Deniz Feneri’nin o belgeleri gerçek
Islak imzalı belgeler gerçek çıktı.
A+A-
Kriminal laboratuvar Deniz Feneri davasının ’Kurye belgeleri’nin gerçek olduğunu kaydetti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisine 100 bin euroya satılmak istenen belgeleri karşılıksız almıştı.
Deniz Feneri davasında, Almanya’dan Türkiye’ye kuryeler aracılığıyla getirilen 4 milyon 580 bin avroluk para trafiğini gösteren ıslak imzalı belgeler gerçek çıktı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na 100 bin avro karşılığında satılmak istenen belgeler, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelendi ve BLG102424-ANK10017318 numaralı raporla gerçek olduğu saptandı.
Belgeler, Konya’dan İstanbul’a gelen bir yolcu otobüsünde unutulan çantadan çıktı ve otobüsün muavini F.U tarafından bulunarak, Kılıçdaroğlu’na satılmak istendi. Bunu kabul etmeyen Kılıçdaroğlu, para isteyen kişiyi ikna edip belgeleri karşılıksız aldı ve savcılığa teslim etti. Belgeler sahte olma ihtimaline karşı, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelendi ve Deniz Feneri davası sanıklarından ikisinin eli ürünü olduğu belirlendi.
Kılıçdaroğlu 31 Mart 2010’da, TBMM’de bir basın toplantısı yapıp, bazı belgeler açıklamıştı. Islak imzalı belgelerde, Almanya’daki Deniz Feneri e.v derneği tarafından Türkiye’ye gönderilen 4 milyon 580 bin avroluk para trafiği, parayı getiren kuryeler ile teslim edilen kişilerin isimleri yer alıyordu. Son iddianameye de konu olan olay, yapılan soruşturmaya göre şöyle gelişti: “Kılıçdaroğlu ile temas kuran F.U. adlı kişi, elinde Deniz Feneri yolsuzluğu ile ilgili önemli belgeler olduğunu söyleyip, 100 bin Avro istedi. Kılıçdaroğlu ise bunu kabul etmedi ve F.U’yu ikna ederek belgeleri aldı. Daha sonra da savcılığa teslim etti.”
‘Temizlerken buldum’
Soruşturma sırasında bu kişiye de ulaşıldı. Bir otobüs firmasında muavin olarak çalışan F.U, ifadesinde, “Konya’dan İstanbul’a geldiğimiz sefer sonrası, otobüsü temizlerken bir evrak çantası buldum. Çantadan 305 lira ile bazı belgeler çıktı. Parayı harcadım, belgeleri sakladım. Deniz Feneri olayını duyunca, Kılıçdaroğlu ile görüştüm” dedi.
Belgeleri inceleyen, Ankara Kriminal Polis Laboratuarı, BLG102424-ANK10017318 numaralı raporla, bunların gerçek olduğunu kaydetti. Belgelerde imzası bulunan sanıklardan İzzet Kurum da belgelerin kendisine ve Hakkı Sadal’a ait olduğunu belirtti. Kurum, bu belgelerin İstanbul Florya’da bir kuru temizleme dükkanına gittiğinde çantasından çalındığını, ancak resmi bir makama müracaat etmediğini söyledi.
Sadal’ın Almanya’daki davada hapse mahkum olan Mehmet Gürhan’ın dayısı, Kurum’un ise kayınbiraderi olduğu anlaşıldı. Sadal ve Kurum, 16 Ocak 2013’de İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak olan Deniz Feneri davasının sanıkları arasında yer alıyor. RTÜK eski Başkanı Zahit Akman ve diğer sanıklarla birlikte haklarında ’Özel Belgede Sahtecilik ve Hizmet Sebebiyle Güveni Kötüye Kullanma’ suçunu zincirleme olarak işledikleri gerekçesiyle hapis cezası isteniyor.
Kılıçdaroğlu doğruladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, VATAN’ın konuyla ilgili sorusu üzerine olayı kısmen doğrulayan şu cevabı verdi:
“O dönemde, adını hatırlamadığım bir kişi bana telefonla ulaştı ve elinde bu belgelerin bulunduğunu söyleyip, evet öyle bir para talep etti. Bu doğrudur. Ancak biz, böyle bir alışveriş yapmayacağımızı, para vermemizin söz konusu olamayacağını söyleyip ilişkiyi kestik. Ben daha sonra, o dönem açıkladığım belgeleri başka bir kaynaktan elde ettim.”
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.