Demokrasi ve Laisizm gelir mi?

Demokratların laiklerin, heterodoksların, azınlıkların en fazla sorduğu, merak ettiği konu hakkında herkes suskun. Suskun çünkü Türkiye bu treni kaçırmış bulunuyor. Son darbe teşebbüsü de getirilmek istenen rejimim şekli ve cemaatlerin devleti ele geçirme girişimi idi. Dikkat ederseniz demokrasi ve laiklik konu edilmiyor. Zaten İktidar partisi lideri geçmişte ‘’Demokrasi amaç değil araçtır’’ ve ‘’ Laiklik elden gidecekmiş, gerekirse gider’’ cümlesi ta o zamandan bugünleri müjdelemişti?. Kime müjdeledi tabi ki radika İslamcılara. İç politikadaki manzara bu idi.

Ya dış politikada durum ne idi? Mısır’da ki Müslüman Kardeşler örgütü açıktan desteklendi. Toplantılara  baş parmak avuç içine kıvrılarak dört parmakla verilen selam hala verilmeye devam ediyor. Ya İşid? İşid için Türkiye’ye yapılan suçlamalar. Birde İşid in adını Daeş olarak kullanma. Böyle binlerce örnek var. Demirel ne demişti ‘Dün dündür, bugün bugün’’

Şunu çok iyi kavramak gerekir. Siyasi iktidar çok iyi bir algı operasyonu kuramcısı. Bu kuram sayesindedir ki geniş halk kitlelerini arkasında sürüklüyor. Bakılıyor gündemi kaptıracaklar hemen ortaya psikolojik yönlendirme metotları işlev kazanıyor. Medya ellerinde olduğu için sorgusuz sualsiz halk algı operasyonu içinde boğulup gidiyor. Gerçeklerin asla ve asla farkında olmuyor. Dolarları, ayakkabı kutularını kim hatırlıyor?  Paraleli ise herkes hatırlıyor. 25 Temmuz unutuldu bile ama FETÖ terör örgütünü hatırlamayan, bilmeyen yok. Hata yaptık, affedin denilerek işlerin üstü kapatılıp gidiyor. Bu bağlamda gerçekten siyasi iktidar yapay gündem oluşturmada süper bir beceriye sahip. Kendini sorgulatma imkanı vermiyor. Buna seçilmiş milletvekilleri de dahil. Bu bakımdan şayanı takdire layıklar.

Suriye konusunda tek bilgi silahlı kuvvetlerin Suriye’de ilerlediği. Gerçek şehit ve yaralı sayısı nedir bilen var mı? Aynı şekilde PKK terörü Türkiye gündeminin de önünde. Bu kadar  ciddi ve hayati konular varken laiklik diyenler tutuklanıyor, Atatürk’ü itibarsızlaştırmak için Anıtkabir’e salıncaklar kuruluyor. Göktürk anıtları yerine Ahlat’ta ki Selçuklu mezarları günün konusu haline geliyor. Kıbrıs Türk ve Rum liderleri görüşmeler yapıyor. Anlaşma sağlanacak mesajları veriyorlar. Nasıl anlaşacaklar? Bilen ve tartışan var mı? Fetö’le yatıyor, Fetö’yle kalkıyoruz.

Darbe çok sayıda mağdur yaratırken OHAL yasasının devamı için süper bir çıkış yapılarak ‘’Önümüzdeki ay darbe yapılacak’’ diyerek medyada boy gösterenlere ne buyurulur. Aslına bakarsanız hem korkuyor, hem de tehdit ediliyoruz. Şehvet duygularının esiri olanlar şortlu bayanlara saldırırken, günlük yaşamdan bunalanlar otobüs sürücüsüne saldırıyor. Siyasi iktidar algı yanılması yaratan süper ekibi ile daha uzun bir süre gündeme hakim olacak. Ekonomi çok kötü durumda. Köşe yazarı vatandaş not düşürülmesi hiçbir şeyi etkilemez derken acaba kendi yazdığına kendisi inanıyor mu? Gazeteciler tutuklanıyor. Gerekçede darbeci ve darbecilere yardımcı olmak. Dünya bir garip aynı gazeteciler, diğer deyimle ‘’Liboşlar’’ sizin iktidarınızı desteklemediler mi? Akil adam olmadılar mı? Onlara güvenmekle hata edildiği geç anlaşılmış olsa da gene bir kazançtır.

Başlığa dönelim: Demokrasi ve Laisizmi konu etmek gökyüzünde taş aramaya benzer. Ancak peri masallarında anlatılır. Masal kime anlatılır? Çocuklara. Toplum olarak çocukta değiliz ama. Kananlar ekseriyette.