Bir yazıyı kaleme alırken Sadece bugüne bakmam.

Bugün bu noktaya nasıl geldik diye dünün muhasebesini yaparım ve gelecekte başımıza neler geleceğini düşünürüm.

Ileriyi görmek ya da sizi başkalarından farklı kılan en önemli özelliklerden birisi de bu olsa gerekir.

Dürüst bir yazarın, Münevver bir insanın karakterinde asla dansözlük yoktur..

Yani Dün söylediklerinin tersini yaparlar, bugünün Kahramanı olamazlar.

Irak ve Suriye politikalarımız ta başından yanlış olduğu için bugün yaptığımız askeri hareketlerinde Türkiye'ye herhangi bir faydası olduğu kanaatinde değilim.

Çünkü AKP iktidarı Barzani ile içli dışlı olmuş onunla müzakereler yapmış daha sonra," Ey Barzani seni tanımıyorum merkezi hükümet ne derse ben ona bakarım" denilmiştir.

Keza Suriye'de Beşer Esad ile iş birliği yaparak PYD nin önünü kesmek varken Salih Müslüm denilen Alçağı Ankara'da törenle karşılamış ve altına kırmızı halılar serilmiştir.

Kürt meselesinde açılım politikasının rehavetine kapılan AKP iktidarı Türklüğü geri plana atmış cumhuriyetin kuruluş modellerini zafiyete uğratmıştır.

Bütün Bu yaşadığımız süreçte yeni Osmanlıcılık denilen saçma sapan bir sevdanın peşine takılıp giden AKP iktidarı mevcudu muhafaza etmek yerine hala ümmetçilik ve Rabia siyasetinden vazgeçmemiştir...

Bugün afrin'e yapılan askeri operasyonu elbette Türk milliyetçileri olarak destekliyoruz ancak Kobani bölgesinde kurulan otonom Kürt bölgesi sınırlarını tamamen genişletmiş ve ABD'nin desteği ile Tıpkı Barzani gibi Türkiye sınırına komşu bir Kürt özerk devlete haline gelmiştir.

Zamanında bu yılanlarla ittifak yapılmamış olsaydı bugün İçine düştüğümüz bu girdapta bocalamamış olacaktık...

Suriye'ye demokrasi gelsin diye başlayan kavga yakında Türkiye'ye sıçradığı takdirde başımıza gelebilecek felaketlerin sorumlusu kim olacaktır acaba?

Şişirme yalan haberlerle tarih yazıyoruz diyenler günü kurtarma ucuz kahramanlık peşinde değil de nedir.
Dünün alçağından Kahraman olur mu.

Ertugrul Kalafat