Kimi ülkücü arkadaşlar mı desem yoksa kimi art niyetliler mi?

                Karar vermekte zorlandım. Daha dün bir, bugün iki! TBMM’de gurup kurmamış,  seçime girmemiş bir İYİ PARTİ’yi eleştirmek biraz insafsızlık değil mi?

                Kimi ülkücü geçinen birileri, Sn. M. Akşener ve İYİ PARTİ’yi yıpratmak için bir takım yollara sapıyorlar; en hafif tabiriyle ayıp ediyorlar ayıp!..

                Sn. Akşener’de bir kusur, bir kabahat, bir hata bulamayanlar etrafındakiler üzerinden Sn. Akşener’i vurmaya ve yıpratmaya çalışıyorlar akıllarınca.

                Beyler dikkat, beyler çıktığınız avın farkında mısınız?

                Keklik avına çıkanlar domuz kurşunu taşımazlar. Domuz kurşunuyla da keklik avına çıkılmaz.

                Bunu eyice bir belleyin!

                Bir soru: Sn. Akşener’in yıpranması ya da yıpratılması; ülkücü camiaya ne kazandıracak?

                Yalan-yanlış yaptığınız kara propagandalar, değerlendirmeler, öncelikle sizi zora sokar. İleride yaşayacağınız pişmanlıkların temelini şimdilerden atmayınız.

                Bizde çok güzel sözler vardır: “Bakacağınız yüze utanacağınız sözü söylemeyiniz.” Ya da “Sıkacağınız ele kara sürmeyiniz.” Elbette o kara önce sizlerin eline bulaşacak bunu unutmayınız.

                Akıl ve mantığınızla hareket ediniz. Elbette aşırı beklentileriniz var. Ama unutmayın ki, ülkenin beklentileri bizlerin, bireysel beklentilerinin çok önünde ve üstündedir.

                Yörük göçü gide gide düzelir.

                Bugün için ülkücü irade ve ülkücü kesim, eksen kaymasındadır. Türklük ve ülkücülükle zerre miktar ilgi ve alakası olmayan bir siyasi görüşe hizmet eder hale gelmiştir. Gerekçesi de her ülkücünün çok hassas olduğu, “Ülke Bekası”

                Bu şartlarda akıl ve mantığınızın sesini dinlerseniz, durumun vahametini kavrarsınız.

                Sn. Akşener ve arkadaşlarının MHP içinde kalabilmek adına ne mücadele verdiklerini biliyorsunuz değil mi? Mevcut MHP kadrosu ile ülkücü iradenin iktidar olma şansı var mıydı? AKP’nin emrine verilmiş ve AKP ile ittifak’ın da: Bahçeli ve etrafındaki 100 kişiden başka ne ülkücü iradeye ne de bir başka MHP’liye faydasının olmayacağını da düşününce!?

                Onun için kongre denildi. Dönen dolapları, oynanan kirli oyunları hepimiz gördük. Ankara ve civarında yüzlerce mahkeme ve hâkim olmasına rağmen Sivas’tan İPTAL kararı aldırıldığını da unutmadınız değil mi?

                Yenilmiş,  ordusu dağılmış, kendiside hasmına sığınmış bir komutandan zafer beklenir mi?

                Olası mı?

                Türkiye genelinde 118.000 oyu olan Vatan Partisi bile Cumhurbaşkanı adayı gösterirken,  yılların köklü ve bu ülkenin sigortası olan: MHP’nin aday göstermemesi nasıl izah edilir?

                Elbette İYİ PARTİ ‘de yeri geldiğinde eleştirilecek. Fakat şu an için Ülkücü iradenin bir umudu olarak ortaya çıkan, hazineden para almayan, teşkilatlanma aşamasında olan bir ekibin ve AKŞENER’in, etrafındakiler üzerinde eleştirilmesini şık bulmuyorum. Görevlendirilmelerde belki yüzde yüz isabet olmayabilir. Ama kongreye kadar sabretmeliyiz.

                Maksadımız kimseleri kötülemek, karalamak rencide etmek değildir. Niyetimiz ÜLKÜCÜ iradenin iktidar olması ve ülkeyi yönetmesidir. Bu amacı kim gerçekleştirebilecekse biz onun yanında olmaya mecburuz.

                Esen kalınız.                                                                                           Nazım PEKER