1. YAZARLAR

  2. Zeynel KOZANOĞLU

  3. EMEKLİMİZİN HALİ...
Zeynel KOZANOĞLU

Zeynel KOZANOĞLU

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

EMEKLİMİZİN HALİ...

A+A-

Türkiye’de diğer kesimleri bir yana bırakalım. Bu yazımda sadece emeklimizin halini irdelemeye çalışacağım. Bir emeklinin yaşantısını yurt dışında da izlemiş biri olarak bu konuda laf etmeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Ve insanımızın benim sesime kulak vereceğini umuyorum.
 
Öncelikle üzerinde birleşilmesi gereken bir gerçek var. Bu gerçeği “Emekliye bakış açısı” diye adlandıralım... Türkiye’nin emekliye bakış açısı başka, yurt dışında diyelim ki, benim yaşadığım ülke olan Danimarka’nın emekliye bakış açısı başkadır.
Bir başka deyişle dillendireyim. Türkiye emekliye der ki: “Sana ancak bu kadar para verebiliyorum. Daha fazlasını bulsam vermez miyim? Bütçe koşullarımız ancak bu kadarına elveriyor. Sen yurtsever insansın. Verilene razı olacaksın ve katlanacaksın.”
Türkiye’deki emekli der ki: “Allah razı olsun. Allah devlete millete zeval vermesin... Bu kadarı da yeter. Doyurmuyor ama açlıktan da öldürmüyor. Belki bizi daha fazla düşünen bir hükümet gelir. O zaman maaşlarımızı arttırır. Hem bu hükümet de arttırıyor işte. Yılda otuz kırk lira arttırıyor, demek ki imkanı olsa daha fazla arttırır.”
Türk emeklisini şöyle tarif edebiliriz: Kanaatkâr, uysal, yurtsever... Ve işini Allaha bırakmış. Allahın dediği olur. Sürünür, süründüğü yıllar boyunca da kendisini süründürenlere oy vermeye devam eder. Hükümet edenler de bunu bilirler.
Emekli eziliyormuş, çöpleri geziyormuş, cinnet yaşıyormuş. Kime ne?
Şimdiiii... Gelelim Danimarka’da emekli olmanın faziletine... Danimarka’da şöyle bir görüş yürürlüktedir. Benim emeklim ne kadar parayla geçinebilir?
Daha önce şu kadar çalışmış, şu kadar pirim yatırmış, yüksekten yatırmış, patron oyun etmiş...
Bunların hiç birine bakılmaz. Bakılacak tek açı şudur: “Ben bu emekliye ayda kaç lira verirsem, bu kişi muhtaç duruma düşmez. Yurt içinde yurt dışında tatilini de yapar, yiyeceğini de yer, giyeceğini de giyer. Okuyacağını da okur.”
Kişi emekliye ayrılırken uygulanan ölçütler elbet vardır. Banka müdürü ile temizlik işçisi aynı emekli aylığını almaz elbet. Ama kişinin eline geçen en az emekli aylığı onun doymasına yeter. El aleme avuç açmasının önüne geçer.
Yaşlanmış kişiye, ya da engelli kişiye bağlanmış bir maaş mıktarı vardır. Belediye o emeklinin bu maaşla yaşantısını sürdüremeyeceğini kendiliğinden görür. Ve onun maaşının üstüne belli miktarda para ekler. Her ay herhangi bir kapı aşındırmaya, yüz suyu dökmeye yer kalmaksızın ekler.
Danimarka’da bir emekli parasını çar çur etmiyorsa, kumar oynamıyor, sağa sola para savurmuyorsa para sıkıntısına asla düşmez. Ev kirası olsa da düşmez. Bırakınız emekliyi, ben kendi yanımda yakınımda büyümekte olan Üniversite öğrencisinin yaşantısını örnek göstereyim.
Haftada bir gün sadece Cumartesi günleri dört beş saatlik işi var. Onun dışında devletin öğrenci olması dolayısıyla verdiği para var. Delikanlımız altında kendi arabasıyla kendi kiraladığı evinde tek başına yiyerek, giyinerek ve Türkiye’sine de gidip gelerek yaşantısını sürdürüyor.
Şimdi bu güzellik Türkiye’de olamıyor da Danimarka’da nasıl olabiliyor?
Bu soruya da yanıt arayalım. Bu ülkede devleti yönetenlerin otomobil, uçak saltanatı yok. İhalelerde yolsuzluk hırsızlık yok. Şehirlerin kaldırımlarını her altı ayda bir değiştirme yok.
Türkiye’de sadece cezaevi ve mahkeme binası yapımı için harcanan parayı düşünün... Bir özel sektör bürosuna gidin üç beş kişi, bir devlet dairesine gidin otuz kırk kişi.. Sadece Millet Meclisini düşünün. Her milletvekiline sekteter, danışman... başbakana üç yüzü aşkın koruma... Ve geçen gün alınan önlemleri saydılar.
Bütün bunlardan sonra Türkiye’de yine de emekliye beş on kuruş kalıyor. Sevinin emekliler.
Hele şimdi bir de dağdan inecek genç kardeşlerimiz için para gerekli.
Siz en iyisi kendinize başka bir yol bulun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.