncelik sıralaması hayati derecede önemlidir.

Hatalı tahmine dayanan gelir garantili projeler, büyük gruplara dönük vergi afları, resmi kurum ve belediyelerdeki ölçüsüz harcamalar son bulmadıkça;  sadece tüketiciye ve küçük esnafa çıkarılacak fatura ile bu ağır yük kalkmaz.

Yoksa hepimiz aynı gemide olduğumuza göre hissemize düşecek sıkıntıyı paylaşmamız gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Yeter ki dışardan bu manzaraya sadece seyirci olan ve fedakarlığa niyetlenmeyen kimse kalmasın…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.