Filistin İslam aleminin önemli bir coğrafyası.

Mazlum ve mahzunların gönül yarası.

Tarihin derinliklerinden günümüze, birçok badireler atlatmış,kan vermiş,can vermiş;ihanetlere,siyasi cinayetlere sahne olmuş,bahtsız bir bölge.

Meseleyi birkaç yönden irdelemek gerektiğine inanıyorum.

Kudüs, yaklaşık 400 yıl, yani 1917'ye kadar Osmanlı idaresi altında, çeşitli inanç sahiplerinin huzur içinde yaşadığı bir kent.

Yakın tarihimizde II.Abdulhamid'e yapılan Filistin teklifini ve aldıkları cevabı hepimiz biliyoruz.

Sevgili Dostlar, Orta Doğu denkleminde ABD'den önce İngiliz siyaseti baskındır.

Yıllarca Hilafeti elinde bulunduran Osmanlının bir parçası olan İslam ülkeleri, İngiliz siyasetiyle, asli unsurdan koparılmış, ihanetin bir parçası olmuştur, Velinimetlerini arkadan hançerlemekten çekinmemişlerdir. İngiliz altınları,inanca galebe çalmış, fakat sonuçta üzülen ıstırap çeken yine onlar olmuştur.

Her devirde Lawrens'ler, İslam/ Arap coğrafyasında etkili olmuştur maalesef...

Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa canı pahasına Medine'yi, kutsal emanetleri savunurken, Şerif Hüseyin'lerin ihaneti yürekler acısıdır.

Sonuçta 1948 yılının Mayıs ayında İsrail devlet olarak Orta Doğu'nun kalbine bir hançer gibi saplanmıştır.

Hiç kimse kusura bakmasın. Bugünkü acı tablonun sebeplerinden biri de zamanında Osmanlı/Türk'e yapılan ihanetler zinciridir. Arap sevdalısı dostlarımız bize kızacaklar ama gerçek bu...

Bebekler, gençler, kadınlar, ihtiyarlar, acımasızca katlediliyor. Hadi Avrupa, ABD gavur, sesleri solukları çıkmıyor. Ya anlı şanlı 56 İslam ülkesine ne demeli?

Mehmetçik Afrin'e yürüdüğünde, Filistin de dahil anında kınama mesajı yayınlıyabiliyorlar.

Bitmedi, Karabağ'da Türkler Ermeniler tarafından katledilirken, orası Ermeni toprağı diyebiliyorlar.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımak akıllarına bile gelmiyor.

Kerkük'te, Doğu Türkistan'da, Müslüman Türk'ün kanı akıtılırken, gözler kör, kulaklar sağır oluyor, sevdasına kurban olduğumuz Arap dünyasının.

56 İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerini, 18 Mayıs itibarıyla Kudüs katliamı için İstanbul'da topladık. Güzel de ettik elbet. Yine kınama bildirisi yayınlanacak. Bu arada sokaklarda İsrail telin edilecek. Bayraklar yakılacak, gıyabi cenaze namazları kılınacak. Bunlar  milletimizin refleksi,kendisine yakışanı yapıyor. Sonuç... Sonuç  yok. Acımasız şerefsiz İsrail bomba atacak. Bebekler ölecek...

Siz bizim gibi  bu insanlık dışı katliamlara, tepki gösteren Arap ülkesi duydunuz mu? Bu ne biçim din kardeşliği ne biçim soy kardeşliği.

Haberleri var mı acaba?

İşte bütün bunları yazarken hüzünleniyorum.

''KERKÜK'TE KURŞUNLAR ANSIZIN BİZİ VURUR

SÜRÜKLENİR SOKAKLARDA CANSIZ CESETLERİMİZ.

ZULÜM BİR HANÇER GİBİ İÇİMİZE OTURUR

BİR MAĞARA DEVRİNDEN ARTA KALAN İNSANLAR

KERKÜK'TE KAN KUSTURUR.

İçim acıyor.

Yeter bebekler ölmesin artık'

Biz insanlığımızı yapıyoruz, nerede bir zulüm varsa hiç olmazsa kınıyoruz. Söz konusu Türk olunca niçin ortalıkta kimse görünmüyor?

Bu soruyu hem İÇERİYE, hem dışarıya soruyorum.

Eyyy etkili ve yetkili çevreler! Siz ne kadar Türk'ten gayrisini severseniz sevin. Onlar sizi sevmiyor sevmeyecek de...

Başa geliyorum.

Dünyada sinsi politikanın adresi Birleşik Krallık'tır.

Özellikle Türk'ün aleyhine olan her işte, İngiliz parmağı vardır. Bazen açık, bazen taşeron olarak. Bunu ben değil Türk tarihi söylüyor:

Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Balkan Savaşları en son 1937 Dersim İsyanı... Adres hep belli.

Dikkatinizi çekerim, Dünya  devletlerinin aksine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sarayda ağırlanıyor. ABD  Kudüs'e elçilik açıyor. İsrail katliam yapıyor ve 24 Haziranda seçim...

Yine aklıma geliyor şu meşhur söz. "CAMBAZA BAK CAMBAZA"mı acaba?

SON SÖZ:

Türk'ün adını anmamak için kırk takla atanlara inat...

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...!

NE MUTLU TÜRK'Ü SEVENLERE...!