Bahri YILDIZBAŞ

Bahri YILDIZBAŞ

ortakses.com
Yazarın Tüm Yazıları >

Erzurum!!!

A+A-

Uygarlığından, çok geçmişinden veya dokusundan bahsetmeyeceğim. Erzurum’u yakın tarihi olan; 93 Harbi, Nene Hatun ve Erzurum Kongresini okuyarak tanıyabileceğimiz gibi, ülkemizin stratejik ve sosyolojik değerlerini barındıran önemli bir il olduğunu biliyoruz. 

Erzurum’u, 14 yaşımda iken 1972 yılında rahmetli babamın, ticaret yaptığımız tüccarları tanımam için beni götürmesiyle tanımış ve çok heyecanlanmıştım. 

O zamanlar Van’ın tabela nüfusu 70 bin civarında ve çok gelişmiş olmamasına rağmen, Ağrı, Eleşkirt, Tahir Geçidi, tarihte okuduğumuz Horasan, Aras Nehri, Çobandede (Boraltan) ve Hasankale (Pasinlerler)’den sonra, şehire girişteki tabelada 250 bin nüfus, kentli görüntüsü, Erzurum Kongre binası, Nene Hatun, kümbetler, tarih kokan camiler ve devamında, Evin Şekerleme, Doyuran Yağları Fabrikaları, toptancı ve imalatçı İmam Oğulları, Altıntaşlar, Ilıca Şeker Fabrikası, Cumhuriyet Caddesi, Taş Mağazalar, Oltu Taşı Atölyeleri, Gürcü Kapı, İstanbul Nakliyat Razi amca ve konakladığımız İpek Otelin sıcak ortamı. 

Her yıl, defalarca şeker fabrikasından şeker yükletmek ve mal almak İçin Erzurum’a, aynı Diyarbakır ve Antep gibi gidip gelmeye başladım. Yetmişli yıllarda, saydığım üç şehirde ve Van’da sürekli gelişmeler olduğunu izliyor ve görebiliyordum. Liseden sonra, İHL mezunu olduğum İçin, ÖSYM ön kaydıyla Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünde kısa süre okumakta nasip olmuştu.

mudur-amca-resim-05.jpg

Gelelim, esas konuya. Seksenli yıllardan sonra köy görünümlü Van büyümeye, gelişmeye ve kentleşmeye başlarken, kent görünümlü Erzurum şehirleşmeye, küçülmeye ve azalmaya başlamıştı. İki ilde, açıkça kendilerini gösteriyordu. Ki, ikisi de göç almaya ve işsizlikle mücadele etmeye başladıkları halde. Şimdi Van’ın gelişmişliği, OSB’leri, ticareti, sanayisi, turizmi, tiyatro, sinema, sosyal yaşamıyla ülkeye ve dünyaya açılışı, 1.5 milyonluk nüfusu İLE Erzurum’u neredeyse üçe katladı. Hatta şu anda Van’a göç eden Erzurum’un yerli ailelerinin oluşturduğu, “Erzurumlular Mahallesi” ve sokakları var. 

Mukayese etmeniz gerektiğinde, elli yıl içinde Erzurum’un doğunun merkezi ve üç milyondan fazla nüfuslu bir istihdam yaratması gerekirdi. 

Peki, bütün çarkları neden ters çalıştı. Erzurum’u ilk gördüğümde sohbet etttiğimiz, konuştuğumuz bir çok insanın şehirleriyle ilgili olumlu ve olumsuz düşüncelerinden, şunları net anlamıştım. İnsanlığı, millet ve ulus olmayı, dindarlığı veya vatanseverliği; ırkçılık, dincilik, bağnazlık, kindarlık, sevgisizlik ve tahammülsüzlük temelleri üzerine oturtmaya çalışmalarıdır. Siyasilerin ve uyanıklarında işine geldiği için, Erzurumluların Türkiye’nin yüz atmış ikide biri olduklarını, yani yüzde bir bile değil, 0.60-0.70’ini temsil ettiklerini, Türkiye’yi tek başına yönetemeyeceklerini, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bir şehir olduklarını, elli yıl sonra unutmuş ve unutturulmuş durumdalar maalesef. 

Olayları yaratanları, olaylarda insanlara kıyanları, tahammül edemeyenlere hizmet ederek kendilerine zarar verenleri, fitili ateşlemenin ülkemiz için büyük yangınlar çıkaracağını ve telafisi imkansız psikolojik yaralarla, sosyolojik sancılar yaratacağını belirterek, kınıyorum. 

Duyarlı, bilinçli ve yapıcı Erzurumlu kardeşlerimize, yüzlerce Erzurumlu arkadaşıma, mitinge katılan ve yaralanan vatandaşlarımıza, siyasetçilere, İmamoğlu’na ve ülkemize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 

Barış ve özgürlük kazansın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum