Tezcan, çıkışta yaptığı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının sahte belge soruşturması dışında gönderildiği iddia edilen paralarla ilgili usulsüzlük olup olmadığı yönünde resen soruşturma başlatıldığını öğrendiklerini söyledi. 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bazı CHP'li milletvekilleriyle saat 13.30'da Ankara Adliyesi'ne gelerek,  CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki grup toplantısında açıkladığı belgeleri kaçakçılık suçlarından sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Vekili Musa Yücel'e teslim etti.  Yaklaşık 2 saat savcının odasında kalan CHP'li heyet daha sonra adliye önünde açıklama yaptı. 

 

 

BELGELERİN ASILLARINI TESLİM ETTİK

 

Tezcan, belgelerin isteyen Cumhuriyet Başsavcılığına  belgelerin asıllarını teslim ettiklerini belirterek, "Bu para transferleri ciddi şüpheli işlemlerdir. 1 Sterlinlik şirket kurulduğundan yaklaşık 4 buçuk ay sonra şirketin son hissedarının devraldığından yaklaşık 20 gün içerisinde 15 milyon dolarlık bir para transferinin merkezinde yer alıyor. Bu ciddi bir şekilde MASAK tarafından araştırılması gereken bir para trafiğiydi. Bunu önce Genel Başkanımız açıkladı, daha sonra belgeleri kamuoyuna gösterdik" diye konuştu.

 

 

RESEN SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞ

 

Tezcan, başsavcı vekili ile yaptıkları görüşmede yeni bir soruşturma açıldığını öğrendiklerini belirterek, "Bu para trafiğinde bir suç unsuru var mı yok mu, vergi usul kanunu, vergi hukuku ve özellikle kara paranın aklanması mevzuatı çerçevesinde bir suç olup olmadığı konusunda resen soruşturma başlattığını öğrendik. Bu bizim de arzu ettiğimiz bir şeydir. Bunun takip edilmesi gerekir. Verdiğimiz dilekçede de özellikle MASAK çerçevesinde bu araştırmanın yapılması gerektiğini ifade ettik. Bundan sonra süreci takip edeceğiz" diye konuştu.

 

 

KARA PARA AKTARIMI İDDİASI VAR MI?

 

Açıklamanın ardından soruları yanıtlayan Tezcan, "Soruşturma açıldığına dair bilgi notunda Kılıçdaroğlu'nun usulsüz kara para aktarımı iddiasında bulunduğu belirtiliyor. CHP'nin böyle bir iddiası var mı?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi: "Bu konuda Genel Başkanımızı Salı gününden itibaren, daha sonra da benim yaptığım açıklamalarda açıkça bu işlemin bir şüpheli işlem olduğunu ifade ettik. Çok açıktır. Bunu biz söylemiyoruz, MASAK'ın sitesine girdiğinizde mali suçların tarifinde, kara para aklama, şüpheli işlemlerin ne olduğunu tarif ederken tam da buna benzer işlemleri tarif ediyor. Dışarıda bir şirket kurarsınız, bu şirket üzerinden para trafiği yapılır. Tabi işin gerçeği soruşturma sonucunda ortaya çıkacaktır. Ama biz burada vatandaşın hakkının, vergisinin, parasının peşindeyiz. Türkiye'de her seferinde 'yetimin hakkını savunalım, Türkiye ciddi bir saldırıyla karşı karşıyadır' diyorlarken, öbür taraftan da özellikle ülkede 15 milyon liralık böyle bir ticaretin vergi açısından nereleri dolanarak şüpheli şirketler üzerinden yapılması ciddi şekilde düşündürücü. Erdoğan, dünkü konuşmasında iş adamlarına yönelik,  'mallarınızı yurt dışına çıkaracağınız yönünde duyumlar alıyorum. Bunlar hıyaneti vataniye kapsamındadır'  diyor. Şimdi iş adamının helal kazandığı parayı yurt dışına çıkarmasını hıyaneti vataniye kapsamında gören bir anlayış 1 Poundluk bir şirkete 20 gün içerisinde 60 milyon liralık bir ticaretin nasıl yapıldığını da izah etmek zorundadır. Erdoğan, 'şirket sattık' demişti. Şimdi bekliyoruz cevabını hangi şirketi sattınız, sattığınız şirketin ortakları kimler, bilançosu, mal varlığı, kazancı ne, bu şirket nasıl oluyor da 15 milyon dolar değerinde bir şirkete dönüşüyor ama emanet ettiğiniz, 'sattık' dediğiniz diğer şirketin sermayesi 1 Sterlin. Bütün bunlar bu soruşturmaların sonucunda ortaya çıkacak. Bu alışverişin merkezindeki isimler, bu işlemlerin gerçek olup olmadığı konusunda ilgili yerlerden sorulmasını istedik. Türkiye içindeki banka şubelerinden sorulsun, ayrıca yurt dışındaki banka şubeleri var oralardan sorulsun ve bütün bilgiler toplansın istiyoruz"  

 

 

BOMBA BELGELER SORUSU

 

Tezcan, yeni bomba belgeler açıklanacak şeklindeki açıklamalarla ilgili soruya da, "Bunu yarına bekleyin arkadaşlar bugünün işi bugün yarının işi yarın" diye cevap verdi.