Millet olarak bişeyi anlatırken duyduklarımızın üzerine kendi yorumumuzu ilave ettikten sonra bir kaba boşaltıp  250 derecede 30 dakika fırında..
Ne diyorum ben köşe yazımı yazayım derken yemek tarifi kalmış aklımda..
Ne diyordum nerede kalmıştık. 
Haaah tamam yorum eklemekte kalmıştık. 
Sözlerimizi kabartarak abartarak  anlatmayı severiz. 
Mesela ben kendimi süsler gibi kelimeleri süslemeyi cümleleri inci tanesi gibi birbirine ekleyip uzatmayı çok severim. 
Şiir yazdığımda bile kısa bir şiire sığmaz gibi gelir duygularım. Bu nedenle çok uzatıp şiirin içinden çıkamadığım kıyıpta  bitiremediğim çok olmuştur. 
Fakat şunu söyleyim ki avcı fıkraları gibi de abartmam yani..
Bunun hep bir beden büyük giysilerle yetişmemizden kaynaklandığını düşünüyorum. Seneye de giyme mantığıyla kolları yere değen kazaklar ,arada neredeyse bir parmak büyük olan ayakkabılarımızın  ucuna bez tıkayarak bir sene öyle giymek gibi.. Olduğumuzdan bir yaş erken büyümek gibi. 
Laflarımızda  bazen ölçüsünden fazla taşan mayalı  bir uslup kullandığımızda vakaa dır. 
İçini dolduramadığımız büyük laflar ettiğimiz de doğrudur bazen ,Tamam çoğu zaman diyelim. 
Bu yüzden atan tutan abartan söz verip tutmayan sözlerini yeri geldiğinde ipe dizen ve bazen bızim de abartarak dinlemeden alkışladığımız politikacılar da olmuştur vakti zamanında. Şimdi neredeler bilemem. Sanırım kabardıklarıyla kaldılar.
Kek gibi bir müddet kabarıp içinde bişey eksik olunca ya da sıcağı çok yiyince foos diye söndüler.  
Şimdi abartmadan söyleyim dinlediğinizde size anne sesi gibi uyarıcı ,koruyucu ,inandırıcı, abartmayan sizi tehlikelere karşı uyaran,yanlışları kulağını ters göstermeden kelımeleri süslemeden bağırmadan çağırmadan anlatan hatta sesinde öfke olmayan o naif insanı alkışlıyorum. 
Abartıyormuyum hayır..
Biraz avuçlarım patlayacak şekilde olabilir ama inanın içten gelen bir sesle gayri ihtiyari oluyor. 
İçim coşuyor açıkçası. 
Alıştığımız siyasilerden farklı. 
Doğalı oynamıyor.
Doğal. 
Farklı görünmeye çalışmıyor. 
Farklı. 
Kendini iyi gibi göstermiyor. 
İYİ. 
Sorunları biliyor. 
Çözüm yollarını biliyor. 
Önerileri doğru.
Bir evde kardeşleri ile  hatta babasıyla küsen aileleri bayram sofraları gibi bir araya getirmeye çalışan bir anne duyarlılığında. 
Anne gibi değil.. 
Anne..
Dilinin ucuyla konuşmuyor yüreğinden tokalıyor insanları. Gerçekten en kalbi duygularıyla. 
Şimdi abartıyorsun  sevdiğin için diyeceksinız. 
Susayım. 
Sözü anket şirketi Gezici  ye bırakayım .
Abartsa işsiz kalır. 
Her türlü  spekülasyona rağmen araştırma şirketleri yanılgıyı göze alamazlar. 
Araştırın bulun. 
Halk doğruyu İYİ yi işaret ediyor zaten..(neşe)
DÜNYA'DA HERŞEY KADININ ESERİDİR.. (M.Kemal ATATÜRK )