1. YAZARLAR

  2. Şevket GÖLÜK

  3. Ekonomideki sorun veriler değil güvensizlik
Şevket GÖLÜK

Şevket GÖLÜK

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Ekonomideki sorun veriler değil güvensizlik

A+A-

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun her ay ve her yılsonunda açıklamakta olduğu TEFE, TÜFE gibi değerler ülkemizde son beş yıldır pek inandırıcı bulunmamakla birlikte vatandaşın alışveriş yaparken karşılaştığı rakamlar daha çok inandırıcı olmaktadır.

Son on yılda Türkiye'de hem kamuoyu anketleri hem sokak röportajları hem de sosyal medya paylaşımları, toplumda resmi enflasyondan farklı bir enflasyon yaşadığını hisseden önemli bir kesim olduğunu ortaya koyuyor.

Ülkemizde ekonomi ve yaşam enflasyonunu ölçme görevi olan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yetkilileri bu durumun nedeniyle ilgili şu açıklamaları yapmakta:

"TÜFE, yaşam maliyeti endeksini ölçmüyor. Yaşam maliyeti endeksinin amacı, sabit bir yaşam standardını sürdürürken tüketicilerin yaşadığı fiyat değişikliklerini ölçmektir."

"TÜFE, sabit bir mal ve hizmet sepetinin maliyetindeki değişikliği ölçüyor. Yaşam maliyeti endeksi ise sabit bir refah düzeyinin maliyetindeki değişikliği ölçer."

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun 4 Nisan 2022 tarihinde açıklanan Yİ-ÜFE Yıllık yüzde 114 ve TÜFE yüzde 61 oranları vatandaşlarımızın markette, çarşıda, pazarda gördüğü gerçek enflasyon oranlarından oldukça düşükte olsa genel ekonomik göstergeler içerisinde yine de çok yüksektir.

ÜFE ile TÜFE arasında bulunan ve aylardır kapanmayan makas da kamuoyunda sürekli gündemde olup gerek ekonomistler gerekse vatandaşlar arasında tartışma konusu olmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yetkilileri bu eleştirilerle ilgili sorumuzu yanıtlarken öncelikle bu durumun 2021 yılı başından itibaren tüm dünyada yaşandığı belirtip; Fransa, Almanya, Japonya ve Rusya'yı örnek gösteriyor.

Ekonomi alanında yetkin ekonomistler ise; iki endeksin yapısının farklı olduğunu ve ÜFE'nin TÜFE'ye hiçbir zaman eş zamanlı olarak yansımadığını belirtiyor. Ayrıca hem Türkiye hem de dünyada ÜFE'nin TÜFE'ye göre daha yüksek olmasının; son dönemde işyeri enerji fiyatlarındaki artış, emtia fiyatlarındaki yükseliş ve pandemiyle birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar gibi nedenlere bağlı olduğunu savunuyor.

Ülkemizde kur artışını önlemek için hayata geçirilen “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesabı” mevduat koruma ve kur artışıyla oluşacak mevduat kaybına karşı verilen garantiden sonra dolar kuru 18 TL iken 12 TL bandına düşmüştü.

Bu düşüş üretim ve ihracattan gelen güç ile olan bir düşüş olmadığı için dolar kuru tekrar yükselmeye başladı. Dolar kurunun önlenemeyen artışına T.C. Merkez Bankası para ve faiz politikaları ile sık sık müdahale ediyor olsa da engel olamıyor.

Mevcut ekonomik göstergeler bize ekonominin sadece veriler ve müdahaleler ile yönetilmediğini açıkça göstermektedir. Yaşamakta olduğumuz kötü ekonomi gidişatının ve yüksek enflasyonun temel sorunu ekonomi verileri değil ekonomideki güvensizlik olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Başta ekonomi yönetiminde olanlara, merkez bankası yönetimine ve ülkemizdeki kamu kurumlarına vatandaşın güveni kalmadığı gibi ekonominin canlanması için gerekli olan yabancı yatırımcılarının da güveni kalmamıştır.

Ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız sürekli artan zamlardan ve ekonomik gelişmelerden tedirgin durumda olup, iş insanlarımız önlerini görmemekten dolayı üretime yönelik kararlar alamadıklarından yakınıyorlar.

T.C. Merkez Bankası'nın böyle bir ortamda sürekli faizi indirmeye ve baskı altında tutmaya çalışması ekonomimizi dibe çekmektedir. Tüm ekonomi alanında söz sahibi ekonomistler ülkenin bulunduğu böyle bir ortamda sürekli faiz indiriminin kabul görmeyeceği yönünde ortak görüşler ortaya koymaktadır.

Bu kötü ekonomi gidişatından bir an önce çıkmak için önce beton ve asfalt ekonomisinden vazgeçilmeli, yönümüzü üretime çevirmeliyiz. Bunun yanında kur ve faiz ekonomik göstergelerine ekonomi yönetimlerince yukarıdan müdahale edilmeden ihtiyaç olan güven ortamı bir an önce oluşturmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum