Çarşaflamayalım yeter!
Bu hafta sonu İYİ Parti kongresi gerçekleştirilecek ve yönetimde ve parti tüzüğünde değişiklikler yapılacak. Şu sıralar konuşulan en önemli konu; kongrede çarşaf liste mi, blok liste mi olsun?
Hangisi olursa olsun. Yeter ki liyakat sahibi, partiye değer katacak kişiler listeye girsin. Çarşaflamayalım yeter!
Delegelerin gözleri Genel Başkan'a çevrilmiş durumda; çünkü yetki onda. Çarşaf liste mi, blok liste mi olacağına o karar verecek ve delegeler buna göre hareket edecek.
Yazımı hazırken aldığım habere göre; GİK üyelerinin seçiminde çarşaf listenin uygulanması kararlaştırılmış. Genel Başkan'ın tercihi daha demokratik olması dolayısıyla bu yönde olmuş. Hayırlı olsun.
Bazı arkadaşlarımda, çarşaf listeden yanaydı. Bu yolla bazı olumsuzlukların aşılabileceğine inanıyorlardı. Haklı olabilirler ama çarşafa da dolanabilirler! Benden uyarması...
Çarşaf listeyle seçime gidilirse de; bazı İYİ Parti'ye değer katmayacak kişiler listeye girebilir, liyakat sahibi, kaliteli insanların bir kısmı da, liste dışı kalabilir. Yani çarşaf listeyle sorunlar tamamen ortadan kalkmaz. Çünkü parti içi bazı gruplar burada etkili olarak listeyi şekillendirebilirler. Parti ağır bir darbe yiyebilir. Böyle bir tehlikeyi gözardı etmemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Yapılması lazım gelen çıkar için gruplaşmaktan kaçınmak ve illa 'benim adamım olsun' yaklaşımından uzak durmaktır. GİK'ya girecek kişilerin seçiminde, kişinin geçmişine, başarılarına ve partiye getirisine bakılmasıdır. Kısacası liyakat esas alınmalıdır.
Hazır AK Parti'den insanlar hızla uzaklaşmaya başlamışken, İYİ Parti'nin bu insanların cazibe merkezi haline gelebilmesi için parti vitrini özenle oluşturulmalıdır. Bunun için sayın Meral Akşener olaya el koymalı ve iktidarı hedefleyecek bir parti meclisi oluşmasına katkı sunmalıdır.
Kongre delegeleri de genel başkanın elini güçlendirecek taleplerini yerine getirmelidir.
Bu kongreyle birlikte fırsat değerlendirilmeli ve tarihe geçecek bir kadro ile yola devam edilmelidir.
İYİ Parti'nin bu kongrede çarşaflamak gibi bir lüksü yoktur.
***
Son günlerde CHP'li belediye başkanlarından bazılarının yakınlarını, belediyelerde önemli görevlere getirmesi gündem oldu. Siz daha çok yapıyorsunuz, biz daha az yapıyoruz kavgası başladı. AK Parti ile CHP arasında bir rekabettir gidiyor. Millet ittifakı ortaklarının kamuoyunun midesini bulandırmaya hakları olmadığı kanaatindeyim. Millet on yedi yıldır ilk defa ümitlendi. Kimsenin onların ümitlerini kırmaya hakkı yok. Beyler akıllı olun! Hata yapmayın. Aksi halde tarih sizi affetmez...
CHP'lilerin haklı olduğu bir şey varsa, o da CHP'liler hata yapan belediye başkanlarının arkasında durmuyorlar. Keşke AK Partililer de onların yaptığını yapabilse....
Belediye başkanları elbette yakınlarına da görev verebilirler, bence bunda sakınca yok. Yeter ki o kişi o görevi hak edecek eğitime, kariyere ve liyakata sahip olsun.
Koskaca Cumhurbaşkanı damadını bakan yapabiliyorsa, belediye başkanı da bir yakınını yardımcısı, özel kalemi vs yapabilir. Ne var bunda? Gayet normal bir durum!
Balık baştan kokar!
İmam .................., cemaat ...............!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.