Dile kolay bir asır...
Cumhuriyet: Otururken zil çalıp oynarken kolay kolay kurulmadı?
Önce yedi düvele diz çöktürüldü...
Kurtuluş mücadelesi verildi...
İşgal olmuş bir Türkiye'de ATATÜRK Haydarpaşa tren garındaki manzarayı görünce "GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER" dedi.
Evet! Geldikleri gibi gittiler.
Bağımsızlık kazanıldı ve 29.Ekim.1923 günü Cumhuriyet ilan edildi..
Cumhuriyet bağımsızlık ve özgürlüktür.
Cumhuriyet laikliktir.
Cumhuriyet Anadolu topraklarının vatanlaştırıldığı ve Türk milletine emanet edilen gündür.
Dile kolay Cumhuriyet ilan edileli bir asır (100.yıl) oldu.
Ama! Ne bir coşku, ne bir heyecan var.
ATATÜRK ve Cumhuriyeti unutturmak için Devlet gücüyle Cumhur İttifakı partiler 28 Ekim 2023 günü Filistin için miting yapıyor.
"Yeni bir devlet inşa ediyoruz" diyeninden tutun da "reklam arası" diyene, "AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk" diyene, laikliğin kaldırılması gerektiğini söyleyenlere kadar neler neler.
Adeta kin kusuyorlar Cumhuriyet’e ve Türk’lüğe.
Şöyle bir kendimize bir de Ortadoğu coğrafyasındaki ülkelere bakın bakalım çok şükür ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lider; 57 yıllık kısa ömrünün çok büyük bir kısmını yatak yorgan görmeden, çarıkla çörekle, kazmayla kürekle cepheden cepheye AT üzerinde geçirmiş.
Bu ömre sığdırılan 11 savaş ve bunun sonunda Türk milletine hediye edilen büyük bir vatan ve özgürlük.
Peş peşe yapılan devrimler... İstiklal ve hürriyetini kazanmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
Dünyada 35 ülkede heykeli olan, 120 cadde ve 35 meydana ismi verilen Dünyanın kabul ettiği gerçek ve tek dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Büyük bir asker, siyaset devlet adamı... Silah ve kader arkadaşlarını. Ne kadar ansak ne kadar minnet ve şükran duysak azdır.
Rahmetli Bülent Ecevit; Suudi Arabistan'da miras olarak kalan 340 milyon dolarlık servetini ATATÜRK'ün kurduğu DİYANET'e bağışladı
Bu koltukta oturan hoca görünümlü kişilerin vaazlarında, siyasileri konuşmalarında "İKİ AYYAŞ" diye Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmenin yanında tarikat müptezelleri "Selanik piçti" diye küfür ediyorlar. Bağımsızlık ve istiklal için harcanmış bir ömre hesap sormak istiyorlar.
Dimağlarında kin besleyenler, onun adının silinmesi için mücadele edenlerin unutmaması gereken bir şey var ki o da sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadeleleri neticesinde vatanlaştırılan bu topraklarda hakaret ettiklerinin ya farkında değiller ya da ihanet çukurunda debelenip duruyorlar.
Atatürk ile silah ve kader arkadaşlarına minnet ve şükran duymak Müslümanlığın değil insanlığın bir göstergesidir. Çünkü insan olmadan Müslüman olunamayacağının da farkında değiller.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hem silah ve kader arkadaşlarına minnet ve şükran duymamanın adı hafif tabirle "NANKÖRLÜK VE TERBİYESİZLİKTİR."
Cumhuriyetin korunmasının önemi yine Atatürk’ün sözlerinde saklıdır. “Cumhuriyet bedava kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük ve benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Cumhuriyet ilelebet devam edecektir.
Benim için bir taraflılık vardır.
Ben bir tarafım o da Cumhuriyet taraftarlığıdır.
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Atatürk ve Cumhuriyeti kuran arkadaşlarına selam olsun.
Kabirleri nurla dolsun.
Ruhları şad mekanları cennet olsun...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.