Disiplinde adalet istiyorlar
Görevini tam olarak yerine getirmeyen memur, 657 sayılı Kanun'a göre disiplin soruşturmasına maruz kalıyor. Disiplin soruşturması, suçun niteliğine göre tayin edilen soruşturmacılar tarafından yapılıyor
Memurlar; soruşturmanın, kurumda çalışanlar tarafından yapılmasını istemiyor, uygulamanın bağımsız kişilerce ve tarafsız bir şekilde yürütülmesini talep ediyor
Görevini yerine getirmeyen memur, disiplin soruşturmasına maruz kalıyor. Görevlerini ifa ederken Türk Ceza Kanunu kapsamına giren bir suç işlemişlerse, konu bu kapsamda da takip ediliyor, gereken ceza veriliyor. Disiplin ve ceza soruşturması aynı anda devam edebiliyor. Disiplin soruşturması, suçun niteliğine göre tayin edilen soruşturmacılarca yapılıyor.
Soruşturma sonrası varsa öngörülen ceza da yetkili amir veya kurullar tarafından veriliyor. Memurlar; disiplin soruşturmasının, çalışma arkadaşları tarafından ve cezanın da yine bu kişiler tarafından öngörülmesini istemiyor. Bu uygulamanın bağımsız kişilerce yürütülmesini talep ediyor.
Amir değerlendirmesi olmasın
Memurlara beş farklı disiplin cezası uygulanıyor:
- Uyarma cezası,
- Kınama cezası,
- Aylıktan kesme cezası,
- Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası,
- Devlet memurluğundan çıkartma cezası. Memurlar artık modern ve somut yöntemlerle değerlendirilmek istiyor. Amirlerinin soyut, çağdışı değerlendirmeleri ve yöntemlerle disiplin soruşturmasına maruz kalmak istemiyorlar.
Subjektif cezalar veriliyor
Uyarma cezası ile memura görevinde daha dikkatli olması gerektiği yazıyla bildiriliyor. Görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, usul ve esasların yerine getirilmesinde, araç ve gereçlerin korunmasında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, memura yakışmayan davranışta bulunmak, görevine ilgisiz kalmak, görevin işbirliği içinde yapılmasına aykırı davranmak gibi soyut olayları kapsıyor. Memurlar genellikle amirler tarafından verilen bu subjektif karar ve değerlendirmeleri istemiyor.
Kınama cezasına adalet gelsin
Kınama cezası görev ve davranışlarda kusurlu olduğuna dair yazıyla bildiriliyor. Amire saygısız davranmak, memurun itibarını sarsacak davranışlarda bulunmak gibi değerlendirilmesi zor olan soyut davranışlar da kınamayı gerektiriyor. Bu cezaların kişiye göre taraflı değerlendirildiğini belirten memurlar, kişisel görüşten uzak gerçekçi bir değerlendirme talep ediyor.
Adamına göre ceza
Bir başka disiplin cezası ise aylıktan kesme yani brüt aylıktan 30’da biri ile 8’de biri arasında kesinti yapılması. Emir ve görevleri kasıtlı olarak tam ve zamanında yapmama, görevdeki usul ve esasları yerine getirmeme, görevle ilgili belge, araç-gereçleri korumama, hor kullanma durumlarında uygulanıyor. Memurlar ya cezanın kaldırılmasını ya da adam kayırmadan ceza verilmesini talep ediyor. Ayrıca memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulması ve bir daha atanmamak üzere memurluktan çıkartma cezaları da bulunuyor. Bu iki cezayı gerektiren olay ve davranışlar diğerleri gibi soyut hususlardan ziyade daha somut olarak belirlenmiş bulunuyor.
SORUSTURMAYI KIM YAPIYOR?
Memurun soruşturmasını, amir doğrudan yürütebileceği gibi, bir soruşturmacıya da yaptırabiliyor. Amir memurun ifadesini alıyor. Tanıkları dinliyor. Ceza verilmesi gerekip gerekmediğini bildiriyor. Ceza verilmesi gerekiyorsa, amir tarafından kişinin savunması alınıyor. Memurlar disiplin soruşturmasının çalışma arkadaşları, amirleri veya tanıdığı kişiler tarafından yapılmasını istemiyor. Bu konuda tarafsız kişilerin görevlendirilmesini talep ediyor.
Tarafsız kişiler karar versin
Memurlara uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını disiplin amirleri veriyor. Kademe durdurulması cezası, disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler ve valiler tarafından veriliyor. Devlet memurluğundan çıkartma cezası ise memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile veriliyor. Memurlar her türlü disiplin cezasının bağımsız ve tarafsız kurullarca verilmesini istiyor. Cezanın bir kişinin iki dud5-10 yıl amir olamıyorlar
Davranış sonrasındaki bir aylık sürede disiplin soruşturmasına başlanmazsa zamanaşımı oluyor. Memurluktan çıkartma cezasının süresi ise altı ay. Ancak her halükarda davranışın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmezse ceza verme yetkisi zamanaşımına uğruyor. Memurlar zamanaşımı süresinin iki aya indirilmesini istiyor. Aylıktan kesme cezası alan 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan 10 yıl daire başkanı ve dengi kadrolara atanamıyor. Bölge ve il müdürü, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkan ve üyesi, vali ve büyükelçi olamıyor. Memurlar bu sürelerin azalmasını istiyor.
Keyfiyete bağlı
Uyarma ve kınama cezası alan 5 yıl, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan ise 10 yıl sonra amirine başvurarak cezasının silinmesini isteyebilir. Memurlar cezalarının sicillerinden silinmesinde amirlerinin takdir hakkı olmamasını ve cezaların 5 yıl içinde başka ceza alınmaması halinde doğrudan sicillerinden silinmesini istiyor.
Nisan 2001’de çıkarılan bir kanun ile kamu görevlilerinin etkinliği artırmak, kamu hizmetinin düzenli, süratli, verimli ve ekonomik şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Bakanlar Kurulu’na, memurların mali ve sosyal hakları arasındaki adaletsizlikleri gidermek için kararneme çıkarma yetkisi verildi. Bakanlar Kurulu yetkiyi 631 sayılı kararnameyi çıkararak kullandı ve temsil tazminatı almayan memurlara bazı haklar verildi.
Bazı haklar geri alındı
Ama 631 sayılı kararnamede makam tazminatı almayan memura görev tazminatı ödenmesi öngörülmesine rağmen, 2002’de alınan bir Bakanlar Kurulu kararı ile yasaya aykırı bir şekilde makam tazminatı almayan memurlar görev tazminatı dışında tutuldu. Bu durum yargıya taşındı. Danıştay, ‘görev tazminatı’ ile ilgili olarak memurlar ve emekliler lehine karar verdi. Bunun üzerine memurlara ‘görev tazminatı’ ödenmesine son verildi.
Ayrıcalık yaratıldı
Ancak kamuda idari kadrolarda bulunanlardan genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarına ve müfettiş ile kariyer uzmanlarına görev tazminatı ödeniyor. Kamuda şube müdürleri, idari uzman ve şefler ile memur, veri hazırlama kontrol işletmeni gibi görevlerde çalışanlar makam tazminatı şartı bulunmaksızın, 2001’de getirilen ve 2008’de ellerinden alınan görev tazminatlarını geri istiyor. Bu istek bir an önce yerine getirilmelidir.ağı arasında olmasını istemiyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.