Fahiş fiyatları önlemek...
Türk toplumu, son yıllarda alamamanın sıkıntısında!. Bu ülkenin kültüründe soğanı, patatesi çuvalla almak vardı ve adına da kışlık denirdi.
Ne oldu da, böyle bir kültüre sahip ve 2002 yılına kadar kendi ürettiği tarım ürünü ile geçinen; dünyanın ilk yedi ülkesi iken böyle olduk?
Beyler unutmayınız! Eğer bir 3. Dünya savaşı çıkacaksa, bunun nedeni gıda ve tarımsal ürünlerin kıtlığı olacaktır.
Türkiye 20 yılda ne oldu da bu duruma geldi?
Fahiş fiyat artışlarından 5 zincir marketi, sorumlu tutmak ne kadar yerinde ve mantıklı?
Bunun nedenini öğrenmek istiyorsak, önce raflardaki ürünlerin menşeine bakmak gerek,
Mısır, buğday, soya fasulyesi, ayçiçeği, pirinç, mercimek, sarımsak, susam vs. ithal.
Bunlardan hangisi, bu topraklarda yetişmez?
Önemli olan bunların ve diğer tarım ürünlerinin (soğan, patates gibi) üretimini planlayabiliyor musunuz?
İnanın bunların üretimini planladığınız ve gerekli desteği de sağladığınız gün fiyatlar düşer, çiftçinin yüzü güler, cebi para görür.
Siz bu üretimi planlayıp, desteklediğiniz gün İTHALAT denen bir şey kalmaz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen sade Rusya’ya 1.2 milyar Dolarlık mandalina, domates, limon İHRACIMIZ var.
Ne acı ki, buna karşın Rusya ve Ukrayna’dan 2.4 milyar dolarlık buğday, soya fasulyesi, ayçiçeği İTHAL ediyoruz.
Soru: Rusya, Ukrayna üretiyor da Türkiye’nin verimli topraklarına sahip biz neden üretemiyoruz?
Zira bizde üretim planlaması ve gerekli destek yok!..
Hatırlayalım!
İki yıl önce soğan, patates karaborsaydı. Biz seyyar marketler oluşturup belli kilolarda vatandaşa patates, soğan satmıştık. Üreticileri hain ilan edip depolarını basmıştık.
Bu yıl soğan ve patates üretimi fazla diye nerdeyse çöpe dökeceğiz.
Çünkü üretim planlaması yok.
Çiftçi kardeşim, bu yıl bu ürün iyi para etti diye o ürünün bolca ekiyor, ürün bol olunca da para etmiyor. Kazanamayan çiftçi de tarıma küsüyor.
Pek çok üründe kâr zarar dengesi yıllık olarak değişiyor.
Geçen yıl nohut yerlerde sürünüyordu. Üretici elinden çıkarmanın derdindeydi. Bu yıl 10 lira ve üstünde.
Neden? Üretimde planlama yok.
Türk çiftçisi yasal olarak alması gereken tarımsam desteği de alamıyor. Yasal olarak bütçenin %1 destek olarak verilir amir hükmüne rağmen, bu miktar asla verilmiyor.
Siz çiftçi olsanız üretir misiniz?
Özellikle sebze ve meyve üretimini büyük şehirlerin etrafında yetiştirmeliyiz. Zira nakliye fiyatları da fiyatların, artmasında bir başka etken!
KDV ve diğer girdileri de mazot, ilaç, tohum, enerji, gübre gibi girdilerde de üreticiye yardımcı olmak zorundayız.
Fahiş fiyatlarla bu şekilde mücadele edilir ve ürüne kolay ulaşım sağlanabilir. Zabıta gücüyle, koku sopasıyla asla!..
Esen kalınız...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.