Berra’nın annesi 32 yıl önce öğrencimdi. Çarşamba günü, “"27 Ocak’ta Ekrem İmamoğlu Mudanya’da" yazan iletisini aldım.

Devamında "Mehmet Hocam, benim küçük kızım Ekrem İmamoğlu hayranı. Buraya gitmek istiyor. Yıldırım’da otobüs kalkacak mı?" diyordu. Kendisine "Bilmiyorum, öğreniriz" dedim.

Mesajlarımı kontrol ettiğimde salı günü Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey’in İmamoğlu’nun Bursa programını ilettiğini gördüm ve öğrencime attım.

Bozbey’e "Başkanım merhaba, eski bir öğrencimin kızı Ekrem İmamoğlu hayranıymış. Başkan’a ceza verilince çok ağlamış. Başkan için sürekli dua ediyormuş. Defterine beş gün boyunca, her gün 55 kere ‘İstanbul'a gitmek ve en kısa zamanda Ekrem Başkan’la tanışmak istiyorum.’ yazdığında dualarının kabul olacağına inanmış ve yazmış. Ekrem Başkan’ı görmeyi çok istiyormuş. Bursa programını öğrenince, ‘Dualarım kabul oldu!’ diye sevinmiş. Ne yapabiliriz?" cümleleriyle durumu izah ettim. Mustafa Başkan da "Görüştürürüz" dedi.

Cuma günü öğleden önce Mustafa Bozbey, "Ekrem Başkan’ın selamları var. Kızımızı getiriyor musunuz?" diye sordu. İmamoğlu Cuma namazını Ulucami’de kılacağı için annenin kızı oraya getirmek istediğini anlattım. Berra, İmamoğlu’nu çok uzaktan da görse razıydı. Bozbey, Nilüfer Belediyesi’nin görüşme için daha uygun olacağını söyledi.

Saat 15:00 sıralarında Nilüfer Belediyesi önünde buluştuk. Berra’nın bir elinde çiçek demeti, diğer elinde defter yerinde duramıyordu. Çok heyecanlıydı.

Protokolün hareketlenmesi Başkan'ın geleceğinin habercisiydi. Hemen yanlarına geçtik. Aile bize eşlik edemedi. Kalabalık bir anda otoparka yöneldi. Koluna girdim, merdivenleri uçarcasına indi. Otoparkta Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’le yan yanaydık. Burada görüşmelerinin çok zor olacağını belirterek kendi odasına götürmemi söyledi.

Berra merdivenleri koşarcasına çıktı. Herkes için kolay olsa da bu koşuşturma, onun için hiç kolay değildi. Serebral Palsi hastası olarak doğmuş, 3 yaşında yürümeye, 5 yaşında konuşmaya başlamıştı. Annenin gayreti ve Berra’nın azmiyle çok işi başarmış çok yol almışlardı. Hala haftada bir gün fizik tedavi alıyor.

"Yürümeyi başarmak için çok çalıştı. Azmiyle çevresindeki herkesi kendine hayran bıraktı. 15 aylık tan itibaren, onun yaşındakiler sokakta bebek arabasında oyuncak bebeklerini gezdirirken, o bebek arabasının içine 2,5 lt sıvı sabun kutusuna kum doldurulmuş olarak sokakta arabayı gezdiriyordu. Böylelikle yürümeyi öğrendi. Parkta kum oynamaya gittiğinde çömelme hareketini yapamıyor üzülüyordu. Evde cüce-deve oyunu oynayarak bu hareketi öğrendi."

Başkanın odasında eski İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ile tanıştırdım. Gazioğlu, "Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorunca, hiç tereddüt etmeden "Ya öğretmen ya da milletvekili" diye aralarında kısa bir diyalog geçti.

Ve nihayet Ekrem İmamoğlu odaya girdi. O anda Berra’yı görmenizi çok isterdim. İnanamıyordu en çok istediği bir hayali gerçek olmuştu. Heyecanda yerinde duramıyordu. Ekrem Başkan’a "Berra sizin için çok ağlamış. Çok dua etmiş. Sizinle buluşup tanışabilmek için defterine dileğini her gün yazmış." dedim.

İmamoğlu Berra’ya "Seni verene kurban olurum! Sana kurban olurum! Sen mi benim için dua ettin?” diyerek öyle bir sarıldı ki, samimiyeti ve insanlığı görmeye değerdi. O sahne, o ana şahit olan herkesi duygulandırdı.

Berra, "İstanbul'a gidip Başkanımın ziyaret ettiği pazarlarda onu görebilir miyim diye düşünüyordum. Hapis cezası gündeme geldiğinde hıçkırarak ağlayışımdan annem korkmuştu. Onunla ilgili güzel haberler görmeyi seviyorum. Bursa'ya gelişinde tanışmama sebep olan Mehmet Yılmaz Amcama teşekkür ederim." diyor iletisinde.

Anne de "Hocam, kızımı çok mutlu ettiniz. Rabbim de sizleri de hep mutlu ve sağlıklı etsin inşallah." diyor.

Bir çocuğun çok istediği hayalinin gerçekleşmesine, İmamoğlu farkının bir kez daha görülmesine zemin hazırlayan Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey’e ve Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e ben de çok teşekkür ediyorum.

Bir insanı sevmekle başlar her şey! Bir çocuğa sevinmesiyse daha fazlası…