Her halde bütün ülke korkulu bir rüyadayız. Çünkü normal yaşamda bu gördüklerimizin yaşanması mümkün değil, vatanını milletini seven bütün insanların yapması gerekeni yaptıkları için emekli amiralleri linç etmeye çalışıyorlar. Ne yapmış emekli amirallerimiz? Ülkemizin geleceği ile ilgili düşüncelerini, endişelerini dile getirmişler. Bundan daha doğal, bundan daha normal ne olabilir ki, görev başındaki üst düzey sivil olsun asker olsun bürokratların görüş belirtmesi uyarılarda bulunması etik olmaz. Neticede yürütmenin emrinde görev yapıyorlar. Bunun dışında bütün yurttaşlarımızın, bilhassa vatana yıllarca hizmet etmiş, konusunda tecrübeli insanlarımızın tecrübelerini aktarmaları fikirlerini söylemeleri, vatan görevidir vatandaşlık görevidir. Fikirlerini paylaşmaları asla suç olamaz. Susarlarsa kendi vicdanlarında suçlu hissederler. Ben merak ediyorum ülkemizde kimler suçlu ilan edilmeden fikirlerini açıklayabilir. Bu ülkenin sahibi sadece 20-25 partinin genel başkanları mı? Başka kimse fikrini söyleyemez mi? Şunu herkes bilsin ki, bu ülkenin seksen dört milyonda biri benim, parti genel başkanlarınında bütün vatandaşlarımızın olduğu gibi seksen 4 milyonda bir hisseleri var. Hepimizin hisseleri eşit, imtiyazlı hisse kalmadı. Çünkü ülkemizi kuran o güzel insanlar güzel atlara binip gittiler. Hepimizin hisseleri eşit olduğuna göre, kimsenin kimseye had bildirmeye, hakaret etmeye, suçlu ilan etmeye hakkı olamaz. Hele hele iktidarı eleştirmenin iktidarın yanlışlarını söylemenin, devlet düşmanlığıymış gibi lanse edilmesi gerçekleri ters yüz etmekten başka bir şey değildir. Fakat artık inananlar çok azaldı. Çünkü iktidarın her konuda ama her konuda gerçekleri çarpıttığını görmeyen duymayan kalmadı. Önceler "Aya dört şeritli yol yapacağız" deseler inanacak insanlar varken, artık doğruları da söyleseler bile  inanacaklar çok azaldı. İçeride ve dışarıda güvenleri tükettiler. Artık çanak çömlek patladı.

İzmir kahramanlarda Hasan Aga'nın bahçesinde (Hasan Aga dedemdi) bilhassa geceleri oynadığımız saklambaç oyununda ebe saklananları bulunmazsa oyun tıkanır sıkıcı hale gelir. Hele birde oyuna katılmak için yeni arkadaşlarda gelirse, oyunun bozulup yeniden başlamasını isteyenler, çanak çömlek patladı diyerek seslenirler, çoğunluk çanak çömlek patladı diye seslenirse oyun yeni arkadaşlarında katılımıyla yeniden başlardı.

