Festivaller neden iptal ediliyor?
Özellikle iki binli yıllardan sonra köylerde bile şenlikler düzenlenir oldu. Fırsatçılar bu festivallere dini ritüelleri de dahil ederek işe dini boyut kazandırdılar. Durum artarak ve radikalleşerek devam etti. Çarpıcı bir örnek verelim. Festival iktidara yakın belediyenin tertiplediği bir festivalse: İçinde her türlü dini ritüelin bulunduğu, masrafların genel bütçeden karşılandığı festivallere dönüştü. İktidarın kazanamadığı belediyelerde ise bir kulp bulunarak yapılacak olan festivallere çelme takıldı. Sudan bahanelerle festivaller iptal edildi.
Şimdi soralım? Türkiye’de Arabistan hayranları ve yandaşları, yöneticileri yaşamıyor. En iyimser tahminle nüfusun yüzde onu katı, yüzde on beşi konjoktüre göre dinci olan bir ümmet dışında: başta Kürtler, Aleviler, Türkmenler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve diğerleri yaşıyor. Kesin rakamlar olmamakla birlikte Kürtlerin ve Alevilerin nüfusu toplamda yüzde kırkları aşıyor. Hal böyle iken Türkiye halkını salt İslamcı ilan etmek bilimsel verilerle ters düşmektir.
Dini organizasyonların ve yandaş STK ların dışında çok sayıda ki festivale izin verilmedi, iptal edildi veya baskı uygulanarak festivallerin iptali sağlandı. Bu arada Türkiye’de ki Rum cemaatinin kutladığı GÖKÇEADA Festivalinin baskı ile gerçekleştirilerek önüne geçildiğini öğreniyoruz. Her yıl 15 Ağustosta Dünyanın değişik yerlerinde yaşayan Gökçeadalı Rumlar, Gökçeada’ya gelerek ‘’Panayır’’ adını verdikleri festivallerini kutlarlar. Bu yılkı kutlama dışardan yapılan baskı nedeniyle Rum vatandaşlar festivali iptal etmek zorunda kalmış olduklarını, devlete ters düşmek istemediklerini için iptal ettiklerini ifade ettiler.
Gökçeada belediyesi İyi Partinin elinde. Böyle bir popüler konuda resmi güçler veya siyasi iktidar yanlısı milisler müdahale etmese böyle bir iptal olmazdı. Türkiye’yi Dünyaya tanıtan bir festival ile işte böyle mundar ettiler. İçerde gençliğin düzenlediği festleri iptal eden yetkililer hele mümin olmayan bir halkın festivalini iptal etmekten her halde mutlu olmuşlardır. Umarız yanlış karardan dönülür. Diken üstündeki halk rahat nefes alır.
Büyük çoğunluğu Batı Trakya’da ve azda olsa Yunan adalarında yaşayan Türkler var. Türkiye’de yapılan bu yasaklamalar Yunanistan’da yaşamakta olan halkımızı ne duruma düşüreceği, düşünülmüş müdür?
Azınlıkların büyük sorunları, can güvenliği kaygısı ve gelecekten endişeleri had safhadadır. Evi işaretleniyor, taciz ediliyor, üzerlerinde baskı yaratılıyor. Bunlar yetmiyormuş gibi Lozan’ı, Montrö’yü tanımıyorum denebiliyor. El insaf. Vicdan ve hukuk yerlerde sürünürken kimsenin lüks düşünme hakkı olamaz.
Özellikle Millet ittifakından Azınlıklar konusunda ne gibi çözümler gelecek merakla bekleniyor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.