"AĞIR YARALI HALDEYDİ"

Daha önceki haberlerde Bin Ladin’in elinde bir silah olduğu ve komandolar odaya girdiğinde direnmeye çalıştığı yer almıştı. Ancak Owen, Bin Ladin’in operasyon sırasında silahsız ve kendileri odaya girdiğinde çok ağır yaralı olduğunu yazdı.

 

Owen, odaya girdiklerindeki manzarayı şöyle anlattı: “Kafasının yan tarafından kan ve beyin akmıştı. Ölümle pençeleşirken lazer silahlarımızı göğsüne hedef alıp birkaç el ateş ettik. Kurşunlar bedenini delip geçti. Hareketsiz kalana kadar yere çarptı.”

 

Daha sonra komandolar Bin Ladin olduğunu kesinleştirmek için öldürdükleri kişinin yüzünü inceledi, ağlamakta olan kadınları sorguladı.

 

Owen anlattığı hikayede bahsedilen silah seslerinin, SEAL komandolarına verilen misyona uymadığına da dikkat çekti. Owen, Pentagon ya da Beyaz Saray’dan bir avukat daha önce üst düzey komutanlarla yaptığı görüşmede, “bunun bir suikast olmadığını kesin bir dille ifade etmişti” dedi ve ekledi: “Emirler açıktı: ‘Ben size işinizi nasıl yapacağınızı söyleyecek değilim. Bizim söylediğimiz şu ki eğer bir tehdit oluşturmuyorsa gözaltına alacaksınız.”

 

SEAL komandoları Bin Ladin’in odasında biri AK-47 tüfek, diğeri Makarov tabanca olmak üzere iki silah buldu. Ancak silahlar boştu.

 

"SAVAŞMAYA NİYETİ YOKTU"

Owen, “Savunmaya hazırlanmamıştı bile. Savaşmaya niyeti yoktu. Yıllar boyunca takipçilerinden intihar yelekleri giymelerini ya da binalara uçaklarla girmelerini istedi ancak kendisi silahını eline bile almadı. Ben bütün askeri görevlerimde bunu gördüm. Hedef olan kişi hiyerarşinin ne kadar tepesindeyse o kadar korkak oluyor” dedi.

 

Kitapta ayrıca baskınla ilgili eski haberler de eleştirilerek, “Kötü bir macera filmi gibi yansıttılar. Çok komikti çünkü yanlıştı” denildi. Owen, SEAL komandolarına evin dışındayken ateş açılmadığını, 40 dakika süren bir çatışma yaşanmadığını ve Bin Ladin’in kendisini öldürmeye gelenlerin “gözünün içine bakmaya” fırsatı olmadığını belirtti.