Son zamanlarda ülkemizde oynadığımız demokrasi oyunu iyice tıkandı. Sadece sıkıcı değil aynı zamanda tehlikeli olmaya başladı. İleri demokrasi demeyeyim de, demokrasinin D'si olan ülkelerde, bir başbakan veya başkan, kendi koyduğu yasaları çiğnemeyi aklının ucundan geçirebilir mi? Bu mümkün olabilir mi? Önce güvenlik güçleri çıkar karşısına izin vermez. Sonra yargı çıkar hesap sorar. Çünkü demokrasilerde başkanla sade vatandaş hukuk önünde eşittir. Sonra aile doktoru müdahale eder acaba dengeleri yerinde mi diye? Kendi çıkardığı yasalara uymayarak sadece hukuku çiğnemiyor, aynı zamanda toplum sağlığını tehlikeye atıyor. Ne amaçlanıyor bu kadar risk göze alınarak, AKP ne kadar güçlü ne kadar çok kalabalık topluyor algısı yaratmak. Halbuki hepimiz biliyoruz ki yüzde birlik partiler bile daha kalabalık daha coşkulu toplantılar yapabiliyor, biz İzmir'de demiryolu emeklileri toplandığımızda onlar kadar kalabalık oluyoruz.o kalabalıklar güç göstergesi olabilir mi? Bu pandemi ortamında insanların hayatını tehlikeye atarak güç gösterisinden medet ummak olsa olsa AKP'deki çanak çömlek patlamasının göstergesi olur.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi AKP'deki metal yorgunluğu iktidarı kaybetme korkusuyla birleşince,artık telaş ve panik hali oluşturmuş. Kamu oyu yoklamalarında görünen erimeleri durdurmak için kimden nereden nasıl medet umacaklarını şaşırmış durumdalar.son bir umutla herkese mavi boncuk dağıtarak oylarını artırabileceklerini zannediyorlar. HDP'ye kapatma davası açarak Türk milliyetçilerine, İstanbul sözleşmesinden çıkarak cemaatlere, dincilere, andımızı kaldırarak Kürt milliyetçilerine mavi boncuk dağıtıyor ve zannediyorlar ki böyle yaparak oylarımız artacak. (Sadece Naci Ağbal'ın neden görevden alındığını çözemedim. Berat Albayrak taraftarlarına mavi boncuk mu yoksa satılan 128 milyar dolarla ilgili mi bilemedim.)

Bütün siyasiler ve siyasi partiler bilmeli ki kimsenin oyu kimsenin kontrolünde değil. Bilinen bu gerçek yenilenen İstanbul seçimlerinde bir kez daha kanıtlandı. Doğruları savunup doğru insanlarla yola çıkarsanız seçmenler gereğini yapıyor. Yenilenen İstanbul seçimlerinde HDP seçmeni manuple edilmek istendi. Elebaşından mektup getirildi, kardeşi devlet televizyonuna çıkarıldı Ekrem İmamoğlu'na oy verilmemesi istendi. Öbür tarafta Selahattin Demirtaş ve HDP demokrasinin gereğinin yapılmasını istediler. Resmen siyasi kantara çıkıldı. Kantarın bir tarafında daha bir yıl önce uğruna ölüm oruçları tutulan elebaşı olmasına rağmen Selahattin Demirtaş ve HDP çok ağır bastı çünkü doğruyu savunuyorlardı. HDP barışı ve demokrasiyi savunduğunu söyleyerek çıktığı kantarda İmralı'yı saf dışı bıraktı.şimdi HDP'nin Kandil'de kantara çıkıp demokrasinin ve barışın gücüyle Kandil'i de enterne etmesi gerekiyor. Geldiğimiz bu çağda, yaşadığımız bunca acıdan sonra ülkemizde şiddetle, silahla terörle elde edilebilecek hiçbir sonuç yoktur. Demokrasi şemsiyesi altında hepimize yer var.eğer HDP barışın ve demokrasinin gücüyle Kandil'de saf dışı bırakırsa o zaman tüm Türkiye'nin partisi olur. Uğradıkları hukuk dışı uygulamalara herkes karşı çıkar.

AKP iktidarı bir yandan bütün kesimlere mavi boncuk dağıtırken, bir yandan da İYİ Parti, Saadet Partisi gibi partileri de Cumhur İttifakı'na dahil etmeye çalışıyor. Zannediyorlar ki bu partiler Cumhur İttifakı'na girerse seçmenleri de tıpış tıpış gelecek. O iş öyle olmuyor. İnsanlar nasıl oy vereceğini çok iyi biliyor. Ülkemizde bir seçimde birinci olan parti bir sonraki seçimde sonuncu olabiliyor. AKP bu güne kadar diğer partilerle ittifak yaptığı için mi bu kadar çok oy aldı. İnsanları inandırdığı onlara güven verdiği için o oyları aldı. Bir çok olumsuzluklara rağmen insanlar AKP ye inanmaya ve güvenmeye devam etti ama artık durum değişti. İnsanlar AKP'ye olan güvenlerini kaybetti. AKP için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü güven iki kere kaybedilmez. Oyunun sonuna gelindi. Şimdi yeni oyuncularında katılımıyla yeni oyunun başlama zamanı.

Duyanlar duymayanlara söylesin çanak çömlek patladı...