Haber bültenleri seyredilemez, gazeteler okunamaz hale geldi.

Sosyal medya hesaplarıma girerken çekiniyorum. Yeni bir hayvana işkence, çocuk kaçırılması veya tecavüzü, cinayetiyle karşılaşacağım diye…

Gücün, erilliğin (erkekliğin), şiddetin kutsanmaya başlandığı bir toplumda yaşamaya başladık. “İktidar” algısı tepeden tabana taşındı, orada kendini yeniden kurguladı ve gerçekleştirdi.

On altı yıldır içinde yaşadığımız iklim belli!

İnsanların yaşam tarzına müdahale eden, kadınları erkeklerle eşit görmeyen, tüm devlet gücünü kendinde toplayıp bunu istediği gibi kullanan (OHAL ve KHK’lar) Gezi Direnişi gibi son derece çağdaş ve “kendini ifade eden toplum” örneği veren hareketi terörizmle aynı kefeye koyan, bir anlayışla karşı karşıyayız! Örnekler vermek için arşivleri taradım, başım döndü ! Bu yazıya sığdırmanın imkanı yok!

Sadece iktidar değil, kendisiyle organik bağı bulunan kurum ve tarikatların liderlerinin söylemleri de paralel, hatta ötesinde. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan tutun tarikatlara kadar tepki çeken açıklamalar yapıldı. Tecavüze uğrayan çocuğun rızası, kimin kime helal kılındığı, vesaire hatırlamak bile istemediğim şeyler…

Erkek çocuklara tecavüz edildiğinde “bir kereden bir şey olmaz” diyen biri bu ülkede bakan koltuğunda oturdu!

Var mı daha ötesi?

“Daha önce bu kadar sık yaşanmıyor muydu? Hep vardı” diyenler olabilir... Evet vardı ve sosyal medya olmadığı için haberimiz bile olmuyordu. Ancak sosyal medya uzun zamandır var ve hayvanlara, çocuklara vahşet hiçbir zaman bu kadar artmamıştı!

Suçlu Profili;

Uzmanlığım itibarıyla bu profil hakkında bilgi sahibiyim.

Kendilerine güvensiz olurlar.

Genellikle erkekliklerine dair sorunları vardır. Psikolojik veya biyolojik olabilir.

Cinsellik ve şiddet bazı zihinlerde yan yana durur. Bazen cinsellik şiddet içerirken bazen de şiddet cinsel haz uyandırır. Özellikle erkekler için!

İlk deneyim hayvanlar üzerinde yaşanır! Hayvanlara eziyet ve tecavüz bu kişiler için ilk adımdır. Sonraki adım çocuklar, bir sonrası gençler ve yetişkin kadınlardır…

Net ve caydırıcı cezalar varsa veya sıkı rehabilitasyon uygulanıyorsa ilk adımı bile atmakta tereddüt ederler.

Ancak genel itibarıyla “dürtüsel” davrandıkları için sonunu hesap etmeden de harekete geçebilirler.

Profili Besleyen Faktörler;

Toplumda “güç” kabul edilenlerin dişiyi ayrıştıran söylemleri,

Tecavüz için “bir kereden bir şey olmaz” lafları!

Erilliğin abartılıp dişiliğin baskılanması,

Başta hayvanlara gösterilen şiddete dair yetersiz ve caydırıcı olmayan yasalar,

“Güç sahibi olanın her şeye hakkı olduğu” yönündeki genel toplumsal iklim!

…

Akşamdan sabah kalkıp böyle bir toplumla karşılaşmadık. Bu yolun tuğlaları gün be gün döşendi...

Tuğla demişken...

Basit bir hesap yaptım...

On altı yıl boyunca her gün bir tuğla konsa 5840 tuğla ediyor.

Ortalama tuğla yüksekliği 13.5 santimmiş...

Üst üste koyunca 788 metre ediyor!

Dünyanın en yüksek binası Dubai’deki Burj Khalifa 828 metre...

Sorunun büyüklüğünü buyurun siz düşünün...!