1. YAZARLAR

  2. Niyazi BEKTAŞ

  3. Demokrasi bu mu?
Niyazi BEKTAŞ

Niyazi BEKTAŞ

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Demokrasi bu mu?

A+A-

Uzun yıllardan beri hem yerel hem de ulusal sorunlarla ilgili duygu ve düşüncelerimi yazılı ve sözlü olarak Türk Milletiyle paylaştım. Çok iddialı yazar ve düşünür olduğumu söyleyemem. Beni, ben değil başkaları değerlendirsin.

Çocukluğum köyde geçti. Yoksulluk ve sefalet içinde. İlkokulu köy okulunda okudum. Sabah kahvaltılarında peynir, zeytin, yumurta ve benzeri gıda maddeleriyle kahvaltı yaptığımızı hatırlamıyorum.

Neyle kahvaltı yapıyordunuz, derseniz? O gün ne varsa onunla. Karalahana çorbası, mısır çorbası, yağlı suyun içine mısır ekmeği doğrayarak ya da turşu suyunu tereyağıyla ısıtarak sabah kahvaltısını yapıyorduk. Bazen de bir yumurta...Bunların niçin yazdım? Geçmişimizi hatırlatmak için. Hayatımızın hiçbir döneminde refah içinde yaşama şansımız olmadı. Ancak bu günkü durumumuza şükretmez isek yaradanımıza saygısızlık ve hatta hadsizlik yapmış oluruz... Yaradanıma sonsuz şükürler olsun.

Çocukluğumun geçtiği toprakları değişik nedenlerle terk etmek zorunda kaldık. Yalova’ya yerleştik. Şehir değiştirdik ama hayat şartları değişmedi. Biraz farklılaştı o kadar... Küçük yaşta değişik iş kollarında çalışmak zorunda kaldım. Nerelerde, hangi iş kollarında çalıştığımdan bahsetmeyeceğim.

Nihayet ilkokul, orta okul, lise ve çniversitede okuma şansım oldu. Okul bitti... Devletin imkanlarıyla göreve başladım. Yıllarca değişik şehirlerde ibadet edercesine mesai arkadaşlarımla birlikte görev yaptım. En zor şartlarda dahi mutlu ve neşeli hayat tükettik... Asla karamsar olmadım. Her zaman geleceğe umutla bakmayı tercih ettim. Öğrencilerime de aynı düşünceyi aktarmaya özen gösterdim.

Ülkemizi, Milletimizi; Bayrağımızı, devletimizi, Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi korumakla görevli olduklarını talebelerimize her aşamada söyledik. Mesai arkadaşlarımın tamamı da aynen benim gibi davrandı.

Ayrıca sevgiyi, saygıyı; hoş görüyü; karşılıklı konuşmayı ve özellikle de şartları zorlayarak mutlaka okumayı, en az bir üniversite mezunu olmayı, en az bir yabancılı öğrenmeyi, ülkemizi ve dünyayı tanımak için çokça kitap okumayı her fırsatta öğrencilerimize söyledik.

Hem manevi hem de maddi varlıklarımızın değerini bilmelerini önerdik.

Milli ve manevi kıymetlerimize niçin ve nasıl sahip çıkmaları gerektiğini nakış nakış beyinlerine işlemeyi amaç edindik.

Cumhuriyetimizin nasıl ve hangi şartlar altında kurulduğunu alışık olunan tarih kitapları dışında hem öğrencilerimize hem de çevremize dilimizin döndüğü kadar anlatmaya özen gösterdik.

Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının savaş yıllarında yaşadıklarını her ortamda ifade ettik.

Hayatımdan küçük bir kesit alarak yazmanın nedeni nedir, biliyor musunuz?

Ama nereden bileceksiniz ki…

SÖYLEYEYİM.

Kısıtlı da olsa, eksik de olsa; tam olarak anlaşılmış olmasa dahi kendimizi ifade ettiğimizi düşündüğüm DEMOKRASİ; maalesef 6 MAYIS 2019 PAZARTESİ günü ülkemizde tarihe karıştı. Tozlu raflarda yerini aldı. Bir başka ifadeyle “DEMOKRASİ ÖLDÜ. RUHUNA EL FATİHA... AMİN.”

Çok düşük olan ülkem için umudum yok oldu. 6 Mayıs 2019'dan öncesi asla karamsar ve umutsuz olmadım, en zor şartlar altında dahi... Ne yazık ki 6 Mayıs Türk Demokrasi tarihine darbe hem de sivil darbeciler tarafından kara bir leke sürüldü.

Müslüman olup da tek demokratik ülke olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ sıradan dünya ülkeleriyle aynı seviyeye düşürüldü.

Hem ülkemize yazık edildi hem de milletimize hakaret edildi. Türk Milleti’nin sandık iradesine birkaç kişi üzülerek söylüyorum “tecavüz etti.” Türk demokrasinin namusu kirletilmiş oldu.

Hür dünyaya bu güzelim ülkeyi rezil ettiler...

Demokratik olmayan, HAK ve HUKUK'dan uzak söz ve eylemler nedeniyle Türkiye birkaç gün için, ekonomistlere göre 130 Trilyon “eski paramıza göre 130 katrilyon” ekonomimiz değer kaybetti. Bundan sonra ise neler olabileceğini tahmin etmek çok zor... Binlerce insan işsiz kaldı.Bundan sonra kaç yüz binlerce insanın işsiz kalacağını söylemek kahinlik değildir.

Buradan ülkemizi yönetenlere açık çağrıda bulunuyorum..

Geliniz yapılan hatadan dönünüz.

"Zararın neresinden dönülürse kardır.” diyerek ülkemizi felakete doğru yol almaktan hep birlikte kurtaralım. Bu ülke bizim. Ülke batarsa "ALLAH KORUSUN" hepimiz zarar görürüz..

Siyasetçilerin tamamına da diyorum ki;

ARTIK KULLANDIĞINIZ O ZEHİR DİLİNDEN VAZ GEÇİNİZ.

AYRIŞTIRICI,İNCİTİCİ,KIRICI VE AŞAĞILAYICI SÖZLER O MÜBAREK AĞIZINIZA HİÇ YAKIŞMIYOR.

BU SÖZLERİNZİ NEDENİYLE EN YAKIN ARKADAŞINIZ BİLE SİZLERE ARKANIZI DÖNDÜĞÜNÜZDE HAKARET, KÜFÜR EDİYOR..

Eksikte olsa, yanlış da anlaşılsa demokrasiden başka kurtuluşumuz yoktur. Demokrasi varsa; hak hukuk, adalet ve hürriyet kavramları yerini bulur. Demokrasi yoksa, biz de yok oluruz..

DEMOKRASİ... DEMOKRASİ... DEMOKRASİ… DİYORUM...

SAYGILARIMLA…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.