Biz bize yeteriz de...
Ramazan geldi, iyilik yapma, yardım etme, günahlardan arınma gibi iyi hasletlerimiz birden bire yükseliverir.
Ramazan kolileri, ufak tefek yardımlar, sanki bu insanların 11 ay ihtiyacı yokmuş gibi bayramdan sonra unutulur gider.
Sosyal medyanın zararının yanında iyi yönleri de çok.
Ramazan öncesinde bir paylaşım yaptım. Bir fırından ekmek alırken kadının birisi aldığı ekmekleri veresiye defterine yazdırdı ve 250 TL borcu olmuştu.
Fırıncının da bu durumdan pek hoşnut olmadığı yüzündeki ifadeden belli oluyordu.
Bu olayı Facebook’dan paylaştım. Çok geçmeden yorumlar başladı. Bayan bir öğretmen arkadaşımız sözü edilen kadının borcunu kapatmak istediğini eşimi arayarak bildirdi.
Hiç vakit kaybetmeden ertesi gün fırına gittik. Fırıncı veresiye defterini çıkardı. Sayfalar dolusu veresiye ekmek alan var. Ekmek bu en temel ihtiyaç maddesi.
Fırıncıya böyle çok var mı dedim. Gördüğün gibi defter dolu dedi. Peki ödeyemeyen var mı dedim. Pek ödemeyen çıkmıyor ancak şu son günlerde 20 kadar aile zor durumda işler durdu hesapları biraz kabardı dedi.
Biz şimdi şu kadar miktarda ödeme yapacağız dedim ve defterde en zor durumdakileri araştırmaya başladı. Hepsinin de hikayesini biliyordu.
Şunun kocası inşaatçı işi yok, şu iten çıkarıldı şu kadar borcu birikti, şu ev kirasını ödeyemiyor diye sayıyor.
O kadının borcunu kapattık, artan paranın üzerine bir miktar daha ekleyerek iki borçlunun daha borçlarında ödeme yaptık.
Askıda ekmek uygulamasını yapan fırınlar var. Buralardaki askılara ekmek alan kişiler üçer beşer ekmek alarak bırakırlar. Genellikle de yemek saati zamanlarında ihtiyacı olanlar gelir alırlar. Eğer askıda ekmek yoksa beklerler. Eğer fırından ekmek alıyorsanız ve fırının önünde bekleyen kadın erkek ve çocuklar görürseniz bilin ki ekmek bekliyordur.
Bir çoğumuzun iyi kötü geliri, emekliliği var, şükrediyoruz. Hiç düşündünüz mü, hiçbir geliriniz yok, emekliliğiniz yok ve siz ev geçindiriyorsunuz bir aileniz var, cebinizde ekmek alacak paranız yok ne hissedersiniz?
Virüs tehdidi dolayısıyla bütün ekonomik sistem durdu. Kapanan işyerleri, işsiz kalan binlerce çalışan, günübirlik çalışıp geçinen insanlar nasıl geçiniyor hiç aklınıza geldi mi?
Böyle bir aile reisi olsanız ve çaresiz kalsanız ne yapardınız? Bakmakla yükümlü olduğunuz ailenizi nasıl doyurursunuz?
Çok zor dönemden geçiyoruz. Geliriniz yeterli aç kalma gibi bir endişeniz yok. Sadece muhtaç olanları düşünün ki bunlar, günü birlik çalışıyor, başka hiçbir geliri yok, cebinde ekmek alacak parası bile yok. Çaresizlik ailenin karnını doyuramayacak kadar aciz kalmak nasıl bir duygudur düşündünüz mü?
Yüz elli kuruşluk bir ekmeği bile alamayacak durumda olanların var olduğunu ve bu günlerde bunların çoğaldığını unutmayalım.
Belediyelerin ekmek ve yardım dağıtımı engelleniyor. Güç mücadelesi yapılacak zaman değil. Zaman dayanışma, yardımlaşama zamanı. Yukarıda anlattığım olaylar hayali değil hepsi de gerçek ve ne yazık ki bu günlerde çoğalıyor. İlerleyen zamanlarda daha da çoğalacak. Öyle zengin ülkeler gibi yüz milyarlarca dolarlık yardım bütçemiz yok. Elinden gelen azami oranda bir ihtiyaç sahibini sevindirsin. Bu millet necip bir millettir gereğini yapacaktır.
Biz bize yeteriz de, şu siyaset kurumu olmasa…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.