Dünya Kadınlarından 9 bini sadece 5 ayda öldürüldü haberiniz var mı?
Bugün 8 Mart Dünya kadınlar günü ve bir şey yazılması gerekiyordu ve dilim döndüğünce yazmaya çalıştım gayretim ve çabam sadece insanların mutluluğu içindir. Kadınlar günü ve kadınların hayatımızdaki önemi ne kadar anlatsam azdır ve az kalacaktır ve bu konu hakkında herkes bir şeyler yazıyor ama yine dönüp dolaşacağım şey kendi vicdanım ve dünya vicdanı olacaktır.
Şimdilerde dünyanın vicdanı atıldır. Sakildir eksiktir yetersizdir. Yoktur. Çürüktür. Tükenmiştir. Dünyanın kaderi üç beş hayvan benzeri insanımsının ağzı ile dönmektedir.
Dünyanın vicdanı ve kalbi Türkiye olduğunu söylemeliyim son 5 ayda Filistin'de 35 bin'den fazla insan öldü yarısından fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğunu söylememe gerek yok her halde ama kadınların mutluluğu vs süslü kelimeler kullanarak sizi kandırmayacağım maalesef her zaman kitabın ortasından konuşurum sağa sola yatmam düz biriyimdir. Bilen bilir saldırıların halen devam ettiği ve özellikle katil İsrail ve destekçilerinin kadınları bilerek ve isteyerek öldürdüklerini anlatmaya devam edeceğim ve her gün İsrail'i kınayarak ve boykot etmede ısrar edeceğim, bilmediğiniz bir şey varsa neden öldürülen hep çocuklar ve kadınlar olduğudur. Peki neden?
Kadın ve çocukları öldürmek için siyonist rejim özellikle bu kitleyi teker teker yada toplu hareket edenleri seçiyor ve bombalıyor. İşte buna cevap vereceğim özellikle kadın ve çocukları yapay zeka kullanarak katlettiklerini BBC de kendileri itiraf ederek birde üstüne 3D animasyonlar ile belgesel çektiler. Bakın asıl mesele bir ailenin soyun sopun devam etmesi veya etmemesidir. Çocuklar ve kadınlar kilit konumdadır bu yüzden matematikten bunları çıkarttığımız zaman otomatik olarak nesillerin bitmesi demek oluyor, bu insanlık tarihinde görülmemiş bir vahşettir aslında ve Moğol istilasından sonra dahi benzerini görmedik. Bir de en önemli tarafı insanları tahrik ederek psikolojilerini bitirmek ve bireysel tahrik etmektir. Tahrik edilen her canlı daha kolay hedef hâline gelmesi demektir. Askeri doktorinleri bilenler bilir. Piskolojisi bozulan fertler, aileler toplumlar çok çabuk bozulurlar moral üstünlüğü kaybolur bu bir harp taktiğidir bu yüzden yapılan bu adi savaş maalesef bu şekilde yürümektedir. Katil istailin zulmünü duyduğum ilk günden beri bunları yapanlara bileyleniyorum. Biz yazarlar ne yapabiliriz diye bakıyoruz zulme karşı en gür ses olmalıyız ve bunu her daim anlatarak dillendirerek geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyoruz. Bu hadisler tabiki bizim vicdanımızı titretiyor ve bu zülümet arşı da titrettirken, durmadan konuyu anlatmaya devam edeceğiz, o yüzden kapitalist düzenin bizlere yazdığı gibi hayat rolümüzü oynamayacak ahlaki vicdani insanı ve hür iradeli bireyler gibi yaşayacağız ve özellikle kadın işçi protestolarında bir kundaklama da ölen 129 kişinin çoğu kadın olması nedeniyle 8 martı kadınlar günü olarak kutlanmasını 53 yıldır dikte edilen bu kuralı tanımıyorum ve kadınlar her zaman sevilmeli sayılmalı ve korunmalıdır. Bir gün değil her gün onların olmalıdır. Ama bu aptal kutlama furyasına katılmıyorum modern düzenin saçma sapan uyduruk günlerini kabul etmiyorum. Vicdanım başka önemli işler ile ilgileniyor, kadın ve çocukların öldürülmemesiyle daha fazla ilgileniyorum orada insanlar deyim yerindeyse tek tek öldürülürken ben güle oynaya kadınlar gününü kutlayamam benzeri saçma günleri de kabul etmiyorum ve bunun dikte edilmesini de istemiyorum bu günlerin tarihimize nasıl konduğu aşikar hepsi acılardan besleniyor ve acılar üzerine yapılmış manipülasyon işleridir. Belki bana gerici diyebilirsiniz ama insan hak ve hürriyetlerinin olmadığı belli bir kesimin sadece hak ve hürriyetlerinin olduğu bir dünyada yaşamanın alemi de olmasa gerek, ben de kabul edemiyorum Aynen kendisine ateşe veren asker gibi Amerikalı asker gibi düşünüyorum, bu medeniyetsizlerin yaptığını insanlığıma yediremiyorum. Bilmem aynı fikirde miyiz ama bu günlerin çetin olduğu gibi gelecek günlerinde çetin olacağını söyleyebilirim gerek coğrafyamızdaki fırtınalar gerekse dünya çapında birilerinin elini silahlara götürüyor oluşu çok beni endişelendirmiyor.
Rahmetli Müslüm Gürses'in de dediği gibi "yakarsa dünyayı garipler yakar" onu da buradan vefat yıldönümünde rahmetle anıyorum. O yüzden içerde ekonomik sıkıntılar bir yandan yerel seçime giderken bir yandan da daha beter acılar insanoğlunun vicdanlarında kanatarak yaşarken sivil insanların ve özellikle çocukların ve kadınların öldürüldüğünü veya açlıktan öldüklerini görmek bana çok fazla geliyor peki ya size bunlar fazla değil mi?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.