Elif&Elifler...
Kapıyı açtıklarında, başkanla birlikte içeri giren kadının yanındaki güzel kız çocuğu, o minnacık boyuyla ikisinden de büyük göründü gönlümdeki gözüme.
Annesinin okulumuza kayıt için getirdiği çakır gözlü, güler yüzlü, keskin bakışlı ve umut dolu adımların sahibi bu tatlı kız benimle tanışmak, konuşmak ve bir konuyu bana anlatmak istemiş. Sağolsun, Evren başkan da güzelliği kırmamış.
Benden de kaçar mı? Elime aldığım çikolata kutusunu "misafirlere dağıtır mısın?” demeden, kutuyu elimden kaparak, birinci görevini nezaketli bir şekilde tamamlayarak, yanaklarından bir ödül alıp oturdu.
Bana "Size bu okula niçin gelmek istediğimi anlatabilir miyim?" dedi.
“Çok memnun olurum.” dedim.
"Dün İncirli'de çok şiddetli yağmur yağmaya başlayınca, koşa koşa oradaki bir dükkana girerek bir şemsiye bulmak veya yağmur kesilinceye kadar sığınmak istedim ve içeri girdim."
"Dükkanın içinde sahibi ve yağmurdan korunmak isteyen tanıdıkları varmış. Zaman ilerledikçe tanıştık onlarla. İçlerinden birisi bana;okulumu sordu."
Ben; “Özel bir ortaokulda okuduğumu, okulu sevmediğimi ve okul değiştirmek istemediğimi" söyledim.
Nedenleri, niçinleri ve sebeplerini konuştuktan sonra, bana soruyu soran amca "Nasıl bir okul, nasıl bir ortam ve nasıl müdür istiyorsun?" dedi.
Ben; “Çok şey istemiyorum. Sevgi anlayış ve hareket özgürlüğü olan bir okul istiyorum". dedim.
Amca bana; “Senin aradığın bir okul biliyorum." deyince, çok sevindim ve “Hangi okul? diye sordum.
Amca; "Emek 8. Cadde'de Gülen Muharrem Pakoğlu Ortaokulu.” dedi.
Devam etti; "O okulda, senin aradığın her şey fazlasıyla var. Ayrıca o okulun müdürü odasından inerek, çocuklarla basketbol, voleybol, futbol ve beş taş oynuyor, ip atlıyor, odasına giden öğrencileri oturtuyor, ikramlarda bulunup, sohbet ediyor." deyince, çok heyecanlanarak “eve gidince anneme her şeyi anlattım ve beni buraya getirdi" dedi.
Öyle bir heyecanla anlatıyordu ki; Kendisini, nefeslerimizi keserek, hep birlikte dinledikten sonra, güzel anlatımını bir kez daha kutladım.
Bende eğitim ve pedegojik bir kaç konuya kısaca değindikten sonra, orada oturanların hepsinin yanında bana "Siz gerçekten müdür müsünüz?" dediğinde, kendimi daha çok sevmeye ve güzel kıza hayran olmaya başladım.
Biz bu güzel ve cevherli ELİF'imizin tüm yeteneklerini harekete geçirerek, çok büyük bir değer yaratacağız inşallah.
Elif'i, bize gönderen, beni bu kadar yakından tanıyan, bana güvenerek onurlandıran, kızımıza gönüllerini ve kapılarını açan ismini bilmediğim MEB yetkilisi hocama, hocalarıma ve dükkan sahibine; teşekkürlerimi, saygı ve sevgilerimi iletiyorum. (26 Ağustos 2016)
Çocuklar ve gençler, ruhlarındaki masumiyet ile temizlikten dolayı, farkına varmadan; sevgi, saygı, kıymet, özgürlük, temizlik, düzen ve insanlık isterler.
Daha iyi, daha nitelikli, daha düzgün ve daha sevgi dolu insan olmak İçin. O zaman, neden hepimiz şimdiki gençlikten ve çocuklardan şikayet ediyoruz, onları beğenmiyor ve yaptıklarına tahammül edemiyoruz.
Elif’i iki, çevremizi üç, hayatımıza dokunanları dört, kendimizi bir daha okusak belki. Ardından, Elifler'in dünyasını beşinci okuyuşumuzda ve onlarla konuştuğumuzda anlamış oluruz diye düşünüyorum.
Sevgilerimle...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.